Avrupa Birliği (AB) Komsiyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, İngiltere’nin ev sahipliğinde yapılacak G7 Zirvesi hakkında Brüksel’de basın toplantısı düzenledi.
G7’nin benzer düşünen ve ortak değerleri paylaşan ülkelerden meydana geldiğini anımsatan Von der Leyen, toplantıda Kovid-19, salgının ekonomik etkileri, kurallara dayalı ticaret sistemi, uluslararası ilişkiler, çevre, eğitimin durumu gibi çeşitli başlıkları ele alacaklarını söyledi.
Von der Leyen, AB ülkelerinin aralık ayından bu yana toplam 700 milyon doz aşı ürettiklerini ve bunun 350 milyon dozunu 90’ın üzerinde ülkeye ihraç ettiklerini belirterek, diğer üretici ülkelerin de aşı ihraç etmesi gerektiğini vurguladı.
Aşı ihracatına rağmen AB’nin aşılamada hızla ilerlediğine dikkati çeken Von der Leyen, “AB ülkelerindeki yetişkin nüfusunun yüzde 50’den fazlasına en az bir doz aşı uygulandı. Bugün 100 milyon Avrupalı tam olarak aşılanmış durumda.” dedi.
Von der Leyen, araştırmacıların salgının kaynağını belirlemek için ihtiyaç duyulan her yere erişebilmesi gerektiğini belirterek, “Koronavirüsün kökenlerini öğrenmemiz büyük önem taşıyor.” diye konuştu.
Kuzey İrlanda Protokolü tam olarak uygulanmalı
Toplantı çerçevesinde İngiltere ile AB arasında Brexit anlaşmasının Kuzey İrlanda’da uygulanması konusunu İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüşeceklerine işaret eden Von der Leyen, İngiltere’nin yapılan anlaşmalarda tek taraflı değişiklik yapmaması ve Kuzey İrlanda Protokolü’nü tam olarak uygulaması gerektiğini ifade etti.
Brexit anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık’ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor. Protokole göre Brexit’e rağmen Kuzey İrlanda, AB’nin gümrük birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’ın geri kalanıyla ticareti ülke limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor. Birleşik Krallık’ın bu durumda değişikliğe gitmeye çalışması AB tarafını rahatsız ediyor.
AB Konsey Başkanı Michel de sağlık alanında küresel iş birliğinin önemini vurgulayarak, “Dünyanın hızlı biçimde aşılanmasını sağlamamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Aşılarda fikri mülkiyet tartışması
Michel, G7 ülkelerin ana aşı üreticileri konumunda da olduğunu hatırlatarak, toplantıda, aşılardaki fikri mülkiyet hakları konusunun gündeme gelmesini beklediğini söyledi.
Kovid-19 aşılarında fikri mülkiyet haklarının kaldırılması tartışmalarına ilişkin Michel, “Patentlerden vazgeçme kulağa hoş gelebilir ama bu sihirli bir çözüm değil. Mevcut TRIPS anlaşması bu konuda esneklik sunuyor. Biz gönüllü lisanslama, teknik bilgi transferi ve anlaşmalı patent havuzu gibi somut tekliflere odaklanmak istiyoruz.” dedi.
Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başını çektiği bazı ülkelerin Kovid-19 salgınının tedavisi, teşhisi ve yayılmasının önlenmesi için fikri mülkiyet haklarını düzenleyen anlaşmanın (TRIPS) belli hükümlerinin rafa kaldırılmasını talep eden önerisi DTÖ’de gündeme gelmiş ve bu konuda müzakerelere başlanmıştı.
ABD yönetimi, mayıs ayında aşılarla ilgili fikri mülkiyet hakları konusunda tutumunda değişikliğe giderek bu hakların kaldırılması fikrine destek vermişti.
AB ise bunun tartışılabileceğini ancak kısa vadede çözüm sağlamayacağını, öncelikle aşıların paylaşılması, üretilen aşıların ihraç edilmesi ve aşı üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırım yapılması gerektiğini açıklamıştı.
Fikri mülkiyet hakkının kaldırılması fikri yoksul ve bazı gelişmekte olan ülkeler tarafından desteklenirken, bazı Batılı ülkeler ve ilaç şirketleri plana karşı çıkıyor.