Hidrojen Teknolojileri Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim Dinçer, hidrojenin bilinen yakıtlar içinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahip alternatif bir kaynak olduğunu belirterek, “Bu kaynak sıfır karbon emisyon hedefleri belirleyen ülkelerin enerji stratejilerinde önemli bir yere gelecek.” dedi.
Dinçer, 23. Dünya Hidrojen Enerjisi Konferansı’nda, tüm dünyayı etkisi alan Kovid-19 salgını dolayısıyla 2 yıl ertelenen konferansı şu an İstanbul’da gerçekleştirmekten dolayı memnun olduklarını söyledi.
Modern dünyanın gelişmesiyle çevre kirliliğinin canlıların temel ihtiyaçlarını etkilendiğini vurgulayan Dinçer, “Canlılar, temiz havaya, gıdaya, suya ve temiz enerjiye ihtiyaç duyuyor. Eğer enerjiniz yeterince temiz değilse, bahsi geçen kaynakların temizliğinden söz etmek zorlaşıyor. Dolayısıyla temiz enerjinin her haline şu an ihtiyacımız bulunuyor.” diye konuştu.
Dinçer, endüstrileşmeyle zaman içinde kaynakların değiştiğini kömürden doğal gaza geçişin ardından artık tüm ülkelerin bunların yerini hidrojenin alabileceği teknolojiler üzerinde çalıştığını kaydetti.
Çalışmalar sonunca karbon-hidrojen üretim maliyetlerinin hidrojen lehine doğru yöneldiğine işaret eden Dinçer, şunları kaydetti:
“Enerji dönüşümünü gerçekleştirmenin en önemli ayağı, karbon ağırlıklı enerji sistemlerinin hidrojene dönüşümünü sağlamak. Böylelikle tüm ülkeler tarafından benimsenen karbon salımında net sıfır hedeflerine ulaşmak mümkün olacak. Hidrojen, enerji yakıtı ve enerji taşıyıcısı olma özelliğinden dolayı modern enerji sistemlerinin vazgeçilmezi olacaktır. Bu anlamda bu kongrede hidrojenin kullanımına yönelik birçok bilimsel çalışmanın sunumunu izleyeceğiz. Çalışmaların sonuçlarını tartışacağız. Hidrojen, bilinen yakıtlar içinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahip alternatif bir kaynak. Bu kaynak sıfır karbon emisyon hedefleri belirleyen ülkelerin enerji stratejilerinde önemli bir yere gelecek.”
30 Haziran’a kadar devam edecek konferansta hidrojenin enerji sektöründe kullanımına yönelik akademik çalışmalar, regülasyonlar ve ülkelerin deneyimleri ele alınacak.