AB ülkelerinde 6-9 Haziran’da yapılan seçimlerin ardından Birliğe üye ülkelerin liderleri tarafından bir kez daha AB Komisyonu Başkanı adayı olarak önerilen von der Leyen, güvenoyu yoklaması öncesinde AP Genel Kuruluna hitap etti.
Gelecek 5 yıl için vizyonunu anlatan von der Leyen, şu ifadeleri kullandı:
“Avrupalılar açısından derin bir kaygı ve belirsizlik dönemindeyiz. Aileler geçim ve barınma pahalılığının acısını çekiyor. Gençler gezegen, gelecek ve savaş olasılığı konusunda endişeli. Şirketler ve çiftçiler kendilerini sıkışmış hissediyor ve tüm bunlar, her şeyin silah haline getirildiği ve rekabete konu olduğu, toplumlarımızı bölme ve kutuplaştırma yönünde açık bir girişimin olduğunun belirtisi. Bu eğilimler konusunda derin endişelerim var ama güçlü bir Avrupa’nın bu zorluğun üstesinden gelebileceğine inanıyorum ve bu nedenle bugün sizden güvenoyunuzu istiyorum.”
Von der Leyen, vizyonunu şöyle özetledi:
“Refah sağlayan daha güçlü bir Avrupa. İnsanları koruyan ve demokrasiyi savunan bir Avrupa. Sosyal adaleti sağlayan ve insanları destekleyen daha güçlü bir Avrupa. Kabul ettiği şeyleri adil bir şekilde uygulayan daha güçlü bir Avrupa. Pragmatizm, teknoloji, tarafsızlık ve yenilikçilikle Yeşil Anlaşma’nın hedeflerine bağlı kalan bir Avrupa.”
Seçimlerden bu yana farklı siyasi gruplarla girdiği müzakerelere de değinen von der Leyen, “Bu parlamentodaki demokratik güçleri dikkatle dinledim. Bunların, sağlık belirtisi de olan farklılıklarımıza rağmen, ne kadar çok ortak noktamızın olduğunu yansıttığına inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Aşırı sağın yükselişi, Orban’a yönelik mesajlar
Von der Leyen, Avrupa’nın “ne içeriden ne de dışarıdan” parçalanmasına izin vermeyeceğini vurgulayarak, “Toplumlarımızdaki aşırı kutuplaşmaya asla izin vermeyeceğim. Demagogların ve aşırılıkçıların Avrupalı yaşam tarzımızı yok etmelerini asla kabul etmeyeceğim. Bugün burada, bu evdeki tüm demokratik güçlerle birlikte mücadeleye liderlik etmeye hazır olarak duruyorum.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’nın doğusunda Rusya’nın saldırılarının sürdüğünü, “Rusya’nın Avrupa’ya ve Batı’nın yumuşamasına güvendiğini” anlatan von der Leyen, “Avrupa’daki bazı kişiler de buna uyum sağlıyor. İki hafta önce bir AB başbakanı Moskova’ya gitti. Bu sözde ‘barış misyonu’ bir yatıştırma misyonundan başka bir şey değildi. Bu basit bir yatıştırma göreviydi.” diye konuştu.
Von der Leyen’in Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a yönelik sözleri, geniş kesimin uzun süre alkışını aldı.
Ukrayna’a destek ve Avrupa hava savunması
“Hiç kimse barışı Ukrayna halkından daha fazla isteyemez.” diyen von der Leyen, AB’nin sonuna kadar Ukrayna’nın yanında olacağının altını çizdi.
Von der Leyen, “Ukrayna’ya direnmesi ve zafere ulaşması için ihtiyacı olan her şeyi vermeliyiz.” dedi.
Ursula von der Leyen, “Artık gerçek bir ‘savunma birliği’ kurmanın zamanının geldiğine inanıyorum.” diye konuştu.
NATO’nun Avrupa’nın kolektif savunma mimarisinin temel direği olmaya devam ettiğini ancak bunun yeterli olmadığını belirten von der Leyen, “Dış güçlere çok bağımlıyız. Dolayısıyla savunma için tek bir pazar inşa etmemiz gerekiyor. Yüksek düzeyde kapasite oluşturmaya daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Von der Leyen, “Sadece hava sahamızı korumak için değil, aynı zamanda savunma alanında bir ‘Avrupa Birliği’, açık ve güçlü bir birlik sinyali göndermek için de tam bir hava savunma sistemi, hava kalkanı gibi ortak Avrupa projeleri inşa etmeliyiz.” dedi.
