ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, Kabil’deki son durum hakkında ilk kez konuştu.
Konuşmasının bütününde Afganistan’dan çekilme kararını şiddetle savunan Biden, kendisinin Afgan savaşını gören 4. başkan olduğunu ve bunu bir sonraki başkana devretmeyeceğini belirtti.
Biden, Afganistan’da “ulus inşası” için hiçbir zaman bulunmadıklarını ve ülkeden ayrılma kararının doğru olduğunu savunurken “Afganistan’da bulunma amacımız hiçbir zaman ulus inşası ya da birleşik ve merkezi bir demokrasi inşası olmadı.” ifadelerini kullandı.
Taliban’ın ülkeyi kısa sürede kontrolü alması konusunda topu Afgan yönetimine ve güvenlik güçlerine atan Biden, “Afganistan’ın siyasi liderleri kendi halkları için bir araya gelmeyi ve ülkelerinin geleceği için müzakere etmeyi başaramadı.” dedi.
Biden ayrıca, Afgan güvenlik güçlerinin kendi ülkeleri için savaşmaya gönüllü olmadığı bir ortamda ABD askerlerinin savaşmayacağını ve savaşmaması gerektiğini söyledi.
ABD Başkanı Biden, halen devam eden tahliye operasyonuna müdahale etmesi ya da ABD askerlerine saldırması durumunda sert ve hızlı karşılık vereceklerini Taliban’a ilettiklerini de dile getirdi.
ABD’li diplomatlar, Afganistan’da yaşananlar konusunda Biden’la ilgili “hayal kırıklığı” yaşıyor
ABD Başkanı Joe Biden’ın ekibinden bir grup diplomat, Beyaz Saray yönetiminin Afganistan’dan tahliye konusunda çok fazla zaman kaybettiğini belirterek, “hayal kırıklığı yaşadıklarını” ifade etti.
Reuters haber ajansına isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuşan 5 ABD’li yetkili, Biden’ın Kabil’den tahliye konusunu ele alma biçiminin, “kendileri için büyük hayal kırıklığına ve öfkeye dönüştüğünü” kaydetti.
Afganistan’dan daha düzenli bir geri çekilmenin muhtemel olduğuna inanan askeri yetkili, “Yardım etmek için çok daha fazlasını yapabilirdik, yönetim çok bekledi.” dedi.
Üst düzey bir yönetim yetkilisi de, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın “Biden’ın ekibinin aylardır kapsamlı senaryo planlamasıyla meşgul olduğu ve bu zorluğa hazırlıklı bulunduğu” yorumlarına atıfta bulunarak, haftalardır evlerinde oturan yerel büyükelçilik çalışanlarının, Kabil’deki havalimanında kendi yollarını bulmaları için bir başına bırakıldığını savundu.
Planlama ve istihbarattaki başarısızlık
Haber ajansına detaylı değerlendirmelerde bulunan bir diğer yetkili, Afganistan’da işler kötüye giderken Biden yönetiminin “eğrinin gerisinde” olduğunu belirterek, “Her karar, yaşanan olaylara tepki olarak verildi ve de çok geç alınmış kararlar oldu.” ifadesini kullandı.
Konunun hakimi olduğunu belirtilen yetkili, tahliyeleri engelleyen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, bazı büyükelçilik yetkililerini, havalimanını güvenli kılmak için yetersiz sayıda ABD askeri olduğuna dair endişelerini dile getirmeye sevk ettiğini, bunun da yetersiz planlama ve istihbarat başarısızlıklarını yansıttığını söyledi.
ABD’li diplomatlar, ABD ordusunun haftalar önce kendileriyle iş birliği yaptığı için risk altında bulunan Afganların tahliyesi konusunda daha büyük bir rol istediklerine değindi.
Afganistan’da görev yapan bir askeri yetkili ise yaşananlar karşısında “Bugün, hüsran ve iğrenme hisleriyle doluyum. Güvenimi yitirdim.” dedi.
Taliban’ın ülkeye hakim olma süreci
ABD ile Taliban arasında Şubat 2020’de varılan barış anlaşması çerçevesinde bu yıl uluslararası güçlerin Afganistan’dan geri çekilme süreci başladı.
Anlaşma yabancı güçlere saldırılmamasını öngörürken Taliban’ın Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine dair hüküm getirmedi.
Afgan hükümetiyle Doha’daki müzakereleri devam ettiren Taliban, eş zamanlı şekilde, hazirandan bu yana şiddetli saldırılarla Afganistan’da birçok ilçeye, son bir ayda da vilayet merkezlerine hızla hakim oldu.
Başkent Kabil çevresini kuşatan Taliban, 15 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ülkeyi terk etmesinin ardından kenti çatışmasız şekilde kontrolüne aldı.