Michel, Politico’ya verdiği özel röportajda, AP üyelerine yönelik iddialarla ilgili çok endişeli olduğunu bildirdi.
Soruşturmanın AB’nin güvenilirliğine zarar vermesinin yanı sıra eşzamanlı ekonomik ve enerji krizlerini yönetmesini zorlaştırdığını vurgulayan Michel, “Öncelikle bundan dersler çıkarmalı ve gelecekte yolsuzluğu önlemek için, bu tür şeylerden kaçınmak için bir önlemler paketi bulmalıyız.” ifadesini kullandı.
Michel’in iki dönemdir başkanlık ettiği AB Konseyi, AB’nin karar alma organını oluşturuyor ve üye devletlerin hükümetlerinde görev yapan bakanlardan oluşuyor.
Ursula von der Leyen’in başkanlık ettiği AB Komisyonu, AB’nin yürütme organı olarak yasama sürecini başlatıyor, AB müktesebatını bütçeyi ve programları uyguluyor ve idari denetim yapıyor.
Roberta Metsola’nın liderlik ettiği ve son dönemde yolsuzluk soruşturmasıyla adından söz ettiren Avrupa Parlamentosu, AB kurumları arasında üyeleri doğrudan halk tarafından seçilen tek organ. Seçimleri 5 yılda bir yapılıyor ve “Avrupa vatandaşı” sayılan AB üyesi ülkelerin vatandaşları, bu seçimlerde oy kullanarak 705 milletvekilini seçiyor.
AP bağlantılı soruşturma
Belçikalı makamların yürüttüğü yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama soruşturmasında çok sayıda noktada aramalar yapılmış, 1,5 milyon avro nakit para ele geçirilmiş ve 4 kişi gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alınan kişilerin AP’nin başkan yardımcılığı sona erdirilen Yunan milletvekili Eva Kaili, eski İtalyan AP milletvekili Pier Antonio Panzeri, Kaili’nin partneri ve AP’de asistan olarak çalışan Francesco Giorgi ve hukukun üstünlüğü konularında çalışan bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Niccolo Figa-Talamanca olduğu açıklanmıştı.
Bu kişilerin AP’nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere bir Körfez ülkesinden rüşvet aldıkları iddia edilmişti. Konuyla ilgili haberlerde adı geçen Katar, iddiaları reddetmişti.