Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa’nın enerjide dışa bağımlı bölgelerin başında geldiğini, enerji güvenliğinin sağlanması için Doğu Akdeniz’in ve Körfez bölgesinin istikrarını sağlayacak çabaları yoğunlaştırmaları ve Rusya ilişkileri dengeli yürütmeleri gerektiğini bildirdi.
Borrell, artan enerji fiyatları ve enerji güvenliğinin jeopolitik etkileri hakkında blog yazısı yayımladı.
Artan fiyatlara karşı AB Komisyonunun alınabilecek tedbirlere ilişkin dün kılavuz niteliğinde bir çalışmayı kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Borrell, vergi indirimi gibi tedbirlerin fiyat artışlarının altında yatan temel nedenlere çare olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, “Avrupa harekete geçmeli. Şu andaki durumun gerçek bir enerji yoksulluğu yaratma, hükümetleri istikrarsızlaştırma, ekonomik düzelmeyi bozma ve üye ülkelerde yeşil dönüşüme desteği baltalama tehlikesi bulunuyor.” ifadesini kullandı.
Avrupa’nın fosil yakıtlarda dışa bağımlılığının dünyadaki diğer bölgelerden daha fazla olduğunu vurgulayan Borrell, buna sebep olarak sanayileşmeye diğer bölgelerden önce başlamalarını ve bu nedenle kendi bölgelerinde fosil yakıtların çoğunu tüketmelerini gösterdi.
Borrell, enerji güvenliğine değinirken de Doğu Akdeniz’deki ve Orta Doğu’da Körfez bölgesindeki istikrarın önemine vurgu yaptı. Borrell, şunları kaydetti:
“Enerji güvenliği, Avrupalıların yenilenebilir enerji dahil büyük enerji potansiyeline sahip Doğu Akdeniz’de, İran nükleer anlaşması ve Irak’ın istikrara kavuşarak gelişmesi yoluyla Körfez’de istikrara katkı sağlamaya yönelik çabaları neden yoğunlaştırmaları gerektiğinin önemli bir sebebidir. Körfez ülkeleri, büyük ölçüde petrol ve gaz ihracatına bağımlıdır. Ancak onlar da yenilenebilir enerjiye geçmeleri gerektiğini anlamışlardır. Bu geçişte onlara yardım edebiliriz, ayrıca su güvenliği meselelerini ele alırken uyum tedbirlerinde iş birliği yapabiliriz. Bu ülkeler aynı zamanda örneğin yeşil hidrojen gibi gelecekte güvenilir tedarikçiler olarak görülmeleri için bugün de güvenilir tedarikçi olmalıdırlar.”
Borrell, enerji güvenliğinin Afrika’da Sahel bölgesiyle Libya veya Mozambik gibi ülkelerin istikrarı, ayrıca kıtada terörün yayılmasının önlenmesiyle de ilgili olduğunu belirtti.
AB’nin Rusya ilişkilerine de enerji güvenliği bağlamında değinen Borrell, bu konuda şu ifadelere yer verdi:
“Enerji bağımlılığımız Rusya ile ilişkilerimizde ana meselelerden biridir. Rusya, gaz tedarikinde sözleşme yükümlülüklerine uymaktadır ancak yapabileceğinin aksine Avrupa sistemine ilave gaz vermemekte, bu da fiyatları yükseltmektedir. Rusya ile kıtayı paylaşıyoruz ve bu ülke birçok cephede hayati bir aktör olmayı sürdürmektedir. Bu yüzden Rusya ile ilkeli, dengeli ve stratejik bir yaklaşım geliştirmekten başka çaremiz bulunmamaktadır. AB, fosil yakıtlar için Rusya’ya bağımlıdır ancak Rus ekonomisi ve devleti de bizim enerji ithalatımızdan elde edeceği gelirlere muhtaçtır. Enerji meselesi, AB’nin Rusya ile ilişkilerinde neden daha uyumlu olması ve üyeler arasında amaç birliğini koruması gerektiğinin nedenlerinden biridir.”