Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Dünya Bankası Başkanı David Malpass ve ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında düzenlenen “Ekonomik Toparlanma: Yeşil, Dayanıklı ve Kapsayıcı Geleceğe Doğru” başlıklı etkinlikte konuştu.
ABD Hazine Bakanı Yellen, ekonomide hızlı bir toparlanma beklediklerini, gelecek yıl tam istihdama dönmeyi umduklarını kaydetti.
Yellen, “Yurt içinde yaptıklarımızın tüm küresel topluma yardımcı olduğunu düşünüyorum. ABD’deki daha güçlü büyüme, olumlu bir şekilde tüm küresel görünüme yayılacak.” dedi.
Salgının etkilerine karşı sağlanan desteğin çok çabuk geri çekilmemesi gerektiğini vurgulayan Yellen, küresel ekonominin büyümesi amacıyla toparlanmayı desteklemeye devam etmek için mali ve para politikasını kullanacak kapasitesi olan tüm gelişmiş ülkeleri teşvik edeceklerini ifade etti.
Yellen, küresel olarak yoksullukla mücadelede on yıllarca süren ilerlemeyi sağlamanın ve zengin ile fakir ülkeler arasındaki gelir uçurumunu kapatmaya çalışmanın gelişmiş ülkelerin sorumluluğunda olduğunu düşündüğünü aktardı.
İklim değişikliğinin de küresel bir problem olduğuna işaret eden Yellen, ABD Başkanı Joe Biden’ın iklim gündemine odaklandığını, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma hedeflerinin yanı sıra iklim hedeflerine de ulaşmalarına yardımcı olunduğundan emin olunması gerektiğinin altını çizdi.
“İklim risklerinin makroekonomik ve finansal istikrar için büyüyen bir tehdit”
IMF Başkanı Georgieva ise dünya ekonomisinin daha sağlam bir zeminde olduğuna işaret ederek, toparlanmanın ilerlediğini ve ABD’nin toparlanma beklentilerini artırmak için attığı adımların tüm dünyaya yardımcı olduğunu söyledi.
İklim risklerinin makroekonomik ve finansal istikrar için büyüyen bir tehdit olduğuna dikkati çeken Georgieva, iklimle ilgili riskleri, değerlendirmelerine entegre ettiklerini anlattı.
Georgieva, “Ülkeler, iklim politikalarını makroekonomik politikalarına entegre etme becerilerini hızlandırmalı.” dedi.
Yeşil yatırım hamlesinin 15 yılı aşkın bir sürede büyümeyi yüzde 0,7 artırabileceğini belirten Georgieva, yeşil, akıllı ve kapsayıcı bir gelecek için işbirliğinin önemini vurguladı.
Salgının doğrudan etkilerinden en belirgin olanı eşitsizlik
Dünya Bankası Başkanı Malpass da dünyanın Kovid-19, iklim değişikliği, artan yoksulluk ve eşitsizlik ile birçok ülkede artan kırılganlık ve şiddet dahil olmak üzere birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu aktardı.
Eşitsizliğin Kovid-19 salgının doğrudan etkilerinden en belirgin olanı olduğunu belirten Malpass, eşitsizliğin aşılamalara, varlıktaki yoğunlaşmaya, mali teşviklerin ve varlık alımlarının eşitsiz etkisine ve özellikle en yoksul ülkelerdeki insanlar için borçlu-alacaklı ilişkilerindeki dengesizliğe kadar uzandığını anlattı.
Malpass, Dünya Bankası’nın halihazırda 10’u onaylanmış, 10’u nisanda planlanan ve 30’u mayıs ile haziran beklenen toplam 50 ülkede yaklaşık 4 milyar dolarlık aşı finansman operasyonunu hayat geçirdiğini dile getirdi.
Pek çok gelişmekte olan ülkenin salgına sürdürülemez borç seviyeleriyle girdiğine de dikkati çeken Malpass, borç servisini askıya alma girişimini gerçekleştirmek ve borç sözleşmelerinde şeffaflığı artırmak için çalıştıklarını kaydetti.
Malpass, yeni bir iklim değişikliği eylem planını da tamamladıklarına dikkati çekerek, bunun son iki yıldaki rekor iklim finansmanının üzerine inşa edilen büyük bir adımı atmayı içerdiğini ifade etti.