Bu yıl yaşanan küresel ekonomik sorunlardan AB ülkeleri de önemli ölçüde etkilendi. Yüksek seyreden enflasyon, artan faiz oranları, düşen yatırımlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ticarette ortaya çıkardığı aksamalar Avrupa ekonomisini çok keskin biçimde yavaşlattı.
AB ve Avro Bölgesi’nde enflasyon oranı bu yılın büyük kısmında Avrupa Merkez Bankasının (ECB) orta vadeli hedefi olan yüzde 2’nin çok üzerinde seyretti.
Yılın ilk ayında AB’de enflasyon yüzde 10’u bulurken Avro Bölgesi’nde de yüzde 8,6 seviyesini gördü.
Özellikle ECB’nin arka arkaya ve hızlı biçimde faiz artışlarının ardından faiz oranları avro tarihindeki en yüksek seviyelere ulaştı. Avro Bölgesinde enflasyon oranı bu durum karşısında yıl boyunca kademeli biçimde düşüş göstermesine rağmen, alınan tedbirler Avrupa’da ekonomik durgunluğa ve talepte sert düşüşe neden oldu.
AB Komisyonu, AB ve Avro Bölgesinde bu yılki ekonomik büyüme beklentisini iç talepteki daralma nedeniyle yüzde 0,8’e indirdi.
Aşağı yönlü revizyon; ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve tüketimde düşüş başta olmak üzere çoğu mal ve hizmetlerde görülen ve artmaya devam eden yüksek tüketici fiyatlarının beklenenden daha ağır bir etki ortaya çıkarması nedeniyle yapıldı.
Enerji fiyatları yüksek seyretti
Bu yıla Rusya-Ukrayna Savaşı ve enerji krizi ile birlikte artan doğal gaz ve elektrik fiyatlarına karşı çok sayıda tedbir ve destek programı uygulamaya koyarak giren AB ülkelerinde halka yansıyan enerji fiyatları çok yüksek seviyelerde seyretti. 2023’ün ilk yarısında konutlarda tüketilen elektrik ve doğal gaz fiyatları zirve yaptı.
Yılın ilk yarısında elektrik fiyatları 2022’nin ayını dönemine kıyasla 22 AB ülkesinde yükseldi. AB ülkelerinde 2022 yılının ilk yarısında 100 kilovatsaat elektrik için 25,3 avro ödenirken, söz konusu rakam bu senenin aynı döneminde 28,9 avroya ulaştı.
Avrupa’da elektrik fiyatlarında en fazla artış yüzde 953 ile Hollanda’da görüldü. Onu yüzde 88 ile Litvanya, yüzde 77 ile Romanya ve yüzde 74 ile Letonya izledi. Artış oranı Slovenya’da yüzde 38, İsveç ve Belçika’da yüzde 27, Almanya’da yüzde 26, İtalya’da yüzde 21 oldu.
Bu yılın ilk yarısında AB ülkelerinde konutlarda kullanılan her 100 kilovatsaat doğal gaza ödenen ortalama fiyat ise 11,9 avro olarak tespit edildi. Söz konusu fiyat geçen yılın aynı döneminde 8,6 avro şeklindeydi.
Böylece, doğal gaz fiyatları da tarihi rekor seviyelere çıktı. Gaz fiyatlarının en fazla arttığı ülkeler yüzde 139 ile Letonya, yüzde 134 ile Romanya, yüzde 103 ile Avusturya, yüzde 99 ile Hollanda ve yüzde 73 ile İrlanda olarak belirlendi.
Avrupa bankalarında kriz tedirginliği
Bu yılın mart ayında ABD’deki banka iflasları ve İsviçre’deki bankacılık krizinin AB’ye olası etkileri de Avrupa’da kaygıya neden oldu.
Martta ABD’de başlayan bankacılık krizinin ardından Avrupa’da da Credit Suisse paniği yaşandı.
Credit Suisse bankasının en büyük ortağının sermaye artırımı yapmayacağını duyurmasının ardından yaşanan gelişmeler, bankayı iflasın eşiğine sürükledi. Bu süreçte bankacılık krizinin AB bankalarına ne ölçüde yansıyacağı kıta genelinde tedirginliğe neden olurken, pek çok büyük Avrupa bankasının hisse değerleri hızla geriledi.
Yaşanan kriz ortamı ancak İsviçre’nin en büyük bankası UBS’in hükümetin desteğiyle 167 yıllık Credit Suisse’i 3 milyar franga satın alacağını açıklamasıyla sakinledi ve Avrupa bankacılığı nefes alabildi.
