AB Filistin Temsilciliğinin konuyla ilgili raporunda, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerine ilişkin bilgi verildi.
Raporda “Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria bölgesinde 953 yapı yıkıldı veya ele geçirildi. Bu 2016 yılından bu yana en yüksek sayı.” ifadelerine yer verildi.
Yıkılan binaların yüzde 80’den fazlasının C Bölgesi’nde yer aldığı ve bu nedenle 28 bin 446 kişinin yerinden edildiği aktarılan raporda, söz konusu binalardan 101 tanesi için AB ve üyesi ülkelerin, yaklaşık 337 bin 19 avro fon harcadığı kaydedildi.
Batı Şeria’nın Beytullahim şehrine bağlı Velce beldesinin ve El Halil kentinin Yatta beldesindeki yıkımların endişeyle takip edildiği belirtilen raporda, Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarında da geçen yıl artış görüldüğü ve bu çerçevede 849 olayın yaşandığı bildirildi.
Doğu Kudüs’te yıkılan bina sayısındaki artışa dikkati çekilen raporda, şehirde İsrail’in kararıyla “zorla sahiplerine yıktırılan” bina sayısının bir önceki yıl yüzde 34 iken, bunun 2022’de yüzde 51’e çıktığı kaydedildi.
İsrail, işgal altındaki bölgelerde yıkım kararı aldığı evleri zaman zaman sahiplerine yıktırıyor. Filistinlilerin kendi evlerini yıkmamaları durumunda İsrail güçlerince yıkılan bu evler için sahiplerine büyük cezalar kesiliyor.
Batı Şeria’daki bölgeler
İsrail yönetimi ile Filistin arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18’i kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e; yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e, “güvenliği” İsrail’e devredilmiş; yüzde 61’ini oluşturan “C bölgesi”nin ise “idari yönetimi ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.
İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla “C bölgesi”nde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.