ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki’nin düzenlediği günlük basın brifingine konuk olarak bugün ABD, Hindistan, Avustralya ile Japonya arasında yapılan toplantıyı değerlendirdi, gazetecilerin dış politikaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Biden başkanlığında, Hindistan, Avustralya ve Japonya liderleri ile yapılan “Quad” toplantısının bir ilk olduğunu belirten Sullivan, toplantıda “açık ve özgür bir Hint-Pasifik” bölgesi vurgusu yapıldığını aktardı.
Sullivan, toplantıda seyrüsefer serbestisi, Güney ve Doğu Çin Denizi, Kuzey Kore’nin nükleer problemi, Myanmar’da darbe ve ardından yaşanan şiddet olayları gibi konuların ele alındığını kaydederek, “Başkan Biden ve mevkidaşları, otokrasi ve demokrasi arasındaki rekabete dikkati çekerek, bazı aksaklıkları ve kusurlarına rağmen demokrasinin insanların ekonomik, sosyal ve teknolojik sıkıntılarına yanıt verecek en iyi sistem olduğu konusunda mutabık kaldı.” ifadelerini kullandı.
4 ülkeden ASEAN ülkelerine 1 milyar doz aşı
Toplantının ana odak noktasının Çin’den ziyade Kovid-19 olduğunun altını çizen Sullivan, “4 lider, büyük bir ortak mutabakata vardı. Hindistan’ın üretimi, ABD’nin teknolojisi, Japonya ve ABD’nin finansal desteği, Avustralya’nın lojistik kapasitesi ile bu 4 ülke, ASEAN ülkelerine 1 milyar doza kadar aşı sağlanması konusunda mutabık kaldı.” bilgisini paylaştı.
Sullivan, son dönemde Microsoft’a düzenlenen siber saldırıdan Çin’in sorumlu tutulup tutulmayacağının sorulması üzerine, “Şu anda bu konuda net bir şey söyleyemem ancak araştırmalarımız sürüyor.” yanıtını verdi.
“İran konusunda hamlemizi açık etmeyeceğim”
İran ile masaya oturulması konusunda son durumun ne olduğunun sorulması üzerine Sullivan, “İran ile Avrupalılar ve diğer ülkeler üzerinden iletişimimiz var. Bu durum bizim İranlılara pozisyonumuzu açıklamamızı sağlıyor. Biz İran’ın bu iletişimi nasıl ilerletmek istediğini duymak istiyoruz ve bunun için bekliyoruz. Ancak kolay olmasa da diplomatik süreç içinde olduğumuzu, bunu ilerletebileceğimizi ve en nihayetinde diplomasiyle İran’ın nükleer silah sahibi olmasını engelleyebileceğimize inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Sullivan, ABD’nin son dönemde Irak’taki üsse İran tarafından yapıldığına inanılan roket saldırılarına nasıl yanıt vereceğinin sorulması üzerine, “ABD, personelini ve tesislerini koruma hakkını saklı tutuyor. İstediğimiz vakit ve mekanda buna karşılık vereceğiz. Daha fazla saldırıyı önlemek için ne adım atılması gerekiyorsa onu atacağız. Ancak şu anda hamlelerimizi açık etmeyeceğim.” yanıtını verdi.
Suudi Arabistan’a “açık çek vermeyeceğiz” mesajı
Biden’ın, Suudi Arabistan ile ilişkilerini Trump döneminden farklı bir yere koyduğuna dikkati çeken Sullivan, Yemen’deki iç savaşa desteklerini geri çektiklerini ve gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin istihbarat raporunu yayımlayıp Suudi yetkililere yaptırım getirdiklerini anımsattı.
Sullivan, Suudi Arabistan ile ilişkiler konusunda, “Artık bu ülkeye açık çek vermeyeceğiz.” yorumunu yaptı.
Rusya’ya yönelik ek adımlar geliyor
Rusya konusunda da muhalif Aleksey Navalnıy’ın zehirlenmesi dolayısıyla bu ülkeye yaptırım getirdiklerini kaydeden Sullivan, “Diğer kötü niyetli eylemlerinden dolayı Rusya’ya yönelik yeni adımlar atmaya hazırlanıyoruz.” dedi.
Sullivan, ABD’nin Meksika sınırında yaşanan göçmen çocuklar krizine ilişkin de “Bizim göçmen politikamız etkili ve insancıl. Ancak şu anda sınıra gelmenin doğru zaman olmadığını söylüyoruz. Şu anda insanların sığınma taleplerini değerlendirecek kapasiteyi kurmaya çalışıyoruz ve salgının kamu sağlığı üzerindeki etkileriyle başa çıkmaya uğraşıyoruz.” diye konuştu.