İngiliz The Guardian gazetesine konuşan Borrell, haziranda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ABD başkanlık seçimleri kadar önemli olduğuna işaret etti.
Seçmenlerdeki belirsizlik hissinin oyları aşırı sağcı partilere taşımasından endişe ettiğini söyleyen Borrell, “Bilimsel olarak bilinmeyen ve belirsizliğin oluşturduğu korkunun güvenlik isteyen bir hormon salgıladığı kanıtlandı. Bu bir gerçek.” değerlendirmesinde bulundu.
Borrell, medyanın bu korkuyu destekleyen yayınlar yaptığını da belirterek, “İnsanlardaki korkuyu kullanabilen ve iyi sorulara kötü yanıtlar verebilen partiler, Avrupa halkının desteğini çekebilir.” dedi.
Seçmenin endişe duyması için nedenleri olduğunu kaydeden Borrell, yine de seçmenleri yaşananları net şekilde analiz edecek siyasi güçlere destek vermeye çağırdı. Borrell, “Bunu başaramazsak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin de ABD’deki seçimler kadar riskli olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Borrell, AB’nin varlığının Ukrayna’da tehlikede olduğu uyarısını da yaparak, “Şu an belki de sadece Ukrayna’yı değil Avrupa’yı ve demokrasimizi tehdit eden büyük bir güçten gelen tehlikeye bakmamızın zamanıdır. Rotamızı hızla değiştirip tüm kapasitemizi seferber etmezsek bu Putin’in Ukrayna’daki savaşı kazanmasına yol açar. Aynı şekilde Gazze’deki trajediyi durdurmazsak projemizin büyük zarar göreceğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa’nın kendisine “Her şeyi yapmaya hazır mıyız?” sorusunu sorması gerektiğinin altını çizen Borrell, “Putin, Ukrayna’nın bir parçasını alıp gerisinin AB’ye girmesiyle tatmin olmaz. Özellikle kendisine çok daha uygun bir senaryo sunabilecek ABD seçimlerinden önce savaştan vazgeçmeyecektir. Bu nedenle daha yoğun ve uzun sürecek bir çatışmaya hazırlanmalıyız.” açıklamasını yaptı.
Borrell, Putin’in zafer kazanana kadar savaşa devam edeceğini savunurken Ukrayna’nın direnme gücü, AB’nin destek kapasitesi ve transatlantik ittifak konusunda yanıldığını belirterek, “Rusya hiçbir zaman bir millet olamadı. Başında çar bulunan bir imparatorluktu, Sovyetlerdi şimdi de Putin var. Bu Rusya’nın değişmezi ve siyasi kimliği ve sonuç olarak başta bize olmak üzere komşuları için bir tehdit.” ifadelerini kullandı.