AB Komisyonu sözcülerinin günlük basın toplantısında, özellikle Belçika’da son haftalarda tırmanan sığınmacı krizi gündeme taşındı.
Gazeteciler, Ukraynalılara ayrıcalıklı davranılırken diğer bölgelerden gelerek sığınma başvurusu yapmak isteyenlere barınacak yer gösterilmediğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) dahil birçok mahkemenin mağduriyetin giderilmesi yönündeki kararlarına rağmen 4 bin kadar kişinin Brüksel sokaklarında kalmaya devam ettiğini dile getirdi.
Mamer, “Komisyon bu konuda hiçbir şey yapmıyor değil. Tam tersine bu, Komisyonun temel önceliklerinden biri. (Yeni Göç ve İltica Paketi kapsamında) Yeni bir sistemi devreye sokmak için tekliflerimiz masada. Kanun yapıcılar düzeyinde tartışmalar sürüyor ve onları öne sürdüğümüz tekliflerde ilerleme sağlamaya çağırıyoruz.” diye konuştu.
Belçika hakkında ihlal prosedürü başlatılması konusu
Bir gazetecinin “Sığınma başvurusu yapanların sokakta bırakılması ve hiçbir sağlık hizmeti sunulmamasının AB hukukunun çiğnenmesi anlamına gelip gelmediği ve Komisyonun bu konuda ihlal prosedürü başlatıp başlatmayacağı” ile ilgili sorusuna Mamer, “Bu soruya spesifik olarak yanıt veremem çünkü her zaman bireysel koşullar söz konusu.” yanıtını verdi.
Diğer bir gazetecinin “durumun bireysel değil, sistemik olduğu” yönündeki hatırlatması üzerine Mamer, AİHM’in Belçika ile ilgili son kararından haberdar ve Belçika makamlarıyla iletişimde olunduğunu, bu ülkenin diğer tüm üyelerle finansal, operasyonel ve siyasi olarak sığınma ve göç konusunda desteklendiğini belirtti.
Mamer, üye ülkelerin Birlik düzeyinde üzerinde anlaşılmış kurallara uymasını beklediğini dile getirerek, “Açık olan şu ki, bütünsel bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Göç ve iltica paketinde bunu teklif ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
Belçika’daki sığınma krizi
Başkent Brüksel’de uluslararası koruma başvurusu yapmak isteyen sığınmacılar, barınacak yer gösterilmemesi nedeniyle sokaklarda yatmak zorunda kalıyor.
Bir yılı aşkın süredir devam eden kriz, son haftalarda refakatçisi bulunmayan 21 çocuk sığınmacının sokağa terk edilmesiyle tekrar tırmanmıştı.
Sivil toplum kuruluşları, bu kişilere imkanları dahilinde gıda, giysi ve sağlık desteği sağlıyor. Belediyelerin yerel yardım sistemlerinin devreye sokulmasının sorunu çözeceğine dikkati çeken kuruluşlar, devletin buna mülteciler için çekici bir merkez haline gelmeme amacıyla başvurmadığını belirtiyor.
AİHM, 2 Kasım’da, temmuzda geldiği Belçika’dan sığınma talebinde bulunan Gine kökenli Abdoulaye Camara’ya aylardır barınma sağlamayan Brüksel aleyhine ihtiyati tedbir kararı almıştı.