Hitit döneminden beri çanak ve çömlek üretimi yapılan, el sanatlarıyla ünlü ilçedeki atölyesinde 35 yıldır çamura şekil veren 47 yaşındaki Uluada, aile büyüklerinden devraldığı mesleğini güncel formlar katarak sürdürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Uluada’nın geleneksel ürünlere alternatif olarak ortaya çıkardığı eserler, turistler aracılığıyla dünyanın farklı yerlerine taşınıyor.
Nevşehir ve çevre illerdeki arkeoloji müzelerindeki çanak eserlerin benzerlerini yapan Mustafa Uluada, AA muhabirine, ilçede sıkça karşılaştığı çanak ustalarına özenerek ortaokulda çamurla haşır neşir olmaya başladığını söyledi.
Çıraklığından bu yana her gün tezgaha oturup çamura şekil vermek için çabaladığını, mesleğine aşık olduğunu anlatan Uluada, şöyle konuştu:
“Küçük yaşlarda çamurla uğraşmayı çok severdim. Ailemde çömlekçi olanlar vardı, onların yaptıkları ilgimi çekerdi. Ben de bu işe gönül verdim. Çırak olarak başladım daha sonra ileriye taşıdık. Amacım bu mesleği bizden sonraki kuşaklara aktarmak. 12 yaşından beri çamura hayat veriyorum. Çömlek ve seramikleri klasik üretimlerin dışında daha sanatsal ve özel çalışmalar olarak üretiyorum.”
Mustafa Uluada, Kapadokya’yı ziyaret eden turistlerin müzelerde karşılaştığı eserlere gösterdikleri ilgiyi fark ettiği için uzun süredir Hitit dönemine ait çanak eserler üzerine çalışmalar yaptığını dile getirdi.
“İnsanlar evlerinde kullanıp izlesinler diye düşündüm”
Ortaya çıkardığı eserlere yabancı turistlerin daha çok ilgi gösterdiğini belirten Uluada, şunları kaydetti:
“Bir müzeye gittiklerinde eserleri çok beğeniyorlar. Binlerce yıl önce gayet estetik çalışıp üretilmişler. Misafirlerin tarihi esere sahip olması imkansız. Bunu düşünerek, bu ürünleri insanlar evlerinde kullanıp izlesinler diye düşündüm. Bu yüzden müzelerdekilerin benzerini yaparak hayata geçiriyorum. 3-4 bin yıllık orijinalleri müzelerde sergilenen formların yenilerini yapıyorum. Bunu günümüzdeki sanatlarla birleştiriyorum. Hitit dönemine ait testi 4 bin yıllık bir formdur bunu günümüzdeki çalışmalara uyarlayıp, sırlayarak farklı pişirim teknikleriyle yapıyorum ve ortaya çok güzel iş çıkıyor.”
Ürünleri dünyanın her yerine gönderdiğini anlatan Uluada, “Bölgede turistlerin uğradığı ürün mağazaları var. Bu ürünler oraya gelen misafirlere gösteriliyor ve beğenenler satın alıyor.” ifadelerini kullandı.
Uluada, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Avanos Seramik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde ders vererek öğrencilere tecrübelerini aktardığını sözlerine ekledi.