JEC World, “geleceğin sanayi malzemesi” olarak adlandırılan kompozit sanayisinde, makina ve malzemeler, yazılım ve hizmetler, teknoloji süreçleri gibi tüm değer zincirini tek bir çatı altında toplayan dünyadaki tek fuar olma özelliğini taşıyor.
Salgın nedeniyle 2019’dan sonra ilk kez yüz yüze gerçekleştirilen JEC World organizasyonu olan fuarın bu yılki teması “Sürdürülebilir bir dünya için kompozitler” şeklinde belirlendi.
Fuara, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) gerçekleştirdiği milli katılım organizasyonu kapsamında 14, bireysel bazda ise 26 olmak üzere toplam 40 Türk firması katıldı.
JEC World 2022’de bu yıl toplam 1.350 şirket ve kuruluş stant açtı. Fuar idaresi 112 ülkeden 40 bin profesyonelin fuara katılacağını açıklarken, üç gün boyunca 600’den fazla yeni ürünün lansmanının yapılması bekleniyor.
Fuar, Türk kompozit sektörünün, küresel bir marka olması yolunda bir eşik olarak görülüyor. Kullanımı günden güne artan kompozit materyaller, havacılık, otomotiv, savunma, deniz, enerji, altyapı, inşaat, tasarım, elektronik, medikal gibi birçok sektörde katma değerli ürünlere dönüşüyor.
“Kompozit; Türkiye’ye sıçrama yaptıracak sektörlerden birisi”
Fuara ilişkin değerlendirmelerde bulunan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Türk kompozit sektöründe orta ve büyük ölçekli 180 şirketin faaliyet gösterdiğini, kısmen bu işi yapan şirketlerle sayının 800’ü bulduğunu söyledi.
Bu firmalarda yaklaşık 13 bin kişinin çalıştığını aktaran Avdagiç, “Türk kompozit malzeme pazarı 1,62 milyar avro ve 300 bin ton hacme sahip. Türk kompozit endüstrisinin büyük dünyası yakaladığı ivmeyi JEC World 2022’de ortaya koyuyor. Hızla büyüme trendine giren Türk şirketleri inanıyorum ki; JEC World gibi etkinlikler sayesinde ticaret hacimlerini artırıp iş kapasitelerini büyütecektir.” diye konuştu.
Avdagiç, kompozitin, Türkiye’nin küresel ticarette rekabetçiliğini artıracak sektörlerin başında geldiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Kompozit yarının malzemesi ve kompozit sektörünün sağladığı katma değer, milli sanayi hamlemiz için oldukça önemli. İTO olarak biz de kompozitin, Türkiye’ye sıçrama yaptıracak sektörlerden birisi olduğunun bilincindeyiz. Bu yüzden Türkiye 2013’ten itibaren JEC World Fuarı’na katılımını istikrarlı bir şekilde sürdürdü. Her yıl kompozit dünyasına yeni perspektifler ekliyoruz. İnanıyorum ki JEC World, Türk kompozit endüstrisinin küresel boyutta tanıtımına katkı sağlayacaktır. Ayrıca şirketlerimizin katma değerli üretimini destekleyecek, ihracatımızın artmasına ve birçok yabancı ortaklıkların kurulmasına vesile olacaktır.”
“Kompozit imalatta hafiflik ve sağlamlık üzerine bambaşka bir dünya”
İTO Başkanı Avdagiç, kompozitin, Türkiye’de imalatın parlak geleceğini şekillendiren bir sektör olduğunu, kompozit ürünlerinin yüzde 75’inin taşımacılık-otomotiv, boru-tank-altyapı ve yapı-inşaat sektörlerinde kullanıldığını bildirdi.
İleri teknolojili ürünlerin Türkiye’de üretilmesinin hızlanmasıyla rüzgar enerjisi, uzay ve havacılık ile elektrik ve elektronik sektörlerinde daha fazla miktar ve oranda kompozit malzeme kullanımının gerçekleşmesini beklediklerini aktaran Avdagiç, şunları ifade etti:
“Kompozit imalatta hafiflik ve sağlamlık üzerine bambaşka bir dünya. 1970’lerde üretilen Concorde uçaklarında yüzde 8 kompozit malzeme kullanılıyordu. Günümüzde Boeing 787 ve Airbus A350 modellerinin ise yüzde 50’si kompozit malzemelerden imal ediliyor. Uzay araçlarında ve roketlerde kompozit malzemelerin kullanılması ile uçuş menzilleri önemli oranda uzadı.
Savaş uçakları, helikopterler ve insansız hava araçlarında da kompozit malzemeler yoğun olarak kullanılıyor. Bir otomobilin ağırlığındaki yüzde 10’luk düşüş, yüzde 5-7 yakıt tasarrufu sağlıyor. Uzun zamandır Formula 1 yarış arabaları ile üst segment araçlarda kompozit malzemeler tercih ediliyor. Giderek orta segment modellerde de kompozitlere yönelim söz konusu. Otobüs, kamyon, tır gibi ağır araçların da birçok parçası kompozit malzemelerden imal ediliyor.”