Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) en üst karar alma organı Dünya Sağlık Asamblesi’nin (DSA) 74’üncüsü İsviçre’nin Cenevre kentinde yapıldı.
24 Mayıs’ta video konferans yöntemiyle başlayan Asamblenin son gününde, DSÖ üyesi 194 ülke 14 sayfadan oluşan bir karar tasarısını görüştü.
DSÖ’nün olası salgınlara karşı hızlı ve gereğine uygun bir şekilde karar verebilmesi için kapasitesinin güçlendirilmesi ve DSÖ’ye gelecekteki salgınlarla daha iyi başa çıkabilmesi adına daha güvenli ve esnek finansman sağlanmasını da içeren tasarı oy birliğiyle kabul edildi.
Üye devletler ayrıca, küresel sağlık sorunlarına ilişkin program ve politikaların iletişim ve koordinasyonları için mekanizmalar oluşturulması yönündeki iş birliğini kabul etti.
20 Kasım’da özel oturum düzenlenecek
Toplantıda ayrıca, gelecekteki herhangi bir salgına karşı küresel sağlık sistemlerini güçlendirmeyi amaçlayan uluslararası bir “salgın antlaşması” için müzakerelerin başlatılıp başlatılmayacağına karar verilmek üzere 29 Kasım’da özel bir oturum yapılması kararlaştırıldı.
DSÖ Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan, asamblede alınan kararı memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Şu anda, patojenlerin (hastalık mikrobu) üstünlüğü var. Dengesiz bir gezegende daha sık ve sıklıkla sessizce ortaya çıkıyorlar.” uyarısı yaptı.
Ryan, salgınlara karşı küresel olarak birlikte hareket etmenin önemine dikkati çekti.
“Kovid-19 salgını engellenebilirdi”
Öte yandan, DSÖ’de alınan bugünkü kararlarda, örgütün Kovid-19 salgınındaki rolünü incelemek üzere düzenlenen bağımsız kurulun 12 Mayıs’ta açıkladığı rapor da etkili oldu.
Kurul, DSÖ’nün, Kovid-19’a ilişkin “uluslararası kamu sağlığı acil durumu” ve “küresel salgın ilanı” kararlarını çok geç aldığını duyurmuştu.
Kovid-19’a karşı hazırlık ve müdahalede “zincirin her noktasında zayıf halkalar tespit edildiği” vurgulanan kurul raporunda, “Uyarı sistemi çok yavaş ve çok silikti. DSÖ yeteri güce sahip değildi. (Salgına) Müdahale şekli ise eşitsizlikleri şiddetlendirdi. Küresel siyasi liderlik de yoktu.” görüşü savunulmuştu.
Kurul Eş Başkanı eski Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, Kovid-19’un her gün binlerce can almaya devam ettiğini ve açtığı sosyal ve ekonomik yaraların çok derin olduğunu vurgulayarak, “Kurulumuz bu salgının önlenebilir bir felaket olduğuna inanıyor.” ifadesini kullanmıştı.
Clark, dünyanın bu salgının tekrarını istemiyorsa hazırlık ve müdahale için daha fazla finansal destek sağlaması ve DSÖ’nün yetkilerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtmişti.