Kovid-19 salgını ve Ukrayna’daki savaş nedeniyle uzun süredir gündemden uzak kalan düzensiz göç, yeniden Avrupa Birliğinin (AB) gündemine girdi. AB ülkelerinin liderleri, 9-10 Şubat’ta Birliğin önündeki en ciddi anlaşmazlık konularından olan göç meselesini ele almak üzere Brüksel’de bir araya gelecek.
AB’nin “yumuşak karınlarından” biri olan göç, son yıllarda Birlik üyesi ülkeler arasındaki en ciddi anlaşmazlık alanlarından biri olarak öne çıkıyor.
Suriye’deki savaş, Afganistan’da Taliban’ın yeniden yönetime gelmesi, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası çeşitli göç dalgalarına maruz kalan AB’ye son dönemde Afrika ve Asya’dan gelen düzensiz göçmenlerin sayısında da artış görülüyor.
AB’nin sınır koruma ajansı Frontex’in verilerine göre, 2016’dan beri AB ülkelerine gelen düzensiz göçmen sayısı geçen yıl en yüksek seviyeye ulaştı. 2022’de AB’ye 330 bin düzensiz göçmen girdi. Bu sayı, 2021’e göre yüzde 64 artış anlamına geliyor.
Bu artış özellikle Batı Balkanlar ve Orta Akdeniz güzergahında yoğunlaşıyor. Batı Balkanlar güzergahından AB’ye girenler, toplam sayının yaklaşık yarısını oluşturuyor. AB’ye Batı Balkan rotasından en çok Suriye, Afganistan ve Tunuslular, Orta Akdeniz’den ise Mısır, Bangladeş, Tunus ve Suriyeliler giriyor. Ayrıca Pakistan, Hindistan, Burundi, Küba, Nijerya gibi ülkelerden de AB’ye gelenlerin sayısında artış görülüyor.
Ayrıca AB ülkelerinde şu anda geçici koruma statüsü verilen yaklaşık 4 milyon Ukraynalı bulunuyor.
Göç konusu üyeler için çok tartışmalı
2015 ve 2016’da AB’de büyük krize neden olan düzensiz göç, AB ülkeleri arasındaki en tartışmalı konularda ön sıralarda bulunuyor, çünkü özellikle bazı üye ülkelerin göçe yaklaşımları birbirinden oldukça uzak.
Bu nedenle AB Komisyonunun Eylül 2020’de önerdiği Göç ve İltica Anlaşması üzerinde bugüne kadar uzlaşı sağlanamadı. AB Komisyonu, 9-10 Şubat’ta düzenlenecek AB Liderler Zirvesi’nde bu anlaşma için hızlı ilerleme sağlanmasını istiyor.
AB Komisyonu ne öneriyor?
Düzensiz göçü yönetmekle yükümlü AB kurumu olan AB Komisyonu, göç meselesinde kısa vadede 4 başlıkta ilerleme sağlamak istiyor.
Bunlar dış sınırların güçlendirilmesi, iltica başvurusu yapan ancak ret cevabı alanların ülkelerine geri dönüşlerinin hızlandırılması, iltica başvurusu yapılan ülkelerle ilgili düzenleme ve etkin dayanışma, geri dönüşlerle ilgili AB üyesi olmayan ülkelerle yapılacak çalışmalar.
Dış sınırlarda öncelik Türkiye-Bulgaristan
AB’nin düzensiz göçe karşı ön sıraya koyduğu konulardan biri dış sınırları güçlendirmek. Burada AB’nin sınır koruma ajansı Frontex’e önem veriliyor.
Adı özellikle Yunanistan’dan göçmenlerin geri itilmesine göz yumması hatta yardım etmesi nedeniyle gündeme gelen Frontex’in sınırlardaki personel ve ekipmanının artırılması, üye ülkelere sınırlarda altyapıyı güçlendirmeleri için AB fonlarının artırılması bu konuda öne çıkıyor.
Öncelik verilen dış sınırların başında ise Türkiye-Bulgaristan sınırı geliyor. AB Komisyonu, diğer üye ülkelerin bu sınır için yapılacak güçlendirme çalışmasında yer almasına açık olduğunu belirtiyor.
Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, Türkiye-Bulgaristan sınırının güçlendirilmesi için AB’nin 2 milyar avro fon ayırmasını talep etmişti. Avusturya, Bulgaristan ve Romanya’nın Şengen bölgesine girmek için yaptıkları başvuruları veto ediyordu.
