Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen AP Genel Kurulunda AB’nin kapsamlı Orta Doğu stratejisi hakkında oturum yapıldı.
Oturumda, AB Konseyini dönem başkanı Polonya’nın Avrupa İşleri Bakanı Adam Szlapka, AB Komisyonunu ise Akdeniz’den sorumlu üye Suica temsil etti.
Szlapka, AB’nin Orta Doğu’ya yaklaşımının her zaman ortaklıktan ve işbirliğinden yana olduğunu belirterek, uzun vadeli istikrar ve refahın sağlanması için G7, Arap devletleri ve diğer bölgesel aktörlerle işbirliğinin sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.
Suica ise bölgenin Avrupa için stratejik önemine işaret ederek, AB’nin etkisini güçlendirmek için “yeni ve kapsamlı bir yaklaşım” içinde olduklarını söyledi.
Suica, “Mevcut yıkıcı ve belirsiz ortam, Avrupa’nın Orta Doğu barış sürecine güçlü katılım sinyali vermesini gerektirmektedir. Gazze’deki ateşkes, Suriye’de Esed rejiminin düşmesi ve Lübnan’da yeni hükümetin seçilmesi, siyasi geçiş için benzeri görülmemiş bir fırsat sunmaktadır ve bu durumlarda da güçlü bir Avrupa varlığı ve katılımı gerekmektedir.” diye konuştu.
AB’nin iki devletli çözüme olan desteğini yineleyen Suica, bunun İsrailliler ve Filistinliler arasında “kalıcı barışa giden tek geçerli yol” olduğunu ifade etti.
AB Yüksek Temsilcisi Kallas’ın yokluğu eleştirildi
Diğer yandan, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın oturumda bulunmaması milletvekilleri tarafından eleştirildi.
İspanyol Milletvekili Ana Miranda Paz, Kallas’ın ikinci kez Orta Doğu hakkında yapılan oturuma katılmadığına dikkati çekerek, “Yüksek Temsilci’nin de burada olması beklenirdi çünkü bu konuyu ikinci kez tartışıyoruz ve o da burada olmalı ve insanların temel haklarını hedef alan bu saldırgan sözler (ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planı) hakkında ne düşündüğünü söylemeliydi.” diye konuştu.
Etnik temizlik ve zorla yerinden etmenin Birleşmiş Milletler tarafından yasaklandığını anımsatan Paz, AB-İsrail arasındaki anlaşmanın gözden geçirilmesi ve yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurguladı.
Paz, “Kim soykırım yaparsa yapsın yaptırıma tabi tutulmalıdır.” diye konuştu.
Suica ise kapanış konuşmasında Orta Doğu stratejisinin belirlenmesi konusunda Kallas ile yakından çalıştıklarını belirterek, “Kendisi bizimle çalışıyor ve en kısa zamanda sizinle birlikte olacak.” dedi.
“AB (İsrail’e) silah dağıtıyor”
Belçikalı Milletvekili Marc Botenga, AB’nin bölgedeki insan hakları konusundaki tutumunu sorgulayarak Birliği, “ikiyüzlülükle ve sessiz kalmakla” suçladı.
Botenga, “AB’nin Orta Doğu’daki stratejisi insan haklarıyla ilgili gözüküyor. Öte yandan İsrail Filistinlilere karşı soykırım yapıyor, İsrailliler kapı kapı, ev ev dolaşıp Filistinlileri evlerinden kapı dışarı ederken AB sadece silah dağıtıyor.” ifadelerini kullandı.
AB’nin İsrail’in Filistin, Lübnan ve Suriye topraklarını işgal etmesine karşı Tel Aviv ile “bağlarını güçlendirdiğini” söyleyen Botenga, Birliğin, Trump’ın Gazze’yi “devralma” ve Filistinlileri zorla yerinden etme planına karşı “sessiz kaldığını” söyledi.
Suica ise AB’nin “sessiz kalmadığını” savunarak, “Filistin halkı büyük acılar çekmiştir ve hem İsrailliler hem de Filistinliler barışı hak etmektedir.” dedi.
Gazze’nin yeniden inşa sürecinde uluslararası toplumun Filistinlilerle birlikte çalışması gerektiğini kaydeden Suica, “Bu yeniden inşa ya da imar sürecinde ABD’nin proaktif rol üstlenmesini memnuniyetle karşılarız.” ifadesini kullandı.
“Türkiye gibi ülkelerle yapıcı temas kurabiliriz”
Oturumda söz alan birçok milletvekili, AB’nin Orta Doğu’da “etkili” rol oynamadığına yönelik eleştiriler yaparken bölgesel ülkelerle ilişkilerin güçlendirilmesi ihtiyacına işaret etti.
Alman Milletvekili David McAllister, “Orta Doğu’da sınırlı etkiye sahip olduğumuzu kabul etmekle birlikte, Türkiye, Körfez ülkeleri, Mısır ve Ürdün gibi ülkelerle yapıcı şekilde temas kurabiliriz.” diye konuştu.
Suica, yeni stratejinin AB’nin bölgedeki varlığını güçlendirme ve bölgesel ortaklarla işbirliğini artırma üzerine kurulacağını teyit ederek, “Elbette rolümüzü artırmamız gerekiyor ve biz de bunu yapıyoruz.” dedi.