Gensler, Washington’daki Ulusal Basın Kulübü’nde yaptığı konuşmada, düzenleyicilerin gelişen teknolojilerin ortaya çıkardığı zorluklarla uğraşması gerektiğini vurgulayarak, SEC personelinin yeni kurallara ihtiyaç olup olmadığını değerlendirdiğini ifade etti.
Yapay zekanın, bir temel modelden veya veri toplayıcıdan aynı sinyali almaları nedeniyle benzer kararlar alan bireysel aktörlerle sürüyü destekleyebileceği için finansal kırılganlığı artırabileceğini dile getiren Gensler, mevcut model risk yönetimi kılavuzunun güncellenmesi gerekse de bunun yeterli olmayacağını savundu.
Gensler, yapay zekanın yaygınlaşmasıyla hükümetlerin küresel finans istikrarını korumak için düzenlemelerini elden geçirmesi gerekeceğini ifade ederek, bu teknolojinin finansal dolandırıcılık ve yatırımcıları belirli ürünlere yönlendirmek gibi amaçlarla kullanılmasında SEC’in tetikte olacağını söyledi.
Özellikle halka açık şirketlerin, yapay zekanın getirebileceği riskler ve fırsatlar hakkında yatırımcıları yanıltıcı olmaya karşı dikkatli olması gerektiğine işaret eden Gensler, SEC müfettişlerinin de yapay zekadan, gözetim, analiz ve yaptırımlarında daha fazla fayda sağlayabileceğini anlattı.
Gensler, rekabeti, şeffaflığı ve pazarlara adil erişimi teşvik etmeye devam edebilmeleri için yapay zekayı yakından değerlendirmeleri gerektiğine inandığını dile getirdi.
“SEC, Ripple kararı ile hayal kırıklığına uğradı”
Öte yandan Gensler, ABD’de Ripple Labs’in kripto para birimi XRP’yi satarak federal menkul kıymetler yasasını ihlal etmediğine yönelik mahkeme kararı ile SEC’in “hayal kırıklığı” yaşadığını söyledi.
SEC, Aralık 2020’de XRP’nin arkasındaki şirket Ripple Labs ve yöneticilerine dava açmış, şirket ve iki yöneticisini 2012’de piyasaya sürülen XRP’yi satarak 1,3 milyar dolarlık kayıt dışı menkul kıymet arzı gerçekleştirmekle suçlamıştı.
Ripple, sınır ötesi ödemeleri kolaylaştırmak için geliştirilen bir token olan XRP’nin menkul kıymet olmadığını savunmuştu.