AB üyesi 27 ülkenin enerji bakanlarının artan enerji fiyatlarını görüşmek üzere bugün Brüksel’de gerçekleştireceği toplantı öncesinde, Almanya, Avusturya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İrlanda, Lüksemburg, Letonya ve Hollanda ortak bildiri yayımladı.
AB Komisyonunun artan enerji fiyatlarına karşı uygulanabilecek çeşitli seçenekler içeren paketinin “faydalı” olduğuna işaret edilen bildiride, üye ülkelerin kısa vadede fiyat artışına karşı yoksul tüketicileri ve işletmeleri korumak için “geçici ve hedefe yönelik” tedbirler alması gerektiği bildirildi.
Mevcut fiyat artışının “küresel ekonomik toparlanma, artan fosil yakıt talebi ve arz koşullarına” bağlı olduğu belirtilen bildiride, Avrupa’da enerji kaynaklarının verimli kullanılması, arz ve talep dengesinin sağlanması, yeni kapasite kurulumuna yönelik yatırımlara doğru işaret verilmesi, arz güvenliğinin artırılması ve enerji sistemlerine yenilenebilir kaynaklardan üretimin entegrasyonunun desteklenmesi gerektiği ifade edildi.
Bildiride, AB’nin elektrik piyasa tasarımının fiyatlardaki dalgalanmayı engellemeye yönelik yeni teknoloji ve iş modellerini teşvik ettiği ve elektrik ticaretinin canlandırılması gerektiği belirtildi, üye ülkelerin tavan fiyat veya teknoloji bazlı ortalama fiyat gibi çeşitli “alternatif piyasa tasarımı” yaklaşımının riskli olduğuna işaret edildi.
Piyasa işleyişinin bu uygulamalarla değiştirilmesinin enerji arz güvenliğini tehlikeye atacağı vurgulanan bildiride, “Elektrik ve gaz piyasası tasarımımızın rekabet ilkelerinden ayrılmasını simgeleyecek herhangi bir önlemi destekleyemiyoruz. Bu ilkelerden sapma, enerji sistemimizin uygun maliyetli karbonsuzlaşmasına ve arz güvenliğine zarar verir.” ifadeleri kullanıldı.
AB ülkeleri gruplaştı
Öte yandan, AB ülkeleri arasında enerji tartışmalarında çeşitli gruplaşmalar dikkati çekiyor.
Mevcut sistemde AB’deki toptan elektrik fiyatı, toplam elektrik talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan son üretici tarafından ve genellikle doğal gaz santrallerince belirleniyor.
Almanya, Avusturya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İrlanda, Lüksemburg, Letonya ve Hollanda, artan enerji fiyatlarına karşı AB elektrik piyasasının revize edilmesine karşı çıkıyor.
Enerji fiyatlarının gelecek yıl ortalama seviyelere dönmesini bekleyen bu ülkeler, AB gaz ve elektrik piyasalarının uzun yıllarda ve kademeli biçimde inşa edildiği, enerji piyasalarının tasarımına müdahalenin çok dikkatli düşünülmesi gerektiğini öngörüyor.
Fransa, İspanya ve İtalya’nın başını çektiği bir grup ülke, AB doğal gaz ve elektrik piyasalarının düzeltilmesi ve elektrik üretimindeki kaynak fiyatlarının ayrıştırılması gerektiğini savunuyor.
Ayrıca, başını yine Fransa’nın çektiği 10 civarında ülke, enerji arz güvenliğinde nükleer santrallerin önemini vurguluyor. Bu ülkeler, nükleer enerji santrallerinin AB sürdürülebilir ve yeşil finansal yatırım sınıflandırmasında yer almasını talep ediyor.
Aralarında Polonya ve Macaristan’ın bulunduğu bazı ülkeler de enerji fiyatlarındaki yükselişten AB’nin iklim dostu dönüşümünü sağlamayı hedefleyen Yeşil Mutabakat ile ilgili politikalarını sorumlu tutuyor.
İspanya, AB ülkelerinin ortak sözleşmelerle doğal gaz satın almasını ve bir stratejik doğal gaz rezervi oluşturmasını talep ediyor.
Avrupa’da özellikle sonbahardan beri doğal gaz ve elektrik gibi enerji ürünlerinin fiyatları hızla yükseliyor. Bu durum, kış aylarında yüksek faturalarla karşılaşan tüketicileri ciddi biçimde rahatsız ediyor.