Avrupa Birliği (AB), yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı olanların serbestçe seyahat etmesini sağlayabilecek “aşı sertifikası” üzerinde yaza kadar çalışılmasını, daha sonra üye ülkelerin sağlık ve sınır sistemlerine entegre edilmesini hedefliyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Kovid-19 krizinin ele alındığı AB Liderler Zirvesi’nin ilk günkü toplantısının bitiminde AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile basın toplantısı düzenledi.
Von der Leyen, aşı sertifikası meselesinin detaylıca ele alındığını, böyle bir belgenin ne için kullanılacağının “her ülkenin kendisinin alacağı siyasi bir karar” olduğunu vurguladı.
Bilimsel açıdan da bulaşıcılığın ne derece engellendiği, aşının ne kadar süreyle koruma sağladığı gibi bilgilere ihtiyaç bulunduğunu ancak İsrail gibi ülkelerden umut veren sonuçlar gelmeye başladığını aktaran von der Leyen, şu ana kadar sertifika hakkında yapılan teknik çalışmalarda belgenin IBAN gibi bir kodla ne tür aşının yapıldığı, nerede yapıldığı gibi temel tıbbi bilgilerin bulunacağını, sistemin AB ülkeleri tarafından sağlık ve sınır sistemlerine entegre edilmesi gerektiğini söyledi.
Von der Leyen, “Aşı sertifikası çalışmaları zaman alacak ve en azından 3 ay sürecek. O yüzden beklentiler çok erken ve çok yüksek değil.” dedi.
Sertifikanın kişilere ait aşılama bilgisi dışında negatif PCR testi sonucu, Kovid-19 geçirip antikor oluşturup oluşturmadığı gibi bilgileri de içereceğini kaydeden von der Leyen, “Yaza kadar bu tür bir sertifika uygulamaya sokmak istiyorsak üye ülkeler ilkeler ve kullanılacak teknoloji üzerindeki mutabakattan ziyade bunun sağlık ve sınır kontrol sistemlerine dağıtımında hızlı davranmalı.” diye konuştu.
“Apple ve Google boşluğu doldurmasın”
Von der Leyen, sertifika sistemini oluştururken “Avrupa çözümü” kullanmaları gerektiğini belirtti. AB Komisyonu Başkanı, “Aksi takdirde bu boşluğu başkaları doldurur. Bildiğimiz kadarıyla Apple ve Google Dünya Sağlık Örgütü’ne bazı çözümler önerdi. Burada hassas bilgilerden bahsediyoruz.” dedi.
Sertifika sisteminin hazırlanması için 3 aylık sürenin teknik çalışmalar için gerektiğini ifade eden von der Leyen, sertifikada yer alacak veriler üzerinde anlaştıklarını, sertifikaya sahip olan kişinin neler yapabileceğinin asıl meseleyi oluşturduğunu söyledi.
Von der Leyen, aşı sertifikası olmayan kişilerin negatif PCR test sonucu veya hızlı antijen testiyle sertifika sahibi olanlarla aynı haklara sahip olmasının bir seçenek oluşturduğunu dile getirdi.
AB’de yetişkin nüfusun yüzde 8’i aşılandı
Von der Leyen, AB’deki aşılamalarla ilgili bilgi verirken de bugüne kadar 51 milyon doz aşının teslim edildiğini, 29 milyon aşının uygulandığını, bunun da yetişkin nüfusun yüzde 8’i anlamına geldiğini söyledi.
Von der Leyen, aşı lisanslarının firmalarca paylaşılması zorunluluğu getirilmesi fikri hakkındaki soru üzerine de şirketlerin lisanslarını “gönüllü olarak” paylaşması görüşünde olduğunu vurguladı.
Michel: Önceliğimiz üretim ve tedariki hızlandırmak
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de toplantıda aşılar, yeni varyantlar, seyahat kısıtlamaları, aşı sertifikaları uluslararası dayanışma, krizden alınan dersler, sağlık sisteminin güçlendirilmesi ve Avrupa’da koordinasyonun geliştirilmesi gibi konuları ele aldıklarını anlattı.
Önceliklerinin AB ülkelerinde aşılamaların, aşı üretiminin ve tedarikinin hızlandırılması olduğuna dikkati çeken Michel, bu konuda Komisyon’un sektörle birlikte çalışarak tıkanmaları aşma ve üretimi arttırma çabalarını destekledikleri söyledi.
Michel, aşı tedarikinin daha öngörülebilir ve şeffaf olması gerektiğine işaret ederek, ilaç şirketlerinin aşı anlaşmalarındaki taahhütlerine uyması gerektiğini belirtti.
Kovid-19 aşılarında yaklaşık 400 kadar farklı madde kullanıldığının farkında olduklarını belirten Michel, üretimi artırmak ve arz zinciri güvenliğini sağlamak için bütün ortaklarla teması sürdüreceklerini ifade etti.
Aşı sertifikasında “ayrımcılık” kaygısı
Aşı sertifikaları konusunu geniş biçimde ele aldıklarına işaret eden Michel, “Ortak yaklaşım sağlamak için çalışmaya devam etmekte uzlaştık. Burada dijitalleşme ve Dünya Sağlık Örgütü ile iş birliği gibi alanlarda daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Bir sonraki zirvede konuyu tekrar ele alacağız.” dedi.
Aşı sertifikaları konusunda bir soru üzerine Michel, “Sertifika hakkında çözümlenmemiş bazı konular bulunuyor. Üye ülkeler arasında karşılıklı kullanılabilir bir sertifika belirlenmesi için temsilcilere çalışmaları sürdürme görevi verdik.” diye konuştu.
Sertifika konusunda ortak bir Avrupa yaklaşımı sergilenmesi gerektiğini vurgulayan Michel, sertifikada olunan aşı türü ve aşılanma tarihi dışında, PCR testi, testin tarihi, bağışıklık olup olmadığı gibi bilgilere de yer verilmesi gerektiğini, bunun sertifikayı daha kullanışlı hale getireceğini söyledi.
Michel, “Sertifika konusunda bazı üye ülkelerde meşru biçimde aşı olanlar ve olmayanlar arasında ayrımcılık yapılabileceğiyle ilgili çeşitli kaygılar mevcut. Bir sonraki toplantıya kadar bu alanda ilerleme sağlanmasını bekliyoruz.” ifadesini kullandı.