Benzin ve dizel otomobil yasağı hazırlığı
AB ulaşımda da radikal denebilecek bir karar aldı. Mart ayında, AB ülkeleri 2035 yılından itibaren benzinli ve dizel motora sahip yeni otomobillerin satışını yasaklama girişimine onay verdi.
Böylece, söz konusu tarihten itibaren karbon salan benzinli ve dizel de dahil içten yanmalı motora sahip yeni otomobil satışı yapılamayacak olması ulaşımda elektriğe doğru dönüşümün yönünü belirginleştirdi.
Dijital platformlara katı kurallar geldi
AB, ağustosta dünyanın en büyük dijital platformlarına yönelik yeni katı kuralları uygulamaya koydu.
Bu çerçevede, Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren ve 45 milyondan fazla kullanıcısı olan büyük dijital platformlar, arama motorları ve alışveriş siteleri daha sıkı biçimde denetlenmeye başlandı.
Apple, Facebook, Google ve X gibi büyük dijital platformlar dezenformasyonu sınırlama, yasa dışı içeriği hızla kaldırma, reşit olmayanları internet ortamında daha fazla koruma ve dış denetime tabi tutulma gibi ilave yükümlülüklere tabi tutulmaya başlandı.
Yeni kurallara uymayan dijital platformların, küresel cirolarının yüzde 6’sına kadar para cezasına çarptırılabilecek olması bu şirketleri yasaya uyuma zorladı.
Rusya’ya yeni yaptırımlar
AB, bu yıl Rusya’ya yönelik 3 yeni yaptırım paketi hayata geçirdi. Bu çerçevede, sanayi ve teknoloji ürünleri, çeşitli yedek parçalar ile hem askeri hem sivil amaçla kullanılabilecek ürünlere ihracat yasakları getirildi.
Rusya’dan elmas ithalatı yasaklanırken, yaptırımların ihlal edilmesi veya çevresinden dolaşılmasını önlemek ve Rusya’nın petrol gelirini azaltmak için petrol tavan fiyatını sıkılaştırmaya yönelik çeşitli yeni önlemler alındı.
Türkiye ile yakın ekonomi diyaloğu
Bu yıl, Türkiye-AB ekonomik ilişkilerinde olumlu bir diyalog ortamı başladı. Bu çerçevede Türkiye’den çok sayıda bakan Brüksel’de AB yetkilileri ile yakın görüşmeler yaptı.
Ocak ayında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İlişkiler Komitesi’nde özel davetli olarak konuşma yaparken, AB Komisyonunun ekonomiden sorumlu üyesi Paolo Gentiloni ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi ile ayrı ayrı görüştü.
Toplantılarda, Türkiye ekonomisi, Gümrük Birliğinin güncellenmesi, yeşil ve dijital dönüşümün ekonomiye etkileri ve AB ile mali işbirliğinin geliştirilmesi konuları ele alındı.
Türkiye’de yaşanan deprem ve ardından seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte AB ile görüşmeler daha da hız kazandı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ekim ayında Brüksel’de, ticari ve ekonomik ilişkileri güçlendirmek amacıyla AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, komisyon üyeleri Varhelyi ve Gentiloni ile ayrı ayrı toplantılar yaptı.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşlarının etkinliklerine de katılan Bolat, Türkiye ile AB arasında ticaret alanındaki pozitif gündem ve Gümrük Birliğinin geliştirilebilecek yönleri ile ilgili görüş alışverişinde bulundu.
Ekim ayında Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da Brüksel’e resmi ziyaret düzenledi.
AB Komisyonu Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Adina Valean ve Varhelyi ile bir araya gelen Uraloğlu, AB Komisyonu’nun düzenlediği üst düzey seviyedeki Küresel Geçit Forumu Ulaşım Koridorları Paneli’nde konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, kasımda Brüksel’de temaslarda bulundu. AB Komisyonu Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, İç Pazardan Sorumlu Üyesi Thierry Breton ve Varhelyi ile ayrı ayrı görüşen Kacır, Gümrük Birliği güncellemesi, AR-GE alanında işbirliği ve vize serbestisi gibi çeşitli önemli başlıkları gündeme taşıdı.
Kasım ayında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarım konulu Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog toplantısına katılmak üzere Brüksel’i ziyaret etti. AB Komisyonu Tarımdan Sorumlu Üyesi Janusz Wojciechowski eş başkanlığında yapılan toplantıda, tarım ve kırsal kalkınma stratejileri, gıda güvenliği, tarım ürünlerinde ikili ticaretin geliştirilmesi, IPARD Programı ve coğrafi işaretler konularında fikir alışverişinde bulunuldu.
Böylece, uzun yıllar ara verilen Türkiye-AB yüksek düzeyde diyalogları yeniden olumlu gündem önceliği ile başlamış oldu.