Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Avrupa Birliği (AB) kurumlarında çalışanlara yönelik giriş seviyesinde Türkçe eğitimi düzenledi.
“Tadımlık Türkçe” adı verilen eğitime AB kurumlarında görevli 12 kişi katıldı. 32 saatlik eğitimin ardından katılımcılara sertifika verildi.
Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliğinde düzenlenen törende sertifikaları Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay verdi.
Bozay, burada yaptığı konuşmada, ilk kez düzenlenen eğitimin oldukça başarılı geçtiğini söyledi. Tüm katılımcıların başarıyla kursu tamamladığını belirten Bozay, “Türkçemizde bir deyim vardır. Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan. Siz de kendinize böylece bir katkı yapmış oluyorsunuz ve yeni pencereler açıyorsunuz.” dedi.
Yunus Emre Enstitüsünün düzenlediği kursun özellikle AB kurumlarına yönelik bir proje olduğunun altını çizen Bozay, katılımcıların bu eğitimi iş arkadaşlarına ve çevrelerine de tavsiye etmesini istedi.
Bozay, bu sayede AB çalışanlarının yanı sıra Brüksel’deki diplomatik misyonlardaki görevlilerin de Türkçe ve Türk kültürüyle tanışma imkanı bulabileceğini vurguladı.
“Tadımlık Türkçe” yine yapılacak
Yunus Emre Enstitüsü Rahmi Göktaş da Brüksel’de 10 yıldır Türkçe kursları verdiklerini, bu yıl farklı olarak AB kurumlarının çalışanlarına yönelik “Tadımlık Türkçe” başlıklı bir kurs programı açtıklarını söyledi.
Bu kursu Türkçeye giriş seviyesinde düzenlediklerini kaydeden Göktaş, “Türkçeyi tanımaları, Türkçeyi sevmeleri ve aynı zamanda Türk kültürüne giriş yapmaları için bu kurs programını açtık. Katılanların bu kurs sayesinde Türkçeyi sevdiklerini ve Türk kültürüne yakınlık hissettiklerini düşünüyorum. Katılımcılar kurslara düzenli olarak devam ettiler. Bu da onların ilgisini gösteriyordu.” diye konuştu.
Göktaş, ilk kez düzenlenen programı devam ettirmeyi planladıklarını belirterek, “Yeni kursları yeniden açacağız. Yakın zamanda duyuracağız. Yoğunlukla AB kurumları olmak üzere Belçika kurumlarının çalışanları da bu programa başvurabilecek.” ifadesini kullandı.
Katılımcılar temel bilgileri edindi
“Tadımlık Türkçe” programına katılanlardan Carla Lostrangio, Türkçe olarak kendisini tanıtabildiğini, temel birtakım Türkçe dil bilgilerini öğrendiğini söyledi.
“Buradaki Türkçe kursuna katıldım çünkü çok enteresan bir dil ve kültür.” diyen İtalya vatandaşı Lostrangio, iş hayatında şu anda Türkçeyi kullanmayacak olsa da gelecekte ihtiyacı olabileceğini dile getirdi.
Avrupa Dağlık Bölgeler Birliğinde (Euromontana) çalışan Lostrangio, bazı Türk ortaklarıyla da kurumsal olarak iş birlikleri bulunduğunu, işinde doğrudan Türkçeyi kullanmasa da uluslararası toplantılar gibi durumlarda Türkçe bilgisinin kendisine avantaj sağlayabileceğini ifade etti.
Lena Girard adlı Fransız katılımcı da kariyerinin yanı sıra özel sebeplerle Türkçe öğrenmek istediğini, hayatını birleştirmeyi düşündüğü kişinin Türk olduğunu aktardı.
Kovid-19 salgını bittikten sonra Türkiye’ye gitmeyi planladığını dile getiren Girard, Avrupa gıda ve içecek üreticilerinin birliği FoodDrinkEurope adlı kurumda çalıştığını, bazı Türk şirketleriyle de çalışmaları bulunduğunu söyledi.
Girard, Avrupa’nın birçok ülkesinde çok sayıda Türk insanının yaşadığını, birçok Türk şirketinin Avrupa’da oldukça faal olduğunu hatırlatarak, Türkçe öğrenmesinin kariyeri için de faydalı olacağını vurguladı.
Kursu en iyi dereceyle tamamlayanlardan iki kişiye Türkiye’ye uçak bileti ve konaklama hediye edildi.