Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Kentte çok sayıda binanın yıkılması ve hasar görmesine neden olan depremde Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri de önemli görevler üstlendi.
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı
Afet sonrası ilk müdahaleye koşan polis, kolluk görevini eksiksiz yerine getirmenin gayretiyle çalışırken kimi zaman arama kurtarma ekipleriyle koordineli şekilde faaliyetlere katıldı, bazı zamanlarda ise mobil mutfak tırında kendi elleriyle hazırladığı sıcak yemekleri dağıttı.
Yaşanan felakette evleri yıkılan, yakınlarını kaybeden ve hayatlarını çadırlarda geçirmek zorunda kaldığı halde haftalarca gözünü kırpmayan polis, tüm olumsuzluklara rağmen takviye ekipler gelinceye kadar ellerinden telsizlerini bırakmadan görevlerini icra etti.
Sarsıntının yaşandığı an ve sarsıntıdan hemen sonra kayda giren telsiz konuşmalarıyla 6 Şubat’ın simgesi haline gelen polisler, o gün hissettiklerini AA muhabirine anlattı.
Haber merkezinde görevli polis memuru Recep Meric, deprem anında müdür yardımcısının telsize girerek ekiplerin sevk ve idaresini sağlamaya çalıştığını hatırlattı.
Haber merkezinin bulunduğu binayı terk ederken el telsizlerini de yanlarına aldıklarını ve bir süre anonsları güvenli alanda geçtiklerini belirten Meric, “Ana bölgeleri, ana güzergahları açmaya çalıştık. Ekiplerimize mümkün olduğu kadar yolları açık tutmaları talimatlarını veriyorduk. Depremin oluşturduğu panikle merkeze gelen anonslar karıştı. İlk anons benimdi. Zelzelenin heyecanı ve korkusu sesime de yansımış şekilde ‘İstasyonlar zelzele oluyor, deprem oluyor’ diye geçtiğim anonsla ekiplerimizi bilgilendirmeye, duyarlı hale getirmeye çalışıyordum.” diye konuştu.
Meric, afetin boyutunu anlamak adına kentteki ulaşabildiği tüm ekiplerle irtibata geçtiğini söyledi.
“Soğukkanlılığımızı korumak zorundaydık”
Meric, gelen anonsların çok ürkütücü olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Ekiplerimiz bulundukları alanlardaki binaların çöktüğünü anons ediyordu. Hatta ‘Azerbaycan Bulvarı komple yıkıldı’, ‘Trabzon Bulvarı komple yıkıldı’ diye anonslar geliyordu. Anonslarda yardım isteyen vatandaşların sesleri de duyuluyordu. Büyük bir trajedi, büyük bir afetti. Zor bir durum. Onların yardımına yetişmeye çalışıyorsunuz. Çünkü bir yerden gelmiyor anons. Yangınların, patlamaların olduğunu söylüyorlar.”
Bir süre sonra telefon iletişiminin tamamen koptuğunu dile getiren Meric, şöyle devam etti:
“Soğukkanlılığımızı korumak zorundaydık. Çünkü burada bir tek merkeziz. İletişimi, koordinasyonu sağlayan biziz. Hani biz de paniğe kapılsaydık arkadaşlar nereye anons edecek, nereden cevap bekleyecekler, nereden bilgilerinin iletilmesini sağlayacaklardı. Onun için kendimiz de soğukkanlı olmaya çalıştık. O gece unutamadığım ve halen kafamda olan anonslar var. İki mesai arkadaşım ‘Merkez, ailem göçük altında kaldı, bana yardım gönderin’ diye anons etti. Yetişebildiğimiz kadarıyla acil çağrı yerlerine, AFAD’a bilgi verdik ancak bir arkadaşımızın ailesinin yarısı öldü, diğer arkadaşım ise sadece kendisi hayatta kaldı. Allah rahmet eylesin.”