AB, dış sınırlar başlığı altında ayrıca Akdeniz’de Tunus, Libya ve Mısır’a denizde ve karada sınır takibi için ekipman ve eğitim desteği sağlamak, Batı Balkanlar’da Sırbistan, Arnavutluk, Karadağ ve Bosna Hersek’e Frontex sınır muhafızları göndermek, düzensiz göçmenlerin tamamını sınırlarda kayıt altına almak, göçmenleri AB’ye gelmeden önce vazgeçirmek için özellikle sosyal medya üzerinden bilgilendirici kampanyalar başlatmak istiyor.
Dönüşler hızlansın isteniyor
AB Komisyonu, iltica başvurularının çoğunun “temelsiz” olduğunu, ayrıca mevcut yasal çerçevesinin iltica ve geri dönüş prosedürlerini yavaşlattığını düşünüyor.
Bu nedenle sınırlarda “hızlandırılmış iltica prosedürü” geliştirilmesi planlanıyor. Böylece iltica başvurusu yapmak isteyen kişinin geldiği ülkedeki güvenlik durumu, kişinin iltica başvurusunun gerekçesinin haklılığı gibi kriterlerin hızla tespit edilmesi amaçlanıyor.
Ayrıca bir AB ülkesinde iltica başvurusu yapan kişinin reddedilmesi halinde Şengen bilgi sistemi içinde diğer AB ülkelerinin bu ret cevabını görerek tanıması ve böylece kişinin hızla ülkesine geri gönderilmesi hedefleniyor.
AB Komisyonu, AB ülkelerinin ortaklaşa tanıyacakları bir “güvenli ülkeler listesi” ve “güvenli menşe ülkeler listesi” oluşturulmasını istiyor.
AB dışında “kabul merkezi” fikri
AB sınırları dışında kabul merkezleri kurulması fikri de AB içinde yeniden gündeme getiriliyor. Örneğin bir Afrika ülkesinde kabul merkezi kurulması, iltica başvurularının burada alınması ve işlenmesi, sonuca göre başvuru sahibinin AB’ye kabul edilmesi veya ülkesine geri gönderilmesi önerisinin tartışılması isteniyor.
Danimarka’nın bu öneri için diğer AB ülkeleri arasında destek arayışında olduğu belirtiliyor.
AB içi “etkin” dayanışmaya gönülsüz ülkeler
AB Komisyonu, göç baskısı altında olan üye ülkenin operasyonel, mali ve yeniden yerleştirme yoluyla desteklenmesini amaçlıyor.
Yani sınırda bulunan ve düzensiz göçün çoğunlukla hedefinde olan ülkelerdeki göçmenlerin diğer AB ülkelerine gönderilmesi hedefleniyor.
Burada Yunanistan veya İtalya gibi ülkeler, daha kuzeyde bulunan ve mali olarak da daha kuvvetli olan örneğin Hollanda, Almanya, Danimarka gibi ülkelerin üzerlerindeki yükü paylaşarak “dayanışma” göstermesini istiyor.
Ancak bu dayanışmanın nasıl olacağı konusunda AB içinde farklılıklar bulunuyor. Birçok ülkenin daha fazla göçmen alma konusunda isteksiz olduğu biliniyor.
AB Komisyonu, “yeniden yerleştirmeye gönülsüz” ülkelerin göçmen kabul etmeyeceklerse diğer AB üyelerine destek için mali katkısını artırması gerektiğini düşünüyor.
Menşe ülkelerle işbirliği
AB, düzensiz göçmenlerin geldiği ülkelerle işbirliğini güçlendirmeyi, bu sayede hem menşe ülkelerden çıkışları azaltmayı hem de AB’den bu ülkelere geri dönüşleri artırmayı amaçlıyor.
Bunun için menşe ülkelerde eğitimin ve iş imkanı yaratacak yatırımların desteklenmesi, vize, ticaret, yatırım fonlarının artırılması gibi teşvikler oluşturulması planlanıyor.
AB’nin işbirliğini artırmak istediği “ortakları” arasında Bangladeş, Fas, Mısır, Tunus ve Nijerya gibi ülkeler bulunuyor.
Ayrıca 2023’te Tunus ve Mısır ile insan kaçaklığıyla mücadele ortaklığı kurulması, Fas, Nijer ve Batı Balkanlar’la bu konudaki mevcut ortaklığın geliştirileceği kaydediliyor.