Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında TRT’nin Ulus yerleşkesi ve Digiturk binasının işgaline ilişkin davada firari olduğu için dosyası ayrılan ve yakalanınca yargılanan o gece televizyon yayınlarını kesmekle görevlendirildiği belirlenen sivil teknisyen Ömer Şanlı, ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ömer Şanlı bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, davanın müdahillerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM, Milli Savunma Bakanlığı ve TRT’nin avukatları da salonda hazır bulundu.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Şanlı’ya “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Sanığın duruşmalardaki tavrı, davranışları ve sözleri ile işlediği suçtan pişmanlık duymamasını dikkate alan mahkeme, cezada indirim uygulamadı.
Mahkeme, sanığı “her türlü yayın organlarının yayınlarını hukuka aykırı şekilde engelleme” suçundan 5 yıl hapis cezasına mahkum etti.
Sanığın kendilerine tanınan hak ve yetkiyi kötüye kullanarak söz konusu eylemi işlediğini belirten mahkeme, bu gerekçeyle sanığa verilen hak ve yetkilerin müebbeden yasaklanmasını kararlaştırdı.
Mahkeme, “Anayasa’yı ihlal” gibi kapsayıcı bir suçtan cezalandırıldığı için sanık hakkında “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “(FETÖ) silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “mala zarar verme” suçlarından ceza hükmü kurmadı. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamını karara bağladı.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde, Vodafone Park ile Ümraniye’deki Casper Plaza’nın pistine helikopterle asker indirilip, TRT’nin Ulus’taki yerleşkesi ve Digiturk binasının işgaline ilişkin iddianame hazırlanmıştı.
Darbe girişimi gecesi, Beşiktaş’taki Vodafone Park ile Digiturk binasını ele geçirmeye çalışan 93 sanıktan 5’inin bir firmaya bağlı çalışan teknik personel olduğu belirtilen iddianamede, 15 Temmuz gecesi Vodafone Arena Stadı’na inen 3 helikopterin toplam 43 asker ve 3 sivil teknik personeli bıraktığı aktarılmıştı.
“TV yayınlarını kesecek teknik ekibi Ümraniye’den aldılar”
İddianamede, vatandaşların sokağa çıkması ve yolların trafiğe kapanması üzerine bir helikopterin, Albay Hamdi Acar’ın ekibiyle teknik ekibi almak üzere Ümraniye’deki bir iş yerinin çatısında bulunan piste indiği belirtilerek, buradaki şüpheli 6 teknik personelin helikopterle TRT’nin Ulus yerleşkesine götürüldüğü kaydedilmişti. İddianamede, şüpheli 6 askerden birinin halen firari olduğu (Ömer Şanlı) ve kimliğinin tam olarak tespit edilemediği için dosyasının ayrıldığı anlatılmıştı.
İddianamede, şüphelilerin, yayınların kesilmesini sağlamak ve oradaki askerlerin darbe teşebbüsü eylemine yardımcı olmak amacıyla TRT Ulus yerleşkesine bırakıldığı belirtilerek, şu ifadelere yer verilmişti:
“Söz konusu sivil şahıslar olay tarihinden önce birbirlerini tanıyan, aynı şirketlerde çalışmış FETÖ silahlı terör örgütüne mensup şahıslardır. Darbe teşebbüsünden haberdar olan şüpheliler, o gün de Niyazi Akalın’ın Ümraniye’deki evinde bu amaçla toplanmışlardır. Zaten darbe teşebbüsü eyleminin saat 21.30 sıralarında başladığı düşünülürse ismi geçen teknik personelin, Ümraniye’deki evlerinden 00.00 sıralarında alındıkları, bu saatte darbe teşebbüsünden haberdar oldukları ve özellikle darbe teşebbüsünde bulunan terörist gruba destek olmak ve onların eylemlerini kolaylaştırmak ve onlarla birlikte hareket etmek için eyleme katıldıkları tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.”
Sanıkların, “TBMM’yi, hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, bazı sanıkların, olaylarda yaralananlar olduğu, kamu malına zarar verildiği gerekçesiyle “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “mala zarar verme” gibi suçlardan da cezalandırılmaları talep edilmişti.
Davanın görüldüğü İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, firari sanıklar hakkındaki dosyayı ayırırken, hükmünü 19 Ocak 2018’deki duruşmada açıklamıştı.
Firari sanıklardan Ömer Şanlı’nın yakalanması üzerine yargılamasına başlanmıştı.