Muratpaşa ilçesinde ağabeyiyle beraber cep telefonu tamiri yapan Semih Taşdemir’e arkadaşı, 2015 yılında aldığı yeni motosikletini göstermek için iş yerine geldi. Taşdemir, denemek istediği motosiklete binerek uzaklaştı. Bir süre sonra ileriden ses duyan Taşdemir’in yakınları, olay yerine gittiğinde kanlar içinde yerde yattığını gördü. Hastaneye kaldırılan ve yoğun bakıma alınan Taşdemir’in komaya girdiği ailesine söylendi. Bu sürede beslenmesi için boğazına delik açılan ve 29 ameliyat geçiren Taşdemir, 752 gün sonra komadan çıktı.
Yürüyemeyen ve vücudunun herhangi bir yerini hareket ettiremeyen Semih Taşdemir, evine çarşaf içinde çıkarıldı. Tedavi için gelen doktor ve fizyoterapistler, Taşdemir’in ayağa kalmayacağını söyledi. Arkadaşı, 2018 yılında Taşdemir’e fizyoterapist Mustafa Erkol’u önerdi. Erkol, ilk tanıştığında konuşamayan ve bilinci yerinde olmayan Taşdemir ile göz kapaklarıyla iletişim kurdu.
Semih Taşdemir’in azmini gören Mustafa Erkol, “Seni yürüteceğim” diye söz verdi. İlk olarak Taşdemir’in eklemlerini açmaya çalışan Erkol, ardından oturma çalışmalarına başladı. Zorlu tedavi sürecinde yaşadığı acılar nedeniyle sesi çıktığı kadar bağıran Taşdemir, 1,5 yıl sonra ilk defa 1-2 saniye ayakta durabildi. Taşdemir ve ailesi, büyük mutluluk yaşadı.
‘Yürüyemeyeceğimi düşündüm’
Hastaneden çıktığında iki büklüm olduğunu söyleyen Semih Taşdemir, “Motosiklet kazası sonrası komada kaldım. Hastaneden çıktığımda iki büklüm haldeydim. Ellerim ve ayaklarım kıvrıktı. Hiçbir şekilde hareket edemiyordum ve iyileşemeyeceğimi düşünüyordum. Daha sonra fizyoterapist Mustafa Erkol beni zaman zaman bağırtarak, ağlatarak tedavi etti. Yürüyemeyeceğimi, hayata tutunamayacağımı düşünüyordum. Gelişme olduğunu görünce heves ettim ve olumlu sonuçlara ulaştım” dedi.
‘Keşke babam da görseydi’
Şimdilerde istediği gibi yürüyebildiğini anlatan Taşdemir, “Çok zor da olsa işimin başına dönebildim, sadece hala koşmakta güçlük çekiyorum. İşimin başına dönebilmek çok büyük mutluluk. Kendi işimi kaldığım yerden devam ettiriyorum. Telefon tamir ediyor, programlıyorum. Bunların hiçbirini yapabileceğimi düşünmüyordum. ‘İmkanı yok’ diyordum, ihtimal dahi vermiyordum. Hep öyle kalacağım sanıyorum hatta ölmek istiyordum” diye konuştu.
Bu süreçteki en büyük destekçisi olan babasını yakın zamanda kaybeden Taşdemir, “Babam benim iyileştiğimi, yürüdüğümü görebilseydi keşke. Araba kullandığımı göremedi. Keşke babam bunları görebilseydi yanımda olabilseydi” dedi.