Suudi Arabistan’ın başkanlığında çalışmaların tamamlandığı zirvenin ardından sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede “KİK bağlılığı ve gücüyle Yüksek Liderler Konseyi, üye ülkelerden herhangi birinin bir tehdide maruz kalmasına karşı aynı safta yekvücut yer almakta kararlıdır.” ifadesi kullanıldı.
Bildirgede Tahran’ın “iyi komşuluk” ve “iç işlerine karışmama” ilkelerine bağlı kalmasının zorunlu olduğuna, KİK ile İran arasındaki güven inşasının önemine işaret edilerek, “İran’ın bölgenin güvenlik ve istikrarını sarsmak amaçlı tırmanışa” yönelik adımlarından duyulan endişe aktarıldı.
İran’ın desteklediği Husilerin Suudi Arabistan’ı hedef almasının uluslararası ve bölgesel güvenliğe karşı tehdit oluşturduğu ifade edilen bildirgede, Suudi Arabistan savunmasının 423 balistik füze ile 834 patlayıcı yüklü insansız hava aracı ve 98 deniz botunu etkisiz hale getirdiğinden övgüyle bahsedildi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Expo 2020 Fuarı’ndaki başarısı ile Katar’ın Arap Kupası’na ev sahipliğinin tebrik edildiği bildirgede, Katar’da düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası’nın başarısı için tüm KİK ülkelerinin desteğinin yeniden sunulduğu belirtildi.
Körfez çalışmalarına ilişkin bildirgede liderler düzeyindeki Yüksek Konsey’in Körfez Demir Yolu Kurumunun inşasına onay verdiği duyuruldu.
Uluslararası topluma İsrail’in Kudüs’teki Filistin varlığını hedef almasını durdurması için müdahale çağrısı yapılarak, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim bölgelerinin İsrail’e katılması yönündeki adımların kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Ayrıca bildirgede Halil İbrahim Camisi’nin İsrail Cumhurbaşkanı tarafından baskına uğraması kınanarak, yapılan şeyin İslami mukaddesata açık bir saldırı ve milyonlarca Müslüman’ın duygularını kışkırtma anlamını taşıdığı kaydedildi.
Rabat’la ilgili olarak, KİK ile Fas arasındaki özel stratejik ortaklık ve Sahra’nın Fas’a ait olduğunu destekleyen tutarlı tavır ve kararların önemine işaret edildi.
Bildirgede Anayasa Komitesi toplantılarının, Suriye krizine siyasi çözüm bulmak için gösterilen çabalara yardımcı olması yönünde uzlaşı sağlaması arzusunda olunduğu belirtildi.
Yolsuzlukla mücadele ve kapsamlı bir reformu sağlayan tüm icraatları Lübnan’ın yerine getirmesinin talep edildiği bildirgede, ülkedeki tüm kurumların kontrolünün ele alınması ve “terörist Hizbullah örgütünün terör faaliyetlerine devletin engel olması gerektiği” görüşü yer aldı.
Ayrıca Etiyopya’daki Nahda Barajı’na dair tüm tarafların çıkarlarını dikkate alacak şekilde baraj konusundaki çözüme katkı sağlayan tüm çabaların desteklendiği, bağlayıcı ve adil bir anlaşmaya ulaşmak için müzakerelerin devam etmesi gerektiği vurgulandı.
Afgan halkının tüm oluşumlarının çıkarlarını dikkate alan uzlaşmacı siyasi çözüme ulaşılmasını KİK ülkelerinin arzu ettiği belirtilen bildirgede, ülkeye insani yardımların sunulması amacıyla uluslararası desteğin sağlanmasına katkı verileceği ifade edildi.
Ayrıca 43. KİK Zirvesi’nin Umman’ın başkanlığında yapılacağı duyuruldu.
Suudi Arabistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen 42. KİK Zirvesi’ne Bahreyn Kralı Al Halife’nin yanı sıra Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve Umman Başbakan Yardımcısı Fehd bin Mahmud Al Said katıldı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman, 42. KİK Zirvesi öncesinde 6 Aralık’ta Umman, BAE, Katar, Bahreyn ve Kuveyt’i kapsayan beş günlük Körfez turuna çıkmıştı.