AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, Türkiye’nin AB için kritik önemde bir ülke olduğunu ancak vize serbestisi gibi başlıca konulardaki tıkanıklığın üye ülkelerin tutumlarından kaynaklandığını ifade etti.
Stano Brüksel’deki AB Komisyonu’nda Türk gazetecilerle bir araya geldi.
Gazetecileri Türk bayraklı tişörtü ile karşılayan Stano, Türkçe selamlayarak Türkiye’yi çok sevdiğini söyledi.
AB-Türkiye ilişkileriyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Stano, AB’nin Türkiye’nin öneminin farkında olduğunu ifade etti.
“Türkiye’nin Avrupa’ya ihtiyacı var, Avrupa’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var. Çünkü birlikte daha güçlüyüz.” diyen Stano, ancak AB’nin yaklaşımının prensip ve değerler çerçevesinde olduğunu ve bunlar olmazsa ilerlenemeyeceğini söyledi.
Stano, üyelik müzakerelerinin donmuş durumda olmasıyla ilgili, “Hiçbir yere varamadığımızı görmek benim de yüreğimi acıtıyor çünkü Türkiye sadece kendisi için değil, sadece bölge için değil, AB için de önemli bir ülke.” diye konuştu.
Gazetecilerin, AB tarafından Türkiye’nin son dönemde “aday ülke”den çok “komşu ülke” muamelesi yapıldığıyla ilgili sorusu üzerine Stano, “Türkiye’ye komşu ülke muamelesi yapmakta yanlış bir şey görmüyorum. Yani Türkiye’nin komşusu olmak bir ayrıcalıktır, AB’nin komşusu olmak da bir ayrıcalıktır.” değerlendirmesini yaptı.
Stano, şöyle devam etti:
“Harika ilişkilerimiz olan ve AB’ye girmeyi düşünmeyen ülkeler var. Yani modeller var ve bu bizim işbirliğimizi geliştirmemize engel değil. O halde mevcut şartlarda elimizden geleni yapalım. Yani harika ilişkilerimiz olan ve AB’ye girmeyi düşünmeyen ülkeler var. Yani modeller var ve bu bizim işbirliğimizi geliştirmemize engel değil.”
Katılım müzakerelerinin yeniden başlatılmasıyla ilgili Stano, “Bu tüm üye devletleri ikna etme becerisiyle de ilgili çünkü ancak 27 üye ülke ‘evet’ dediğinde çözülebilir.” dedi.
Vize konusu
Stano gazetecilerin Türk vatandaşlarına vize zorluğuyla ilgili sorusuna, Şengen vizelerinin tamamen üye ülkelerin yetki alanında olduğu yanıtını verdi.
Bunun Brüksel’den “empoze edilemeyeceğini” söyleyen Stano, “Üye ülkeler arasında Türkiye ile vize serbestisi konusunda ilerlemeye yönelik bir anlaşmanın olmaması, bazı üye ülkelerin muhtemelen bu alanda sorunlar gördüğü gerçeğinin bir yansımasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kıbrıs” vurgusu
Stano, AB’nin Türkiye ile işbirliği yapmak istediğini ancak bunun ilkeler çerçevesinde olması gerektiğini kaydederek Kıbrıs meselesinin bir engel oluşturduğunu söyledi, “AB’nin bir üyesini tanımamazlık edemezsiniz.” ifadesini kullandı.
AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları
Stano, yaptırımlar konusunda Türkiye ile AB ilişkilerinin çok yönlü olduğuna işaret ederek, “Eğer Türkiye (Rusya’ya yönelik) AB yaptırımlarına uyarsa ve aynı yaptırımları uygulamaya koyarsa bu, elbette oyunu değiştirir.” dedi.
Türkiye’nin AB yaptırımlarını uygulamasının Rusya’yı çok olumsuz etkileyeceğini belirten Stano, “Yaptırımların uygulanması AB tarafında çok fazla iyi niyet ve güven yaratacaktır. Bu Türkiye’nin adaylığını gerçekten samimi ve açık bir şekilde ifade ettiğinin nihai kanıtı olabilir.” ifadesini kullandı.
Stano, Türkiye’nin aday ülke taahhüdünü kanıtlamasının kolay ve hızlı yollarından birisinin AB’nin dış politikasına, kararlarına ve eylemlerine uyum sağlaması olabileceğini savundu.
Sözcü Stano, Türkiye’nin yaptırımlara uyum sağlamasa bile yaptırımların etkisizleştirilmesine izin vermemesi gerektiğini belirterek Türk yetkililerin yaptırımların çevresinden dolaşılmasıyla mücadele ettiğini sözlerine ekledi.