Avrupa Birliği (AB), Suriye’deki Esed rejiminin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi kapsamındaki oy hakkını da içeren bazı hak ve ayrıcalıklarını askıya almasından memnuniyet duyulduğunu belirterek, rejimin kimyasal silah saldırıları gibi suçlarının tüm seviyelerde takipçisi olacağını bildirdi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (KYSÖ) bugün Esed rejimi hakkında aldığı kararla ilgili açıklama yaptı.
KYSÖ’nün aldığı kararın kimyasal silah kullanımının cezasız kalmayacağına dair uluslararası camianın verdiği önemli bir mesaj olduğunu vurgulayan Borrell, rejime kimyasal silah programını açıklaması ve Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne uyması çağrısında bulundu.
Borrell, “AB ve üye ülkeler, Suriye’de rejimin kimyasal silah saldırıları ve işlediği diğer gaddarca suçlarla ilgili ulusal ve uluslararası seviyelerde çalışmaya devam edecektir.” ifadesini kullandı.
KSYÖ Taraf Devletler Toplantısı’nda alınan kararla, Suriye’de Beşşar Esed rejim güçlerinin Mart 2017’de Latamne’de ve Şubat 2018’de Serakib’de kimyasal silah kullandığının tespit edilmesinin ardından bu ülkenin bazı üyelik haklarının askıya alındığı bugün açıklanmıştı. Karar, KSYÖ’nün şimdiye kadar bir üye ülke hakkında aldığı en ağır yaptırım olarak dikkati çekti.
KSYÖ, Nisan 2020’de yayımladığı ilk raporunda, 24 Mart 2017’de Suriye rejimine ait bir SU-22 savaş uçağının Şayrat Hava Üssü’nden kalkarak Latamne beldesinde gerçekleştirdiği hava saldırısında 16 kişinin yaralandığı, tarım alanlarının zarar gördüğü ve bölge halkına ait hayvanların telef olduğunu açıklamıştı.
KYSÖ’nün ikinci raporunda, Esed rejimine bağlı hava kuvvetlerinin 4 Şubat 2018’de Serakib’e düzenlediği hava saldırısında en az bir silindir bombası kullandığı belirtilmişti.