Von der Leyen, Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen AP Genel Kurul oturumunda yıllık “Birliğin Durumu” konuşmasını yaptı.
Sözlerine Haziran 2024’te düzenlenecek AP seçimleriyle başlayan von der Leyen, milyonlarca seçmenin yaşı gereği ilk kez oy vereceğini, nasıl bir gelecek istediklerini düşünürken Avrupa’nın yaşadığı ekonomik kriz, Ukrayna’daki savaş, iklim değişikliğinin yıkıcı etkisi gibi konuları değerlendireceklerini dile getirdi.
Von der Leyen, “Gençler, belirsizliklerle dolu bir dünyada Avrupa’nın bir kez daha tarihin çağrısına cevap vermesi gerektiğine inanıyor. Birlikte yapmamız gereken şey budur. Bu, Avrupalıların kaygılarıyla başa çıkma konusunda güvenini kazanmakla başlıyor. Gelecek 300 gün içinde bize emanet ettikleri işi bitirmemiz gerekiyor.” dedi.
Göreve geldiği 2019’da “yeşil, dijital ve jeopolitik bir Avrupa”dan söz ettiğinde birçok milletvekilinin bunlara şüpheyle yaklaştığını ancak Kovid-19 salgını ve Avrupa kıtasında yeniden kendini gösteren savaşın kendisini haklı çıkardığını vurgulayan von der Leyen, “Avrupa’nın bugün geldiği noktaya bakın. Ukrayna’yı destekleyen, Rusya’nın saldırganlığına karşı duran, iddialı Çin yatırımları ve ortaklıklarına yanıt veren bir jeopolitik birliğin doğuşuna tanık olduk.” ifadelerini kullandı.
Von der Leyen, “2019’da sunduğum siyasi yönergelerin yüzde 90’ından fazlasını yerine getirdik. Birlikte, Avrupa’nın cesur ve birlik olduğunda işleri nasıl hallettiğini gösterdik. Ancak işimiz daha bitmedi. Öyleyse beraber olmaya devam edelim. Bugün sözlerimizi yerine getirelim, yarına hazırlanalım.” diye konuştu.
Ukraynalılara destek
Savaşın başından bu yana 4 milyon Ukraynalının AB’ye sığındığını anımsatan von der Leyen, konuta, iş piyasasına, sağlık hizmetlerine erişimlerini sağlayan “geçici koruma direktifi”nin süresinin uzatılacağını bildirdi.
Von der Leyen, “Ukrayna’ya desteğimiz devam edecek.” dedi.
Ukrayna, Moldova ve Batı Balkanlar’la “liyakata dayalı” genişleme
Ukrayna’nın yanı sıra Moldova ve Batı Balkan ülkelerinin geleceğinin AB’de olduğuna dikkati çeken von der Leyen, genişlemenin liyakata dayalı olduğunun altını çizdi.
Von der Leyen, şunları kaydetti:
“Başarılı bir genişleme için bir vizyon ortaya koymamız gerekiyor. Özgür, demokratik ve refah içinde yaşayan 500 milyondan fazla insanın oluşturduğu bir birlik. Özgürce okuyabilen ve çalışabilen gençlerden oluşan bir birlik. Hukukun üstünlüğü ve temel hakların her zaman mevcut olduğu, gelecekteki üye ülkelerde birliğimizin temeli olan, bağımsız yargı ve muhalefet, gazetecilere saygı duyulan canlı demokrasilerle tamamlanmış bir birlik.”
Düzensiz göç ve insan kaçakçılığıyla mücadele
Von der Leyen, AB’nin düzensiz göçle mücadelesi için her göç rotası üzerinde çalışmalar yaptığını belirterek, Batı Balkanlar’daki ortaklarla yakın işbirliği içinde çalışarak düzensiz akışları azaltacaklarını anlattı.
Tunus ile yapılan göç anlaşmasına değinen von der Leyen, bu gibi ortaklıkları başka üçüncü ülkelerle de yaparak düzensiz göçü azaltmayı hedeflediklerini ifade etti.
Von der Leyen, AB’nin kurumlarının birliğin sınırlarını korumak için üye ülkelerle de işbirliklerini derinleştirdiğine dikkati çekerek, Bulgaristan ve Romanya’nın artık Şengen’e dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
İnsan kaçakçılığıyla mücadelenin hayati olduğuna işaret eden von der Leyen, “Bu yüzden Komisyon insan kaçakçılığıyla mücadele konusunda uluslararası bir konferans düzenleyecek. Bu suça son vermenin zamanı geldi.” diye konuştu.
Afrika’ya özel vurgu
Von der Leyen, Libya ve Fas’ta yaşanan afetlere değinerek, “Avrupa, her zaman elimizden gelen her türlü desteği vermeye hazır olacaktır.” değerlendirmesini paylaştı.
Sahel bölgesindeki duruma dikkati çeken von der Leyen, Rusya’nın buradaki istikrarsızlıktan faydalandığını, ileride tehlikeli durumun daha da tırmanacağını belirtti.
Von der Leyen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu, Avrupa’nın güvenliği ve refahı açısından doğrudan endişe verici bir durumdur. Dolayısıyla Ukrayna’ya gösterdiğimiz birliği, Afrika’ya karşı da göstermemiz gerekiyor. Meşru hükümetler ve bölgesel kuruluşlarla işbirliğine odaklanmamız bir zorunluluktur. Avrupa ve Afrika için ortak konulara odaklanan, karşılıklı yarar sağlayan bir ortaklık geliştirmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile yeni bir stratejik yaklaşım üzerinde çalışacağız.”