AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB Komisyonu’nun Ekonomiden Sorumlu Üyesi Paolo Gentiloni, üye ülkelerin gelecek yıldaki maliye politikalarına ilişkin tavsiyeler içeren çalışmaları hakkında Brüksel’de basın toplantısı düzenledi.
AB ülkelerinin son 3 yılda önce salgın sonra da yüksek enerji fiyatları karşısında vatandaşları ve işletmeleri korumak için önemli ölçüde detsekler sağladıklarını anımsatan Dombrovskis, “Bu destekler sonsuza kadar devam edemez.” dedi.
Dombrovskis, enerji fiyatları düştüğü için verilen desteklemelerin aşamalı olarak kalkması gerektiğine işaret ederek, “Geniş ölçüde mali teşvik verme zamanı geçti.” diye konuştu.
AB Komisyonu’nun üye ülkeler için 2024 yılı maliye politikası kılavuzunu hazırladıklarına dikkati çeken Dombrovskis, “Artık, borç sürdürülebilirliğini iyileştirmeye ve potansiyel büyümeyi sürdürülebilir bir şekilde artırmaya odaklanmalıyız.” ifadesini kullandı.
Dombrovskis, AB üyesi ülkelerin 2020 yılında muafiyet maddesi ile mali kuralları askıya aldıklarını ve kamu harcamalarını yükselttiklerini hatırlatarak, maddeyi askıya alma kararının 2023 yılı sonunda kalkacağını belirtti.
Gentiloni de sınrısız kamu harcamasına izin veren genel muafiyet maddesinin yıl sonunda devre dışı bırakılacağını onayladıklarını söyledi.
İstikrar ve Büyüme Paktı’nın genel muafiyet maddesinn 2020 yılında uygulamnmaya konduğunu anımsatan Gentiloni, bunun üye ülkelerin salgın ve savaşın neden olduğu ekonomik sorunları yönelik harcama yapmalarına imkan sağladığını anlattı.
Gentiloni, “AB ülkeleri, ihtiyatlı maliye politikaları izlemeli, kamu yatırımlarını korumalı ve hedef odaklı olmayanlardan başlayarak enerji destek önlemlerini aşamalı olarak kaldırmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
AB mali kuralları
AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin bütçe açıklarının GSYH’lerinin yüzde 3’ünü, kamu borçlarının da GSYH’lerinin yüzde 60’ını geçmemesi gerekiyor.
Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu’na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor. Aksi takdirde söz konusu ülkeye yönelik “aşırı açık prosedürü” adlı disiplin süreci uygulanabiliyor. Disiplin süreci sonunda ülkeye ekonomik yaptırımlar söz konusu oluyor.
AB üyesi ülkeler, salgın ve enerji krizi nedeniyle söz konusu kuralları askıya alma kararı almış ve kamu harcamalarını yükseltmişti.