Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kirby, ABD Başkanı Joe Biden ile yarın başkenti ziyaret edecek Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un, Ukrayna’nın gelecek haftalar ve aylarda ihtiyaç duyacağı yeni yardımlar hakkında görüşeceklerini bildirdi.
Ayrıca ABD’nin yarın Ukrayna’ya, halihazırda sahip oldukları HIMARS ve topçu sistemleri gibi sistemler için gerekli mühimmat ve cephane desteğini de içeren yeni bir yardım paketi açıklayacağını duyuran Kirby, yardımın detayına ilişkin bilgi vermedi.
Kirby, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rusya Dışişleri Sergey Lavrov’un Yeni Delhi’deki G20 toplantısı marjında gerçekleştirdikleri görüşmeye de değindi. Koordinatör Kirby, Blinken’ın, Rusya’nın “Yeni START” nükleer anlaşmasından çekilmesini istemedikleri, Moskova’nın ABD vatandaşı tutsak Paul Whelan’ı serbest bırakması talebi ve Ukrayna’ya desteklerinin devam edeceği mesajı olmak üzere olmak üzere görüşmede üç önemli konuyu aktardığını bildirdi.
Washington DC’nin özerkliği meselesi
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de Washington DC Kent Konseyinin ceza hukukunda değişiklikler içeren düzenlemesiyle ilgili soruları yanıtladı.
Jean-Pierre, Biden’ın, Washington DC Konseyinin, başkentin ceza kanununu revize eden yasa tasarısındaki değişiklikleri engelleyecek Senato’daki milletvekillerinin sunacağı tasarıyı veto etmeyeceğini söyledi.
Biden’ın on yıllardır Washington DC sakinlerinin kendi kararlarını kendileri alması gerektiğini savunduğunu vurgulayan Jean-Pierre, Başkan’ın bu konudaki tutumunda bir değişiklik olmadığını ancak araba kaçırma gibi suçların cezasında indirime gidilmesini de desteklemediğini kaydetti. Sözcü, bu kapsamda Biden’ın, halkın güvenliğini öncelediğini söyledi.
Biden da konuya ilişkin Twitter’dan yaptığı paylaşımda, Senato’nun tasarısını veto etmeyeceğini belirterek, şunları kaydetti:
“DC’nin eyalet olmasını ve özerkliğini destekliyorum. Ancak DC Konseyinin, Belediye Başkanı’nın itirazına rağmen öne sürdüğü, araba kaçırma cezalarının düşürülmesi gibi bazı değişiklikleri desteklemiyorum. Senato, DC Konseyinin kararını bozmak isterse, bunu imzalayacağım.”
Washington DC Konseyi, Kasım 2022’de, başkentin ceza kanununu revize eden, araba kaçırma gibi şiddet içeren bazı suçlar için mevcut cezaları azaltacak yeni düzenlemeler getiren yasa tasarını kabul etmişti. Washington Belediye Başkanı Muriel Bowser’ın veto ettiği tasarıyı Konsey, yeniden oylayarak kabul etmiş ve belediye başkanının vetosunu aşmıştı.
Kongre’deki milletvekilleri ise söz konusu değişiklikleri engelleyecek bir yasa tasarısını gündeme getirmeye hazırlanıyor.
Washington DC’nin “özerk yönetimini” ve kendi kararlarını veren bir eyalet olmasını savunan Biden’ın söz konusu tasarıyı veto edebileceği konuşuluyordu. Ancak Biden’ın tasarıyı veto etmeyeceğini açıklamasıyla, federal milletvekilleri 1991’den bugüne ilk defa kent yasama sürecini engellemiş olacak.
Ülkenin kurucusu George Washington’ın adının verildiği Washington DC kenti özel bir statüye sahip. Demokratların çoğunlukta olduğu, 712 bin nüfuslu kentin eyalet statüsü kazanma mücadelesi yıllardır Amerikan kamuoyunun gündemini meşgul ediyor.