Trafik polis memuru Osman Olası da deprem gecesi Kayseri çevre yolunda polis aracıyla ilerlerken depreme yakalandıklarını söyledi.
Ebrar Sitesi’nin yıkıldığını, toz duman içinde kaldığını, ardından da elektriklerin tamamen kesildiğini, kent merkezine girdiğinde binaların tamamen yıkıldığını ve yolların kapandığını gördüğünü belirten Olası, “Yardım ekiplerinin bölgeye daha rahat ulaşabilmesi ve özellikle ana arterlerin açık kalması için çaba sarf ettik. Olayın hemen ardından yaralıların tahliyesine de yardımcı olduk ve şehirlerarası yollarda önlem aldık. Unutulması zor bir dönemi yaşadık.” diye konuştu.
Yaşanan felakette amcası ve yeğenlerini kaybeden polis memuru Harun Şeker de yıkılan binaları haber merkezine anons ederek yardım talebinde bulunduklarını aktardı.
“Elimizden geldiğince kendi imkanlarımızla, gücümüz nispetinde enkaz altındaki vatandaşlarımızı çıkarmaya çalıştık.” diyen Şeker, deprem olmasa görevi devredeceği arkadaşının yaşadığı binanın da yıkıldığını gördüğünü anlatırken gözyaşlarını tutmakta ve sözlerini tamamlamakta zorlandı.
Mahalle bekçisi Uğur Karamazı da depremin olduğu an görevli olduğu toptancılar sitesinde patlamaların ve yangınların çıktığını, merkeze anons geçerek destek istediğini belirtti.
Telsiz konuşmalarından
Depremden hemen sonra polis telsizinden yapılan bazı anonslar medyada geniş yer bularak, depremin simgelerinden olmuştu.
Polisler arasında geçen anonslardan alınan kayıt şöyle:
Haber merkezi: “Tamam istasyonlarımız sakin olalım, çevre ana güzergahları kontrol edelim ivedi tamam.”
Ekip: “Efendim Gazi Paşa Mahallesi’ndeki bina çöktü.”
Ekip: “Merkez, hal içerisinde patlamalar oluyor efendim.”
Haber merkezi: “Tamam istasyonlarımız lütfen teker teker söyleyelim.”
Ekip: “Gazipaşa Mahallesi’ndeki bina çöktü, efendim bina çöktü.”
Ekip: “Beyazıtlı Mahallesi’nde çok sayıda bina yıkık durumda efendim.”
Ekip: “Trabzon Caddesi Şelale Kavşağı’nda çok sayıda bina çöktü efendim.”
Ekip: “Merkez, bina altında çok sayıda şahıs var.”
Haber merkezi: “Tamam istasyonlar, ekiplerimiz bölgemizde sakin olalım, duyarlı olalım, yollarımızı açık tutalım. Malum bu konulardan haberleri var. Artçılar da devam ediyor halen.”
Ekip: “Alparslan Türkeş Bulvarı’ndaki Kervan binası komple çökmüş durumda tamam.”
Ekip: “Merkez, Global mağazasından belediye binasına kadar tüm binalar, Piazza AVM civarındaki tüm binalar yıkılmış durumda.”
Haber merkezi: “İstasyonlar, emniyette de durumlar iyi değil, artçılar devam ediyor.”
Ekip: “Merkez, Ebrar Sitesi çöktü efendim. Merkez, ayrıca enkaz altında insanlar var buraya da ekip gönderirseniz.”
Ekip: “Tamam, efendim çıkardık yaralıyı.”
Ekip: “Merkez, Malik Ejder Caddesi’nde çok sayıda bina yıkılmış durumda efendim.”
Haber merkezi: “Tamam istasyonlar, biz de muhabereyi dışarıdan takip ediyoruz binayı terk ettik tamam.”
Ekip: “Şazibey Mahallesi hal içerisinde dükkanlar yanıyor, patlamalar oluyor efendim.”