AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili oturumda konuştu.
AP Başkanı Roberta Metsola’nın açıkladığı, parlamentoda bütünlüğü, bağımsızlığı ve hesap verebilirliği artırmayı hedefleyen tedbirleri memnuniyetle karşıladığını belirten Johansson, “Bu iyi bir başlangıç. Ama daha fazlasını yapmalıyız. Bu nedenle, herkesin hesap verebilirliği için ortak ‘etik organ’ tarafından yönetilen tek tip güçlü kurallara sahip olmak çok önemli.” diye konuştu.
Johansson, iki sene önce oluşturulan, AB kurumlarının yasa yapma ve politika uygulama sürecini etkilemeye çalışan kuruluşları listeleyen veri tabanı niteliğindeki “Şeffaflık Sicili” uygulamasının geliştirilmesinin çözümün parçası olacağını söyledi.
“Net olmalıyız, şeffaflık, hesap verebilirlik yeterli olmayacak. Yolsuzluk ciddi bir suçtur.” diyen Johansson, şöyle devam etti:
“Yakında, AB genelinde yolsuzluğun ortak tanımları ve uyumlaştırılmış cezaları ile her türlüsünü suç sayacak yeni bir yasa önereceğim. Teklifi şekillendiriyoruz ve size söz veriyorum, elimizden geldiğince hırslı, elimizden geldiğince sert olacağız ve yolsuzluğu ortadan kaldırmak için polise ve mahkemelere ihtiyaç duydukları araçları vereceğiz.”
Johansson, Komisyonun yakında ayrıca kamuoyunu gizlice etkileyen ve demokrasiyi baltalayan üçüncü ülke kuruluşlarına karşı örtülü yabancı nüfuzu ve gölgeli finansmanı gün ışığına çıkarmak için bir “demokrasi savunması paketi” sunacağını da bildirdi.
Oturumda söz alan milletvekilleri ise Komisyona bazı eleştiriler yöneltti. “Skandalın sadece Katar değil, Fas boyutunun da olduğunu”, Komisyon üyesi Johansson’un milletvekillerine her iki ülkeyle ilgili süreçlere ilişkin bilgi vermesini beklediklerini ifade eden milletvekilleri, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ay başındaki Fas ziyaretiyle ilgili açıklama beklediklerini aktardı.
Vekiller, rüşvet alan AP milletvekilleri cezalandırılırken, onları bu suça iten ülkelerin de cezalandırılması gerektiğini savundu.
Oturumun sonlarına doğru Borrell de genel kurula katıldı ancak söz almadı.
AP Başkanı Metsola dün reformlar üzerinde çalıştıklarını, eski milletvekilleri, üçüncü ülkeler ve onların çıkarlarını temsil eden kişi ve kuruluşlarla ilgili daha fazla şeffaflık talebinde bulunulacağını dile getirmişti. Kamuyla da daha şeffaf bilgi paylaşılacağının altını çizen Metsola, “Özellikle üçüncü ülkelerle etkileşim söz konusu olduğunda, resmi AP faaliyetleriyle karıştırılabilecek herhangi bir eyleme izin vermeyen kuralları uygulayacağız. Kamunun mali beyanlarımız hakkında net bilgi sahibi olmasını sağlamak için daha fazlasını yapacağız.” demişti.
Belçika’daki yolsuzluk soruşturması
Belçikalı makamların yürüttüğü yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama soruşturması kapsamında, geçen yıl aralıkta çok sayıda noktada aramalar yapılmış, 1,5 milyon avro nakit para ele geçirilmiş ve 4 kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan kişilerin AP Başkan Yardımcılığı görevi sona erdirilen Yunan milletvekili Eva Kaili, eski İtalyan AP milletvekili Pier Antonio Panzeri, Kaili’nin partneri ve AP’de asistan olarak çalışan Francesco Giorgi ile hukukun üstünlüğü konularında çalışan bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Niccolo Figa-Talamanca olduğu açıklanmıştı.
Giorgi’nin ifadesinde iki AP milletvekili Andrea Cozzolino ile Marc Tarabella’nın Panzeri’den para aldığını söylediği ileri sürülmüştü. Tarabella’nın Belçika’daki evinde de arama yapılmıştı. Arama, Belçika yasaları gereğince AP Başkanı Roberta Metsola’nın nezaretinde yürütülmüştü. Metsola dün, Tarabella ve Cozzolino’nun dokunulmazlıklarının düşürülmesi için süreç başlattığını duyurmuştu.
Bu kişilerin, AP’nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere bir Körfez ülkesinden rüşvet aldıkları iddia edilmişti. Konuyla ilgili haberlerde adı geçen Katar, iddiaları reddetmişti.
Daha sonraki haberlerde Fas’ın da bu kişilere rüşvet verdiği iddia edilmiş, Fas istihbaratı ile Fas’ın Varşova Büyükelçisi Abderrahim Atmoun’un şüphelilerle görüştüğü ileri sürülmüştü.