Von der Leyen, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB Liderler Zirvesi’nin ardından yapılan basın toplantısında, artan enerji fiyatları hakkında açıklamalarda bulundu.
Avrupa’da tüketici ve işletmelerin artan enerji fiyatlarından endişe duyduğunu belirten von der Leyen, söz konusu enerji krizinin küresel bir durum olduğunu anlattı.
Von der Leyen, kısa dönemde yoksul tüketicilerin ve yüksek enerji fiyatlarına maruz kalan işletmelerin desteklemesi gerektiğine işaret ederek AB üyesi 20 ülkenin buna yönelik çeşitli tedbirler açıkladığını ifade etti.
Orta ve uzun vadede enerjide dayanıklılığı ve bağımsızlığı artıracak ilave tedbirler üzerinde çalışacaklarını vurgulayan von der Leyen, “Stratejik doğal gaz rezervinin nasıl kurulacağını ve ortak doğal gaz satın alma olanaklarını araştırmaya karar verdik.” dedi.
Von der Leyen, farklı doğal gaz tedarikçileri edinmeye de yoğunlaşacaklarına dikkati çekerek “Sahip olduğumuz gaz arzını çeşitlendirecek ve eş zamanlı biçimde ara bağlantı çalışmalarını hızlandıracağız. Gaz ve elektrik piyasası ile Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) piyasasının işleyişini değerlendireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu çalışmalarını aralık ayındaki AB Liderler Zirvesi’nde sunacaklarını anlatan von der Leyen, AB’nin daha fazla temiz ve yenilenebilir enerjiye ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Von der Leyen, son yıllarda yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim maliyetlerinin azaldığını, güneşten elektrik üretimin 10 yıl öncesinden 10 kat ucuz olduğunu, rüzgarın 10 yıl öncesinden yüzde 50 daha uzun bir hal aldığını dile getirdi.
Yenilenebilir kaynakların karbon salmadığını, yerli üretim olduğunu ve enerji de bağımsızlığa katkı sağladığını hatırlatan von der Leyen, “Yenilenebilir enerjinin yanında nükleer gibi istikrarlı bir kaynağa ve geçiş sürecinde de doğal gaza ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu
Von der Leyen, yenilenebilir ve nükleerin yerli enerji kaynakları olduğunu, Avrupa’da kullanılan doğal gazın ise yüzde 90’ının ithal edildiğini hatırlattı.
Avrupa’da tüketiciler, doğal gaz ve elektrik fiyatlarından şikayetçi
AB Komisyonu, geçen hafta üye ülkelerin artan enerji fiyatlarına karşı Birlik hukukuyla uyumlu uygulayabilecekleri tedbirleri içeren bir paket açıklamıştı.
Paket, enerji fiyatlarındaki artışa karşı üye ülkelere kısa vadede elektrik ve gaz faturalarını erteleme, hanelere doğrudan ödeme yapma ve vergi indirimi gibi seçenekler içeriyordu.
Söz konusu paket, uzun vadede yenilenebilir yatırımların artırılmasını, ülkelerin ortak doğal gaz tedarik etmelerini ve gaz stoku oluşturma ihtimallerini kapsıyordu.
Kış aylarında Avrupa ülkelerinin doğal gaz talebinin daha da artması ve elektrik fiyatlarının daha fazla yükselmesi bekleniyor.
Avrupa’da tüketiciler, artan doğal gaz ve elektrik fiyatlarından şikayet ediyor.
AB ülkeleri arasında enerji tartışmalarında çeşitli gruplaşmalar dikkati çekiyor. Başını Fransa’nın çektiği 10’a yakın ülke, nükleer santrallerin önemine dikkati çekiyor. Bu ülkeler, nükleer enerji santrallerinin AB sürdürülebilir ve yeşil finansal yatırım sınıflandırmasında yer almasını talep ediyor.
Aralarında Polonya ve Macaristan’ın bulunduğu bazı ülkeler, enerji fiyatlarındaki yükselişten AB’nin iklim dostu dönüşümünü sağlamayı hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili düzenlemeleri sorumlu tutuyor.
Aralarında İspanya, Yunanistan ve Bulgaristan’ın da yer aldığı bazı ülkeler de enerji fiyatlarının acilen düşürülmesi için katı tedbirler uygulanmasını, bir şekilde piyasalara müdahale edilmesini istiyor.
Almanya, Hollanda ve Avusturya gibi ülkeler ise enerji fiyatlarındaki artışın geçici olduğunu, gelecek yıl piyasaların normale döneceğini ve fiyatların azalacağını, bu duruma çok sert biçimde müdahale edilmesinin enerji piyasaları işleyişine ciddi zarar verebileceği görüşünü savunuyor.