Europol’ü güçlendirme ve yolsuzlukla mücadele
Von der Leyen, güvenliğin yalnızca dış tehditlerle ilgili olmadığını, organize suç ağlarının AB ekonomisine sızdığını söyledi.
Polisin Avrupa çapında sınır olmadan çalışabilmesini sağlamak istediğini dile getiren von der Leyen, “Bu nedenle Europol personelinin sayısının ikiye katlanmasını ve görev alanının güçlendirilmesini önereceğim. Europol’ün gerçekten operasyonel bir polis teşkilatı olmasını istiyorum.” dedi.
Von der Leyen, AB içerisinde demokrasiyi güçlendirmek için de çalışacağını belirterek, “Demokrasimizin her yönünü savunma yönündeki çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Özgür medyayı ve sivil toplumu koruyacağız. Hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadele işimizin merkezinde yer alacak.” mesajlarını verdi.
Akdeniz’de düzensiz göçle mücadele ve iklim hedefleri
Von der Leyen, göçmenlerin “temel haklarına tam saygı göstererek” AB’nin sınır koruma ajansı Frontex’i daha etkili hale getirmek istediğini aktardı.
Avrupa sınır ve sahil güvenlik görevlilerinin sayısının 30 bine çıkarılmasını önereceğini ifade eden von der Leyen, “Geri dönüşleri daha etkili ve onurlu hale getirmek için ortak bir yaklaşıma ihtiyacımız var ve özellikle güney komşularımız arasında kapsamlı ortaklıklarımızı geliştirmeliyiz. Akdeniz Bölgesi bütünüyle ilgi görmeli. Bu nedenle yeni bir Komisyon üyesi atayacağım ve (AB Yüksek Temsilcisi adayı) Kaja Kallas ile birlikte Akdeniz için yeni bir gündem önereceğim.” diye konuştu.
Von der Leyen, AB’nin iklim hedeflerinden şaşmayacağı ancak bunları çiftçilerin de refahını koruyarak gerçekleştirmek için çalışacağı mesajını verdi.
Gıda üretim zincirinin her noktasından gruplar ve uzmanları bir araya getireceğini belirten von der Leyen, “Bu nedenle omuzlarımıza yük olan, iklim değişikliği, su kıtlığı gibi her geçen yıl artan sorunları hep birlikte aşmamız gerekiyor. Ormanlar ve kırsal alanlar üzerindeki bu yıkıcı etkilere baktığımızda, kırsal çevremizin çehresinin değiştiğini görüyoruz. Çiftçilerle birlikte iklimin bir sonucu olarak önümüze çıkacak olana hazırlanabilmek için daha fazlasını yapmalıyız.” tespitinde bulundu.
Genişleme
Birliğe yeni üyeler dahil edilmesinin “jeostratejik sorumluluk” olduğunu kaydeden von der Leyen, “Günümüz dünyasında daha büyük bir birlik, daha güçlü bir birlik olacaktır. Dünyadaki sesimizi güçlendirecek, bağımlılıklarımızın azaltılmasına yardımcı olacak ve demokrasinin, refahın ve istikrarın Avrupa’ya yayılmasını sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
Von der Leyen, bu nedenle Batı Balkanlar, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın üyelik süreçlerinin destekleneceğini vurguladı.
Gazze
“Çok açık konuşmak istiyorum. Gazze’de akan kanın artık durması gerekiyor.” diyen von der Leyen, şöyle devam etti:
“İsrail’in Hamas’ın vahşi terörüne tepkisi sonucunda çok sayıda çocuk, kadın ve sivil hayatını kaybetti. Gazze halkı artık dayanamıyor, insanlık da artık dayanamıyor. Acil ve kalıcı bir ateşkese ihtiyacımız var. İsrailli esirlerin serbest bırakılmasına ihtiyacımız var.”
Von der Leyen, iki devletli çözüm için AB’nin de rol oynaması gerektiğini belirterek, “Etkili bir Filistin yönetimini desteklemek için çok daha büyük, çok yıllı bir paket üzerinde çalışıyoruz. Bu iki devletli çözüm, hem İsrailliler hem de Filistinliler için güvenliği sağlamanın en iyi yoludur. Orta Doğu halkı, barışı, güvenliği ve refahı hak ediyor. Avrupa da onların yanında olacak.” değerlendirmesini yaptı.
Güvenoyu alabilmesi için 361 oy gerekiyor
Von der Leyen için güvenoyu yoklamasının TSİ 14.00’te yapılması planlanıyor.
720 milletvekilinden 361’inin oyunu alması gereken von der Leyen’in bunu sağlayamaması halinde AB liderlerinin yeni bir isim önermek üzere yeniden müzakerelere gireceği bir aylık süreç başlayacak.