1895 yılında, o sırada 37 yaşında olduğu düşünülen Willie, bir kez aşırı alkolden bir kez de hafta bir pansiyonda hırsızlık yapmaktan tutuklanmıştı. Tutuklanmasından sadece bir ay sonra hapishanede böbrek yetmezliğinden ölmüştü. Fakat o yıllarda cesedini kimse sahiplenmeyince Theo C. Auman Cenaze Evi’ne götürülmüştü.
Theo C. Auman Cenaze Evi Müdürü Kyle Blankenbiller cenaze töreni öncesinde yaptığı açıklamada, “128 yıl geçtiğini fakat o hala burada” sözlerine yer verdi.
Willie’nin naaşı orijinal adı olan İrlanda kökenli New Yorklu James Murphy ismi ile defnedilecek.
Ölümünden kısa bir süre sonra Murphy’nin cesedi, bir Alman tıp dergisinde etin nasıl muhafaza edileceğine dair bulduğu yeni bir tekniği deneyen bir cenaze levazımatçısı tarafından mumyalanmıştı. Mumya üzerinde yapılan testlerde cenaze levazımatçısının yüksek oranda formalin, siyanür ve arsenik kullandığı ortaya çıktı. Eyalet yetkililerine başvurulduktan sonra, cenaze evinin cesedin çürüme oranlarını izlemek üzere tutmasına izin verildi.
Mumyalama işleminin ardından Murphy’nin vücudunun “tahta gibi” sertleştiğini dile getiren Blankenbiller, mumyanın 1890’lardan kalma bir smokin giydiğini söyledi. Cenaze evi müdürü, mumyanın taşlaşmış bir vaziyette olduğunu vurgulayarak hiçbir ağırlığı olmadığını ekledi.
Murphy’nin gömülmesi Kovid-19 salgınının başlamasının ardından beklemeye alınmıştı.
‘Ona dostumuz Willie diye hitap ediyoruz’
Blankenbiller, “Ona yeterince bakıldı” diyerek Murphy’den şu şekilde bahsetti:
“Biz ondan mumya olarak bahsetmiyoruz. Ona dostumuz Willie diye hitap ediyoruz. O sadece Reading’in geçmişinin değil, kesinlikle bugününün de efsanevi bir parçası, bir simgesi haline geldi.”
Açıklamalarına devam eden Blankenbiller şunları kaydetti:
Cesedin bir New Yorklu’ya ait olmasına rağmen, Reading’in bazı sakinlerinin Murphy’yi kasabalarının bir sembolü olarak gördükleri ise dikkat çekti.
Murphy, smokininin yanı sıra papyonu ve kırmızı kuşağıyla toprağa verildi. Her iki isminin de kazılı olduğu bir mezar taşına şu yazıldı: “Hayattayken kendisine verilen ve öldüğünde kendisine verilen.”