Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye Adalet Akademisi tarafından Sheraton Otel’de düzenlenen “Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile Üyelerinin Haklarının Daha İyi Korunması” Projesinin açılışında konuştu.
Bugün burada daha ziyade AB Başkanı sıfatını kullanmak istediğini vurgulayan Kaymakcı, Mart 2021’de açılışı resmen yapılan bu projenin aile mahkemelerinin etkinliğinin artırılması ve aile üyelerinin korunması adına çok değerli olduğunu dile getirdi.
Kaymakcı, Türkiye’nin Avrupa ailesinin bir parçası olduğunu vurgulayarak, Türkiye’ye hak ettiği hukukun gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin AB üyelik sürecinin, önemli bir süreç olduğuna dikkati çeken Kaymakcı, bu süreçte ekonomik, sosyal ve hukuki alanda önemli çalışmalar ve dönüşümler yaptıklarını söyledi.
Kaymakcı, Avrupa ailesinin daha fazla güçlenmesi için de Türkiye’nin AB üyelik sürecini ilerletmek istediğini belirterek, “Bu anlamda aday ülke olarak, son 20 yılda Katılım Dışı Mali Yardımlar adı altında IPA fonlarından yararlandık ve bu fonların bir kısmını da özellikle yargı, hukuk sistemimizi, insan hakları alanındaki çalışmaların çok daha iyi bir noktaya götürülmesi için kullanmaya devam ediyoruz.” dedi.
Burada Adalet Bakanlığının en önemli ortaklarından biri olduğunun altını çizen Kaymakcı, Türkiye’nin AB üyelik ve fon sürecinde gerçekleştireceği çalışmalar ve bu süreci sahiplenmesinden dolayı Adalet Bakanlığına teşekkür etti.
Faruk Kaymakcı, Adalet Akademisinin de AB üyelik sürecinde doğmuş ve adalet sistemini güçlendirmeye yönelik önemli adımlar atmış bir program olduğuna dikkati çekti.
Türkiye’nin AB üyelik sürecinde özellikle Kopenhag siyasi kriterleri ve 23. fasıl yargı ve temel haklar faslında önemli adım attıklarını kaydeden Kaymakcı, “Maalesef Avrupa Birliği 23 ve 24. fasılları açmamakla Türkiye’deki reform sürecini teşvik edici rolü üstlenmek istemedi. Keşke 23 ve 24. fasıllar açılmış olsaydı, bugün belki Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz çok daha farklı noktada da olabilirdi.” diye konuştu.
“Bu aslında bir çelişki”
Kaymakcı, son 20 yılda önemli projeleri birlikte gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Özellikle IPA-II döneminde yani 2014-2020 döneminde adalet, yargı, temel haklar, insan hakları, özgürlükler alanında 70 milyon avroluk IPA projesi yapmıştık ancak, Avrupa Birliği maalesef kendisiyle de çelişkiye düşerek bu projelerin bazılarını, ki bunların bir kısmı Avrupa Konseyiyle birlikte yaptığımız projelerdi, bunları askıya aldı, uygulamadı. Bu aslında bir çelişki. Avrupa Birliği bir aday ülkeyi hem yargı ve temel haklar konusunda eleştiriyor. Ama diğer yandan aday ülkenin yargı ve temel haklar konusunda kendisini daha ileri noktaya götürecek projeleri de askıya alıyor. Dolayısıyla bu yanlış anlayışın bir an önce değişmesini istiyoruz.”
AB’nin bu dönemde teşvik edici rol oynaması gerektiğini ve Türkiye’ye karşı ayrımcılık yapmaması gerektiğini ifade eden Kaymakcı, AB’den “aile üyelerine farklı muameleler yapmamasını” beklediklerini vurguladı.
Kaymakcı, “Üyeler ile adaylar arasında adalet söz konusu olduğu zaman AB’nin gerçekten uluslararası hukuka uygun davranması da çok önemli.” dedi.
2021’den itibaren IPA-III dönemine girdiklerini kaydeden Kaymakcı, “Ümit ediyoruz 2021-2027 döneminde de adalet sistemimiz IPA kapsamında ve diğer alanlarda da Avrupa Birliğiyle Avrupa konseyiyle projeler geliştirmeye devam edecek.” ifadesini kullandı.
Projede emeği geçen herkese teşekkür eden Kaymakcı, proje ile Türkiye’nin bu konudaki deneyimlerinin daha iyi bir noktaya, AB ve Avrupa Konseyi standartlarına benzer hatta onlardan daha ileri standartlara geleceğini sözlerine ekledi.