Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Anitta Hipper, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın basın toplantısında soru sormaya çalışarak protesto düzenleyen gazetecilerin zorla dışarı çıkarılmasıyla ilgili, “Tüm gazetecilerin kendilerini ifade etme hakları olduğuna inanıyoruz.” dedi.
- BM: Tüm ülkelerin, gazeteci haklarına saygı göstermelerini bekliyoruz
- ABD Dışişleri Bakanı Blinken, son konuşmasında gazeteciler tarafından “soykırımcı” denilerek protesto edildi
Hipper, günlük basın toplantısında, AA muhabirinin, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, Max Blumenthal ve Sam Husseini adlı iki gazetecinin soru sormaya çalıştığı sırada, Blumenthal’in dışarıya davet edilmesi, Husseini’nin ise zor kullanılarak toplantıdan çıkarılmasıyla ilgili sorusunu yanıtladı.
ABD’nin kendini ifade ve basın özgürlüğünün önde gelen ülkesi olarak tanımladığını hatırlatan Hipper, “Basın özgürlüğü konusundaki tutumunuz malum. Tüm gazetecilerin kendilerini ifade etme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz.” dedi.
Hipper, olayla ilgili detaylara hakim olmadığını ve daha fazla yorum yapamayacağını kaydetti.
Olay
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, görevindeki son konuşmasını yaparken salonda bulunan bazı muhabirler tarafından “soykırımcı” denilerek protesto edilmiş, bir gazeteci polis tarafından salondan zorla çıkarılmıştı.
Amerikalı gazeteci Max Blumenthal, Blinken’ın konuşmasını yarıda keserek “Gazze’de 300 gazeteci sizin bombalarınızın hedefi oldu. Mayıs ayında bir anlaşmamız vardı, bunu hepimiz biliyorduk. Tony, siz bombaların akışını durdurmadınız. Neden kurala dayalı bir düzeni siyonizme olan bağlılığınız için feda ettiniz?” diye seslenmişti.
Görevliler Blumenthal’in salondan ayrılmasını talep etmişti.
Amerikalı gazeteci Sam Husseini ise protestosunun ardından koltuğundan 3 polis tarafından zorla kaldırılıp salondan taşınarak çıkarılmıştı.
Amerikalı gazetecinin, canlı yayında salondan çıkarılırken şu ifadeleri kameralara yansımıştı:
“Ellerinizi çekin üstümden, çekin ellerinizi üstümden. Burada sessizce oturuyordum ama şimdi iki ya da üç kişi tarafından zorla tutuluyorum. Bir de basın özgürlüğü hakkında konuşuyorsunuz. Canımı acıtıyorsunuz, bana zarar veriyorsunuz. Uluslararası toplumdan Uluslararası Ceza Mahkemesine kadar herkes soykırım ve ayrımcılık yaptığınızı söyledi. Suçlusunuz. Neden Lahey’de değilsiniz?”