ABD Adalet Bakanı Merrick Garland, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, jürinin Chauvin’i suçlu bulmasından dolayı memnun olduklarını belirterek “Ancak dün alınan bu karar, Minneapolis polisindeki sistematik sorunlara temas etmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Minneapolis polis teşkilatının uygulamalarına yönelik soruşturma başlattıklarını duyuran Garland, bu kapsamda protestolar esnasında polisin orantısız güç kullanıp kullanmadığı, siyahilere ve azınlıklara yönelik ayrımcılık yapıp yapmadığının inceleneceğini vurguladı.
Garland, ülkedeki polislerin ırkçı tutumunun sadece bu zamanın sorunu olmadığına, uzun bir tarihe dayandığına işaret ederek “Toplum ve güvenlik güçleri arasında güven tahsis etmek zaman ve hepimizin çabasını gerektiriyor. Ancak biz bu görevi kararlılık ve ivedilikle üstleneceğiz. Değişimin beklemeyeceğini biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
George Floyd’un ölümü
Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde, siyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020’de dolandırıcılık şüphesiyle gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin’in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca “nefes alamıyorum” diye yalvarmıştı.
Floyd’un olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede öldüğü belirtilmiş, olayla ilgili görüntüler ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve şiddetli protestolara neden olmuştu.
Floyd’un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmış, hakkında 2. ve 3. dereceden cinayet ve 2. dereceden ölüme sebebiyet vermek suçlamalarıyla dava açılarak tutuklanmıştı.
Chauvin, 29 Mayıs 2020’den beri tutuklu bulunduğu Oak Park Heights’teki hapishaneden 10 Temmuz 2020’de, 1 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmıştı.
Floyd’un ölümünde kusurlu bulunan diğer 3 polis memuru da daha önce 750 bin dolar tutarındaki kefalet bedelini ödemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.