Beyoğlu’nda 41 yıldır ayakkabıcılık yapan Öncel Kalkan, büyük numaralı ayakkabı bulmakta zorlanan ‘devler’ için ayakkabı yapıyor.
1980 yılında ailesinin yanından ayrılan ve yabancısı olduğu İstanbul’a gelen Kalkan’ın yolu ayakkabı ustası Ahmet ile kesişti. Ustasının yanında çırak olarak mesleğe başlayan Kalkan, zamanla mesleğinde ustalaştı.
Kalkan, ustasının yanından ayrıldıktan sonra İstiklal Caddesi’ndeki Halep Pasajı’nda kendisine bir dükkan tuttu.
İlk başlarda normal numaralı ayakkabılar yapan Kalkan, 1989 yılında dükkanına gelen Amerikalı Basketbolcu Pete Williams’ın “Ayaklarıma göre ayakkabı yapabilir misin?” sorusuyla büyük numaralı ayakkabılar yapmaya başladı.
Bu tarihten sonra küçük dükkanında büyük numaralı ayakkabılar yapıp satmaya başlayan Kalkan’ın müşterileri de artık kendine özgü oldu. Öncel Kalkan, dükkanında genellikle müşterilerine 46 ile 57 numara arasında “dev ayakkabılar” yapıyor.
Yabancı ve Türk birçok müşterisi arasında basketbolcular, voleybolcular, futbolcular, sanatçılar da yer alan Kalkan’ın dev ayakkabılar yaptığı kişiler arasında Türk basketbolcular Mehmet Okur, Mirsad Türkcan, Hidayet Türkoğlu, İbrahim Kutluay, Fatih Solak Furkan Korkmaz, Haluk Yıldırım, yabancı basketbolcular bir çoğu NBA’de oynamış Zaza Paçulia, Marty Embry, Marcus Webb, Predrag Drobnjak, Bryant Dunston, futbolcu John Carew gibi ünlüler bulunuyor.
Kalkan, tüm zamanların en iyi basketbolcusu olarak kabul edilen Michael Jordan için de özel ayakkabı yaptı ve gönderdi.
Öncel Kalkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’a geldiğinde arkadaşlarının vasıtasıyla ayakkabıcılık mesleğine başladığını ve ustası sayesinde ayakkabıcılığı öğrendiğini söyledi.
Bir ara memleketine gitmeye karar verdiğini ancak ustasının kendisini göndermediğini belirten Kalkan, “Ahmet ustam bana mesleği öğretti. Daha sonra askere gittim geldim ve kendi dükkanımı açıp ayakkabıcılığa başladım.” dedi.
Kalkan, basketbolcu Pete Williams’ın kendisinden 48 numara ayakkabı istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Ben ona ilk ‘yok’ dedim. Sonra düşündüm, taşındım ve 3-4 gün kafamda tasarladım ama kalıp yoktu. Kalıp olmadan bu işi yapamazsın. 46 kalıbı büyüttüm ve 48 numaralı birer tane yaptım. Almaya geldiler ve olmadı diye ilk tedirginlik yaşadım, ecel terleri döktüm. Ayakkabıya baktılar ve bana ‘süper’ dedi ve başka siparişler vereceğini de söyledi. Birkaç gün geçince başka Amerikalı basketbolcu müşteriler gelmeye başladı. Onlar da 49, 50, 51 numara ayakkabı istediler. Orada ‘bu iş olacak’ dedim ve onlardan 15 gün süre istedim. Ondan sonra Tahtakale’de kalıp yaptırdım. Sonra ayakkabıları yapıp onlara verdim. Ayakkabıları gören basketbolcular bana gelmeye başladı. Bazıların otele çağırıyordu, orada gidip numaralarını alıyordum. Hepsine 15 günden önce olmayacağını söyledim. Ondan sonra da bir sürü farklı meslek gruplarından insanlar gelmeye başladı.”
“Kendime ‘devlerin ayakkabıcısı’ diyorum”
Yaptığı her ayakkabının el emeği olduğunu, bu büyüklükte ayakkabı yapmanın zor olduğunu dile getiren Kalkan, kendisine gelen insanların 46-57 numara arasında ayakkabı rahatça bulabileceğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Ama 58, 59, 60 numara isteyene de yapabilirim. Kendime ‘devlerin ayakkabıcısı’ diyemem mi… Zaten gelenler de bunu diyor, ‘sen ölme baba’ diyorlar. İnsanları mutlu ettiğim için mutlu oluyorum. Onları mutlu edemezsem ben de mutsuz oluyorum. Mutlu olduklarında keyif alıyorum. Benim 40 yılda 40 gün tatilim yoktur. İnsanları kıramıyorum. Onların enerjisi ile ayakta duruyorum. Tatile gidince beni arıyorlar, ‘abi neredesin, düğünümüz var, dönüş paranı ödeyelim’ diyorlar. Mecbur geliyoruz, onları kıramıyoruz. Bu zamana kadar bir sürü müşterim oldu. Michael Jordan’a da ayakkabı yaptım, arkadaşı alıp ona götürdü. Bir bakıyorsun kapıda 2 metre 16 santimetrelik adam bekliyor.”
Mesleğinde çırak yetiştiremediğinden de yakınan Kalkan, sanatının gün gün kaybolduğunu, çalışmak için gelenlerin daha sonra ayrıldığını ifade etti.
Kalkan’ın müşterilerinden 55 yaşındaki Gökhun Koyuncu ise ayak numarasının 46 olduğunu ve istediği ayakkabıyı bulmakta zorluk yaşadığını anlattı.
Koyuncu, “Arkadaşı görünce altın bulmuş kadar seviniyorum, benim için altın madeni. Arkadaşımız bu konuda doktorumuz. Uzun yıllardır buradan ayakkabı alıyorum. Biz memnunuz. Fiyatlar da abartı değil.” ifadelerini kullandı.