A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Bakü Olimpiyat Stadı’nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Üzgünüz. Bu gruptan çıkmayı hedefliyorduk, çıkacak gücümüzün olduğunu düşünerek buraya gelmiştik. Güzel futbol oynamak, gruptan çıkmak hedefimizdi. Önümüzdeki güzel bir hikaye yazma imkanı vardı. Maalesef düşündüğümüzün tam tersi oldu. Futbolseverlere verdiğimiz beklentilerin altında kaldık. Yetenek, karakter önemli ama güçlü de olmak önemli. İlk maçtaki kayıp sonrası oldukça büyük bir travma geçirdik, bugün daha iyiydik oyuna baktığımızda. Her şeye rağmen toparlanma oldu ve gol pozisyonları da ürettik. Rakip ilk geldiğinde golü attı. Hücuma gittiğimizde ikinci golü yedik. İlk yarı denk sayılabilir. Maçın tamamına baktığımızda, maçı kaybeden takım olarak bizim düşündüğümüz, oynadığımız oyunun anlayış olarak geride olduğu bölümleri de gördük. Bunlar sonucu etkiliyor. İsviçre topa sahip olan bir takım, onların da yetenekli oyuncuları var. Golleri bulabilseydik kazanabileceğimiz bir maçtı.” ifadelerini kullandı.
- A Milli Futbol Takımı EURO 2020’ye veda etti
Hem Galler hem de İsviçre maçları için üzgün olduğunun altını çizen Güneş, “Oyun olarak son iki maç, İtalya maçının gölgesinde kaldı. Bütün oyuncularım ellerinden gelen gayreti gösterdi ama yeterli olmadı. Bu sahnede kendilerini göstermeleri ve üst seviyede olmaları gerekiyordu. İlk defa bu turnuvaya katıldılar, bizim için büyük bir imtihan, bu imtihanı en azından başarıyla geçip 16’ya kalmamız gerekiyordu. Bazen başarısızlık daha büyük tecrübe katabilir. Bu grup Türk futboluna 10 yıl daha damga vuracak. Bu turnuvayı böyle geçirmek üzüntü verici, bunu kabul etmek mümkün değil, bunun altından kalkacak bir takım olduğunu da düşünüyorum. Öyle başarılar yakalama şansları var ki… İtalya maçıyla başladı. Oradaki fiziksel, teknik, taktik düşüncelerimizin rakip tarafından baskın şekilde aleyhimize kullanılması bizi çok etkiledi. Galler ve İsviçre’yi yenebileceğimizi düşünüyorduk. Bunları başaramadık. Bu konuda eleştirilerine katılıyorum. Zaten bunları doğru yapsaydık, bunları konuşmayacaktık. Sorumlusu benim, bunu söylerken eksikleri de doğruları da biliyorum, bunu da sizle paylaşıyorum. Herhangi bir şey yapılması için size değil de yönetime bir takım bilgiler verilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Deneyimli teknik adam, takımın performans olarak geride kalmasına yönelik bir soruyu ise, ”Kendi oyunumuzun altında kaldığımızı söyledim. Bireysel ve takım olarak bunu söyleyebiliriz. Kampla ilgili çok kullanıldığı için şunu söylemeliyim, kamp 17 Mayıs’ta kupa maçından bir gün sonra başladı. Türkiye’deki oyuncularla başladı. Onun dışındaki tüm oyuncular 24-25 Mayıs’tan sonra geldi. Avrupa’da oynayanlar geç geldi. Üst üste sürekli maç oynayan Türk oyuncuların ne kadar performansının sene sonunda olacağı ortaya çıkabilir. Fiziksel, zihinsel yorgunluklar bazı oyuncularda fazla bazılarında az olabilir. Fiziksel sıkıntı yanı sıra, İtalya maçı sonrasında Galler maçında da olumsuzluğumuzu yenemedik. Fiziksel olarak eksiklik olduğunu kabul ediyorum ama bunun kampla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Çok maç oynayan Hakan, Burak da düşüş gösterdi. Cengiz de az idman yaptığı için düşüş gösterdi. Yüksek tempolu oynayan bir takım ortaya çıkaramadık. Başarı ya da başarısızlıkta yine bizim çocuklardır. Bu çocuklara, gençlere güveniyorum ama bugünkü imtihanı iyi geçemedik. Buna da katılıyorum.” şeklinde yanıtladı.
Şenol Güneş, “İtalya maçının şokunu atlatamadık dediniz ama İsviçre de İtalya’dan üç yedi ama bizim maçı da kazandı. Neden bu şoku atlatamadık? Rakiplerimiz de ‘Türkiye’nin zayıf yanlarını biliyorduk’ diyor. Zayıf yanları bu kadar ortada bir takım mıyız? Bunlara neden çözüm üretemedik” sorularına ise şu cevabı verdi:
“İlk maçı oynayan biziz, açılış maçını oynadık. Beklentimizin büyük olduğunu siz de biliyorsunuz İki maçın sonrasında buraya geldik, maç sonrasındaki fırtınayı biliyorsunuz. Evet sonuç kötü ama oyun olarak olumsuz bir ambiyans kamuoyunda geziyordu, oyuncuların da bundan etkilendiğini görüyordum. Düzeltmeye çalıştık ama düzeldiğini düşündüm ama sahaya yansıması istediğimiz şekilde değildi. İsviçre ise burada berabere kalarak, İtalya maçında 3-0 kaybetmeyi göze alabilir. Bizim hedefimiz iki maçtı, bunu kullanamadık. Bunu etkileyen faktörden biri olarak söyledim. İsviçre içinde bu doğru, İsviçre 1 puan ilk maçta aldığından grup ikinciliği şansı vardı. Galler niye 1-0 yenildi, ikinci oldu. İlk iki maçtaki avantajını kullandı. İtalya da oyuncu değişikliği yaptı. Tabii ki . Hollanda’nın İsviçre’nin zayıf yönü yok mu, Galler maçında biz attık kaleci çıkardı, doğrudur ama geçerliliği sonuçla ilişkilidir. Saha içindeki başarı önemlidir. Hücuma gittiğimizde attığımız şutlar iyiydi ama kaleci olağanüstü çıkardı. Onlar attığında da köşeye gitti. Gol atmayı beklerken, gol yedik.”
Güneş, “İstifa edecek misiniz?” sorusuna ise, “Şu anda düşüncem istifa edip etmemek değil. İşimizi yaptık, buradan çıkmak düşüncem. Maçtan önce gelirken bizi dünya kupası finaline götürüyordunuz, şimdi nasıl gidersiniz diye düşünüyorsunuz. Zaten böyle yapıldığı için Türkiye’de sıkıntı var. Bunun hesabı yapılır, bu hesap size değil, yönetime verilir. Taraftar içinde bunu kullanarak, sizin bir planlama yapmanızı doğru bulmam. Fikir olarak sorulur, yetkili olduğum için sorumlu olduğumu söylüyorum. Herkes sorumlu, medya da sorumlu, yönetim de oyuncu da sorumlu. Takımın başarı başarısızlığında sorumluluğu üstüme almam gerekir. Bunun karşılığı istifa mıdır? İş yapmak mıdır? İşi bırakıp kaçmak mıdır? Yoksa çalışmak mıdır? Onu siz daha iyi takdir edersiniz.” yorumunu yaptı.