Katılımcılar, deneyimli sektör profesyonellerine ve devlet kurumlarından uzmanlara erişim imkanı yakalamanın yanı sıra ABD’nin “ticari diplomatları” ile birebir görüşme, en iyi endüstri potansiyellerini keşfetme, ABD’li ve küresel şirketlerle yeni bağlantılar kurma gibi imkanları yakaladı.
İstanbul’da gerçekleştirilen ana programın yanı sıra İtalya, Romanya, Danimarka, Polonya ve Kazakistan’da da yan etkinlikler düzenleniyor. 2008 yılında ilki gerçekleştirilen Trade Winds forumu, o tarihten beri değeri 3,7 milyar doları aşan, yaklaşık 600 ayrı iş anlaşmasının yapılmasını doğrudan destekledi.
Bugüne dek 1000’den fazla Amerikan şirketi ve sponsorunun katıldığı Trade Winds, Amerikan şirketlerinin tüm dünyada 4 bin 500’den fazla işletmeler arası toplantı yapmasına imkan sağladı.
Şirketlerin dünya çapındaki belirli pazarlarda veya bölgelerde büyüme ve görünürlük elde etmelerine yardımcı olmak için tasarlanan ve 3 gün boyunca sürecek etkinliğe katılan ABD’li firmalar çoğunlukla enerji, havacılık ve savunma, güvenlik, elektronik, sağlık ve uydu teknolojileri sektör temsilcilerinden oluşuyor.
Forum kapsamında AmCham Türkiye’nin sponsorluğunda “Kapsayıcılığı ve İnovasyonu Teşvik Etmede Yapay Zekanın Gücü” konulu “Empower Her” paneli gerçekleştirildi. ABD Ticaret Bakanlığının Türkiye ve İstanbul’u konum olarak seçmesi, yatırımcılara ve iş dünyasına önemli, güçlü ve teşvik edici bir mesaj olarak görülüyor.
“Yapay zeka iş yapma biçimini etkilemeye başladı”
Forumun açılışında konuşan Uluslararası Ticaretten Sorumlu ABD Ticaret Müsteşarı Marisa Lago, yapay zekanın iş yapma biçimini etkilemeye başladığını ve bu konuda olumlu uygulamalar gördüklerini ifade etti.
Yapay zeka ile engelli insanların erişilebilirliğinin ve dijital ekonomiye katılımlarının arttığını aktaran Lago, “Doğal dil işleme, bilgisayarla görme ve diğer yardımcı teknolojiler sayesinde yapay zeka iletişimi geliştirebilir ve eğitim kaynaklarına erişimi artırabilir, aynı zamanda yapay zekanın gelişimini çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık ve erişilebilirlik ile entegre etmemiz çok önemlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Lago, yapay zeka ile, cinsiyet uçurumunun genişlemesinin ve tarihsel olarak yetersiz hizmet alan diğer toplulukları daha da dışlanmanın önüne geçilebileceğini aktararak, uygun şekilde kullanıldığında yapay zekanın önyargıları veya erişim engellerini belirleme ve ardından bunları azaltma potansiyeline sahip olduğuna işaret etti.
“Küresel ölçekte inovasyonu teşvik edebiliriz”
ABD İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh de yapay zekanın işyerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini geliştirmedeki dönüştürücü potansiyelini tartışmak üzere bir araya geldiklerini ifade ederek, geçen birkaç yıl içinde, hem Türkiye’de hem de ABD’de toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik ortak arayış ile kayda değer bir ilerlemeye tanık olduklarını dile getirdi.
Amerikan Ticaret Odası’nın da aralarında bulunduğu kamu-özel kurum ve kuruluşlarla kurdukları işbirlikleri sayesinde kadınların güçlendirilmesini savunduklarını kaydeden Eadeh, “Bunu her gün sürdürüyoruz. Doğal afetlerin ardından kadın girişimcilere kritik destek sağlamaktan, spor dallarında engelleri yıkmaya ve siber güvenlik alanında kariyerleri teşvik etmeye kadar tüm sektörlerde kadınların yeteneklerini ve azimlerini geliştirme konusundaki kararlılığımızı her zaman sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Eadeh, yapay zeka ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kesişimini keşfederken, her bireyin gelişebileceği, katkıda bulunabileceği ve dijital teknolojinin gücünden yararlanmada başarılı olabileceği kapsayıcı iş yerleri yaratma konusundaki kararlı olduklarını, eşitsizliği sürdüren normlar ve uygulamalarla mücadele etmek için benzeri görülmemiş bir fırsata sahip olduklarını kaydetti.
İşe alımda önyargıları azaltmak, çeşitlilik içeren liderliği teşvik etmek ve kapsayıcılık kültürünü geliştirmek için yapay zekadan yararlanıldığında, işgücünün tam potansiyelinin ortaya çıkabildiğini aktaran Eadeh, şunları aktardı:
“Küresel ölçekte inovasyonu teşvik edebiliriz. ABD hükümeti ve dünyanın dört bir yanındaki hükümetler tarafından yapay zeka endüstrilerine yapılan yatırımlar, en son teknolojileri sosyal, siyasi ve ekonomik zorlukları ele almak için kullanma kararlılığımızın altını çiziyor.”
“ABD, Türkiye’nin en büyük 2. ihracat ve 5. ithalat pazarı”
AmCham Türkiye Başkan Vekili Canan Özsoy ise AmCham olarak genel hedeflerinin, her iki taraf için de önemli faydalar yaratan ABD-Türkiye ekonomik işbirliğini geliştirmek olduğunu ifade etti.
Özsoy, bugün sadece kolektif çabaları kutlamakla kalmadıklarını, aynı zamanda teknoloji sektöründe kapsayıcılığı ve yeniliği teşvik etmede yapay zekanın dönüştürücü gücüne odaklandıklarını, Türkiye’de 60 milyar dolarlık yatırıma sahip, ülkede 100 bin istihdam yaratmış 135 ABD’li üye şirketi temsil ettiklerini ifade etti.
Üyelerinin hem Türkiye’de hem de küresel çapta güçlü ekonomik etkiye sahip markaları temsil ettiklerini dile getiren Özsoy, “Ana hedefimiz ‘Türkiye’yi Küresel Pazarlara Taşıyan Güç’ olmaktır. AmCham Türkiye olarak, ticaret ve yatırımın son 200 yıldır bu ilişkinin en geçerli alanını temsil ettiğine inanıyoruz.” açıklamasını yaptı.
Özsoy, ABD’li işletmelerin Türkiye için yarattığı uzun vadeli ve stratejik değerin tartışılmaz olduğunu aktararak, “Bu nedenle, bu başarılı sonuçları daha da ileriye taşıyacak ve ikili ekonomik işbirliğini destekleyecek adımlara odaklanmaya devam edeceğiz. ABD, Türkiye’nin en büyük 2. ihracat ve 5. ithalat pazarıdır. AmCham’ın faaliyetlerinin ikili ticaretteki bu artışa daha fazla katkıda bulunduğuna inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.