AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson, medya kuruluşu Politico’ya verdiği mülakatta, New York Times gazetesinin yayınladığı görüntüleri değerlendirdi.
Bunun, bir geri itmeden daha beter olduğunu söyleyen Johansson, “Videolarda görünen şey tehcirdir.” dedi.
Johansson, videodaki görüntülerden şüphe etmek için bir neden bulunmadığını belirterek “Eğer gerçek buysa ki öyle olduğu görünüyor; bu, kesinlikle kabul edilemez.” diye konuştu.
Yunanistan hükümetinden izahat isteyen Johansson, şunları dile getirdi:
“Bağımsız bir izleme mekanizması kuracakları hakkında geçen yaz bana söz vermişlerdi ancak bu hala olmadı. Şimdi yapılması gereken ilk şey, bağımsız bir Yunan makamının bunu soruşturması ve ne olduğunu ortaya koyması.”
New York Times’ta yayınlanan görüntülere göre, Midilli Adası’nda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 12 sığınmacı, kar maskeleri takan kişilerce beyaz bir minibüsle uzak bir noktaya götürüldükten sonra bir şişme bota bindiriliyor. Bot daha sonra onları Yunan sahil güvenlik teknesine aktarıyor. Tekne, sığınmacıları Ege Denizi’nin ortasına bırakıyor.
Johansson, geri itmeler gibi konuların önüne geçmek için AB’nin göç yasalarında reforma gidilmesi gerektiğini hatırlatarak Komisyon’un sunduğu ancak yıllardır tüm üyelerin onayını alamayan yeni göç anlaşmasının önemine dikkati çekti.
AB’nin yeni göç anlaşması 11 dosyadan oluşuyor. Bunların 5’i kabul gördü ancak 6’sına itirazlar bulunuyor. İtiraz eden AB ülkelerinin başında Macaristan geliyor. İsveç’te hükümete destek veren sağcı İsveç Demokratları Partisi de anlaşmaya karşı çıkanlardan. AB Komisyonu, 1 Ocak’ta başlayacak Belçika dönem başkanlığında ilerleme sağlamayı ümit ediyor.
Geri itmeler
Yunanistan sahil güvenliği tarafından geri itme olaylarına ilişkin haberler, 2020’den beri uluslararası basında yer alıyor. Bu haberlere göre Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye’den Yunanistan’a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelliyor hatta zarar veriyor.
Geri itmeleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve birçok insan hakları kuruluşu da gündeme getiriyor. Bu kuruluşların raporlarında, Yunanistan’ın Türkiye ile sınır bölgesi olan Meriç’teki kara sınırlarını geçmeye çalışanlara göz yaşartıcı gaz, tazyikli su ve plastik mermi kullandığı yer alıyor.
Şiddetin tanıkları, Yunan sınır birimlerinin aşırı güç kullanımı, darp, gerçek mühimmat kullanımı, yasa dışı gözaltı ve Türkiye’ye sistematik geri itmeler de dahil çok sayıda hukuk ihlaline işaret ediyor.
Tüm kanıtlara, haberlere ve yetkili kuruluşların açıklamalarına rağmen geri itmelere ilişkin haberler gelmeye devam ediyor.