Karşılaşmanın oynanacağı LFF Stadı’nda düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kuntz, “Maçları kazanmak ve grubu lider bitirmek bizim için öncelikle hedef bu. Farklı takımlara karşı farklı stillerle oynamak İtalya ve Portekiz gibi takımlarla oynuyorsanız farklı tarzda oynamak gerek. Kasım ayında yine güçlü rakiplerle hazırlık maçı oynama ihtimalimiz var. Şu an eğer C Ligi’nde bulunuyorsak bunu hak etmişiz demektir. FIFA sıralamasında bizden aşağı sırada yer alan takımlara karşı oyunu domine eden bir stilde oynamamız gerekiyor. Zihinsel olarak da oyuncularımızı güçlü kılmak istiyoruz. Deplasmanda Faroe Adaları yolculuğunda koşullar zorlu olacak. Uzak bir yolculuk, oyununu etkilememesi gerekiyor. Faroe Adaları maçını kazandık, goller attık, gol yemedik bunlar gelişimimiz adına iyi şeylerdi. İlk yarıda pozisyon alma, hareketlilik alma adına iyi olmadı ama kendi stilimizi bulma yolunda ilerleyeceğiz. Bu stil içinde yer alan şeylerden biri maçta aktif olmak, beklememek.” ifadelerini kullandı.
Kuntz, karşılaşmanın suni çimde oynanacağının hatırlatılması üzerine, “Bu saha koşulları maçı ve oyunu etkileyecek. Alışık olmadığımız bir zemin. Faroe Adaları maçından sonraki ilk antrenmanımızı Riva’daki suni çim zeminde yaptık. Tabii ki farklı olacak. Bu tür zeminlerde oyuncular farlı hissedebiliyor. Bu tür maçlar kafamızda kazanmamız gereken maçlar. Saha zeminini suni çim gerçekliğine çok odaklanırsak bu bizi gereksiz yere zorlayacaktır. Önemli olan karşılaşmaya ve skora yönelik düşünce içinde olmamız.” şeklinde konuştu.
“Oyunumuzla fark oluşturacağımız bir maç olacağını tahmin ediyorum”
Litvanya’nın Lüksemburg ile oynadığı son maçı izlediklerini aktaran Alman teknik adam, “Litvanya’nın son maçlarını izledik. Litvanya’nın da bizi favori gördüğünü anıyoruz. Topun daha fazla bizde olduğu, iyi pas kalitemizle, hareketli oyunumuzla fark oluşturacağımız bir maç olacağını tahmin ediyorum. Oyuncularımızın yorgunluk seviyesini kontrol ederek ilk 11’imizde de bazı değişiklikler olacaktır. Litvanya’nın hocasını Bundesliga’da dan tanıyorum, aynı dönemde oynamıştık. Mücadeleden vazgeçmeyen çok koşan bir oyuncuydu, bu karakterini takımına da yansıtacağını, sahada vazgeçmeyen bir takım göreceğimizi düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Alman teknik adam, “Oyuncularınıza beslenme kitabı hediye ettiğinizi duyduk. Bu doğru mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Biz her zaman oyuncularımıza fayda sağlayacak ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Yogodan bahsetmiştik, kas gevşemesine, uyku düzenine yardımcı oluyor mu diye düşündük. Kitabın yazarı Mona’yı tanıyorum, kendisi Almanya Futbol Federasyonunda çalışmıştı, daha sonra Bayern’e geçti, sonra Klopp onu Liverpool’a aldı. Klopp onun için ‘Benim en iyi transferimdi’ ifadesini kullanmıştı. Yeme-içme konusunda yüksek performans göstermesi gereken oyuncuların doğru beslenebilmesi için en iyi futbolcularla çalışan, kolay okunabilen kitabın faydalı olur diye düşündük. Oyuncularım yüzde 1’ini bile alsalar bizim için artıdır. Bu da şu ana kadar geçirdiğimiz 10 günlük sürede, iki tane çok değerli beslenme uzmanımız var. Aşçımız da var. Çok iyi ve lezzetli yemekler yapıyor. Oyuncularımız eve döndüklerinde tercihleri hamburger olmasın. Sebze ve sağlıklı yesinler isteriz. Bu hocanın imajına da artı sağlıyor.”
Milli futbolcu Yunus Akgün: Biz Türkiye’yiz, her maçı kazanmak için sahaya çıkıyoruz
A Milli Futbol Takımı’nın orta sahadaki isimlerinden Yunus Akgün de basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Bizim için rakip fark etmiyor. Sahada elimizden geleni yapıyoruz, tabii kağıt üzerinde favoriyiz ama böyle maçlar tehlikeli maçlar. İlk maçta ilk başta zorlandık ama ilk golü bulunca farklı bir maç oldu. Bu maçlar zor oluyor ama bizim için fark etmiyor. Biz Türkiye’yiz, her maçı kazanmak için sahaya çıkıyoruz yarın da kazanmak için sahada olacağız.” ifadelerini kullandı.
Yunus, Faroe Adaları karşılaşmasında ilk kez sahaya çıktığının hatırlatılması üzerine ise, “Çocukluktan beri A Milli takım forması giymek en büyük hayalimdi. Bunu başardığım için çok mutluyum. Bu fırsatı bana veren başta hocam olmak üzere ekibine çok teşekkür ederim. Heyecanlıydı tabii ama sahaya girdiğimde ağabeylerim, arkadaşlarım her zaman bana yardımcı oluyor. İlk asistimi yaptım, inşallah son olmaz, her zaman milli formayla savaşmak istiyorum. İnşallah nice goller atmak ve asistler yapmak milli formayla bana nasip olur.” şeklinde konuştu.
Genç futbolcu, “Milli takımda çok önemli kanat oyuncuları var. Bu bölgedeki rekabetle ilgili neler söylersin?” sorusunu da, “Sağ kanatta benim küçüklükten beri izlediğim Cengiz ağabey var, çok formda, müthiş bir sezon geçiriyor. Sol kanatta yakın arkadaşım Kerem var o da çok güzel bir sezon geçirdi. Burada oyuncu fark etmiyor, sahaya kim çıkarsa çıksın elinden gelin yapıyor. Çünkü bu ay-yıldızlı forma. Tabii ki zor bir rekabet ama ben de çalışmaya devam edeceğim. Şans geldiği takdirde elimden geleni yapacağım.” şeklinde yanıtladı.