ABD Senatosunda ilgili komitelerce ortak düzenlenen ve 6 Ocak’taki Kongre baskınına ilişkin soruşturma kapsamında yetkililerin ilk kez ifade verdiği oturum, baskın günü yaşananlar hakkında önemli ipuçları verdi.
Baskının ardından Temsilciler Meclisinde soruşturma başlatılmasıyla görevlerinden istifa eden Kongre Polis Şefi Steven Sund, Senato Güvenlik Amiri Michael Stenger ve Temsilciler Meclisi Güvenlik Amiri Paul Irving’in yanı sıra halen Washington DC Polis Şefi Vekili olarak görev yapan Robert Contee oturumda ifade verdi.
Oturumda Kongre binasının güvenliğinin sağlanması noktasında tedbirlerin nasıl artırılacağı ve Ulusal Muhafızların ne şekilde çağrılabileceği konusunda “yetki karmaşası” ve “kurumlar arasında iletişim sorunu” yaşandığı ortaya çıktı.
6 Ocak’ta Kongre Polis Şefi olan Sund, olaydan 2 gün önce Ulusal Muhafız desteği talep ettiklerini ancak “acil durum” ilan edilmeden Ulusal Muhafız çağrılamayacağını öğrendiklerini söyledi.
FBI raporu Kongre koridorlarında kaybolmuş
Sund, Kongre polisi olarak kendi kusurlarından çok ilgili güvenlik birimlerinin zafiyetleri sonucunda baskının mümkün hale geldiğini savundu.
FBI’ın 3 Ocak tarihli “Kongreye yönelik şiddet olayları olabilir” yönündeki istihbarat raporunun kendisine ancak baskından sonra ulaştığını ifade eden Sund, “O bilgi işimize yarayabilirdi.” dedi.
Sund, 6 Ocak’tan sonra öğrendiğine göre raporun Kongre polisine iletildiğini, raporu alan memurun bunu ilgili bir birime ilettiğini ve raporun orada kalıp kendisine ulaşmadığını söyledi.
Oturumda hazır bulunan Stenger ve Irving de söz konusu FBI raporunun kendilerine ulaşmadığını belirtti.
Sund’a soru soran senatörler, böyle önemli bir istihbarat raporunun Kongre polis şefine neden ulaştırılamadığına şaşırdıklarını belirtti.
Ulusal Muhafızların önceden çağrılmaması konusunda birbirlerini suçladılar
Öte yandan Sund, herhangi bir taşkınlık ihtimaline karşı 4 Ocak’ta Senato ve Temsilciler Meclisi güvenlik amirleriyle yaptıkları ortak toplantıda 125 Ulusal Muhafız talep ettiğini ancak talebinin Temsilciler Meclisi Güvenlik Amiri Irving tarafından “bizi kötü gösterir” gerekçesiyle gereksiz bulunduğunu savundu.
Sund’a yanıt veren Irving ise Ulusal Muhafız talebini “kendilerini kötü gösterir” yaklaşımıyla reddettiği iddiasının kesinlikle yanlış olduğunu belirtti.
Irving, “O gün hepimiz, elimizdeki istihbaratın askeri takviye gerektirmediği konusunda mutabık kalmıştık ve ortak bir şekilde konuyu kenara koymuştuk.” diye konuştu.
Ulusal Muhafızların gecikmesi “Pentagon’un suçu”
Sund ayrıca 6 Ocak’taki acil Ulusal Muhafız taleplerinin onaylanması konusunda yetkili olan Pentagon’un kritik saatlerde “ayak sürüdüğünü” ve talebin onaylanmasının yaklaşık 2 saat sürdüğünü savundu.
Washington DC Polis Şefi Vekili Contee de Pentagon’un talebi onaylama konusunda çok yavaş davranması karşısında şaşırdığını belirtti.
Diğer yandan oturumdaki ifadeler, söz konusu güvenlik amirlerinin Ulusal Muhafızların çağrılması konusunda kendi aralarında hızlı bir şekilde irtibatı sağlayamadıklarını da ortaya koydu.
Özel statüdeki başkent Washington DC’de görev yapacak Ulusal Muhafızların sevk edilmesi için öncelikle Pentagon’un onay vermesi gerekiyor.
Kongrenin iç işleyişine göre ise Kongre polisi doğrudan Ulusal Muhafız çağıramıyor; öncelikle hem Senato hem de Temsilciler Meclisinin güvenlik amirlerinin onayını alması ve bu onayın Pentagon tarafından uygun bulunması gerekiyor.
6 Ocak’taki Kongre baskınında 5 kişi hayatını kaybetmiş, ardından eski Başkan Donald Trump’a karşı halkı isyana teşvik suçlamasıyla azil süreci başlatılmıştı. Trump, Senatodaki oylamada aklanmıştı.