AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, şirketlerin dünya çapındaki belirli pazarlarda veya bölgelerde büyüme ve görünürlük elde etmelerine yardımcı olmak için tasarlanan etkinlik 13-15 Mayıs’ta düzenlenecek.
Toplam 300’ü aşkın katılımcı, deneyimli sektör profesyonellerine ve devlet kurumlarından uzmanlara erişim imkanı yakalamanın yanı sıra ABD’nin “ticari diplomatları” ile birebir görüşme, en iyi endüstri potansiyellerini keşfetme, ABD’li ve küresel şirketlerle yeni bağlantılar kurma gibi imkanları yakalayacak.
ABD Ticaret Bakanlığının Türkiye ve İstanbul’u konum olarak seçmesi, yatırımcılara ve iş dünyasına önemli, güçlü ve teşvik edici bir mesaj olarak görülüyor.
Trade Winds’e katılacak ABD’li firmaların çoğunlukla enerji, havacılık ve savunma, güvenlik, elektronik, sağlık ve uydu teknolojileri sektörlerinden olması bekleniyor.
Trade Winds, ABD’nin en büyük etkinliklerinden biri
Etkinliğe ilişkin, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında, Kıdemli Avrasya Bölgesi Ticari Müsteşarı Heather Byrnes ve Ekonomi Müsteşarı Etienne LeBailly değerlendirmede bulundu.
Byrnes, Trade Winds’in ABD Ticaret Bakanlığının en büyük küresel yıllık etkinliği olduğunu ve her yıl farklı ülkelerde yapıldığını söyledi.
İlk etkinliğin 2008’de İstanbul’da gerçekleştirildiğini anımsatan Byrnes, “Etkinlik İstanbul’a geri dönüyor. Toplamda 120-150 ABD’li şirket gelecek. ABD Ticaret Bakanlığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı da etkinliğe katılıyor. Ayrıca bölgedeki 30 farklı pazardan ticari ilişkiler alanında çalışan ziyaretçiler de ağırlanacak. Burada öne çıkan pazar Türkiye olacak. Daha sonra Avrupa ve Kazakistan’da yan etkinlikler gerçekleştirilecek. Etkinlik, iki taraflı fayda sağlıyor, Türk şirketlerinin ABD pazarına girmesine de yardımcı oluyor.” dedi.
Byrnes, çok iyi bilinen “Fortune 500” şirketlerinin hemen hepsinin Türkiye’de bir varlığı veya faaliyeti olduğuna işaret ederek, ABD-Türkiye ticari ilişkilerinin çok eskilere dayandığını dile getirdi.
Türkiye’nin jeopolitik olarak çok merkezi bir konumda bulunduğunu vurgulayan Byrnes, bunu ciddi bir potansiyel olarak gördüklerini bildirdi.
Byrnes, şöyle konuştu:
“ABD’li firmalar bu etkinlik için hangi pazarın seçileceğini her yıl merakla takip ediyorlar. ABD Ticaret Bakanlığının bu konudaki yönlendirmesine de önem veriyorlar. Seçilen ülke büyük fırsatlar sunan ve ilgi gösterilmesi gereken bir pazar olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle bence İstanbul’un tekrar seçilmesi Türkiye’nin sunduğu fırsatlara dikkat çeken bir işaret olarak algılanıyor.”
“Türkiye ve İstanbul’un seçilmesi tesadüf değil”
Ekonomi Müsteşarı LeBailly de Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla son derece merkezi bir noktada bulunduğunu söyledi.
Etkinliğin önemine dikkati çeken LeBailly, şunları kaydetti:
“ABD’li ve Türk firmalar farklı bölgelerde de birlikte çalışabilecek ortak noktalara sahip. Türkiye’nin coğrafi konumunun sağladığı avantaj Avrupa ve Asya ile aynı anda çalışılabilmesi. Buna bir de üretim sanayisindeki yüksek kalite de eklendiğinde, Türkiye ABD’li firmalar için daha çekici hale geliyor. Trade Winds’e ev sahipliği yapmak büyük rekabet gerektiren bir süreç. Bu anlamda Türkiye ve İstanbul’un seçilmiş olması tesadüf değil. Türkiye, ABD’li firmalar için başlı başına ideal bir pazar.”