Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Afganistan ve savunma konularında Fransız Le Monde gazetesine demeç verdi.
Afganistan’daki son gelişmelerin Avrupa’nın zayıflığını bir kez daha gösterdiğini ifade eden Borrell, AB’nin Afganistan’daki rolüne ilişkin değerlendirme raporuna ihtiyaç duyduklarını bildirdi.
Borrell, Afganistan’daki gelişmelerin ardından siyasi, hatta kültürel yeni stratejinin belirlenmesi ve Avrupalıların yaşadığı dünyanın farkında olması gerektiğini belirterek, “Amerikan şemsiyesi altında ticari ve ekonomik entegrasyonla sakinleşen bir dünya fikrini destekledik ancak özellikle 11 Eylül 2001’den sonra yeni tehditler ortaya çıktı. Çin’de, Rusya’da, Türkiye’de tarihsel gerçeklere dayanarak hatta tekrar keşfedilerek eski imparatorluklar yeniden doğdu.” ifadesini kullandı.
Bir Portekizli ve bir Letonyalının Rus tehdidi veya göç sorunu konusunda aynı görüşe sahip olmadığını ifade eden Borrell, AB üyesi 27 ülke arasındaki farklılıkların ve anlaşmazlıkların giderilmesi ve ortak stratejinin oluşturulması gerektiğini aktardı.
Borrell, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Avrupa’nın birliği konusundaki endişelerini takdir ettiğini ancak AB’nin ortak güvenlik ve savunma politikasını geliştirmekle sorumlu olmadığını kaydetti.
“Savunma alanında daha güçlü bir Avrupa NATO’nun ve ABD’nin çıkarına uygundur.” ifadesini kullanan Borrell, AB’nin kendi çıkarlarını savunması gerektiğini dile getirerek, “Bu sadece askeri olarak değil çünkü (Afganistan’da) yaşananlar askeri eylemlerinin sınırını gösteriyor. Başkaları tarafından yardım edilen dünyanın en büyük ordusu gezegendeki en yoksul ülkelerin birinde kazanmadı. Bu nedenle demokrasiyi empoze etmek George W. Bush’un inandığından çok daha zor gibi görünüyor.” ifadesini kullandı.
Borrell, Afganistan’dan geri çekilmesinin ardından da ABD ile ilişkilerin önemli olduğunu belirtti.