ABD’de enflasyonun 31 yılın en yüksek seviyesine çıkması endişeleri artırırken analistler, yüksek enflasyonun beklenenden daha uzun süre etkili olabileceğini ve ABD Merkez Bankasını (Fed) faiz oranlarını artırmaya daha erken yönlendirebileceğini belirtiyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklanan tedarik zincirindeki sıkıntılar, dünya genelinde fiyat artışlarını körüklemeye devam ediyor.
Salgınının neden olduğu şokun ardından toparlanmaya devam eden ABD ekonomisinde de yüksek enflasyon en önemli konu başlıklarından biri olmayı sürdürüyor.
Ülkede enerjiden gıdaya son dönemde hızlanan fiyat artışları, Amerikalı tüketicilerin yaşam maliyetinin kayda değer oranda artırdı.
ABD Çalışma Bakanlığının son verileri, ülkede enflasyonun 31 yılın en yüksek seviyesine çıktığını gösterdi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ekimde aylık bazda yüzde 0,9 ve yıllık bazda yüzde 6,2 artarak beklentileri aştı.
Yıllık enflasyon bu dönemde Kasım 1990’dan bu yana kaydedilen en büyük yükselişi gösterdi.
Enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlar enflasyonu yukarı çekmeyi sürdürüyor
ABD’de enerji ve gıda fiyatlarındaki yükseliş, enflasyonun itici güçleri olmaya devam etti.
Bu dönemde en yüksek artışı gösteren enerji endeksi, aylık yüzde 4,8 artarken, yıllık yüzde 30’luk yükseliş kaydetti. Enerji fiyatlarındaki yükseliş Eylül 2005’ten bu yana en büyük yıllık artış oldu. Enerjinin alt kalemlerine bakıldığında ise benzin fiyatlarının aylık yüzde 6,1 ve yıllık yüzde 49,6 arttığı dikkati çekti.
Gıda enflasyonu ise ekimde aylık yüzde 0,9 ve yıllık yüzde 5,3 olarak kaydedildi. Enflasyon hesaplamasında yer alan marketlerdeki 6 ana gıda grubunun tümünde yükseliş sürerken, en çok artış yüzde 11,9 ile “et, kümes hayvanları, balık ve yumurta” grubunda gerçekleşti. ABD’de market alışverişinin maliyetini en çok artıran “et, kümes hayvanları, balık ve yumurta” grubunun altında ise sığır ve dana eti fiyatlarındaki yıllık yüzde 20’yi aşan artış öne çıktı.
Amerikalıların barınma maliyeti de aynı dönemde aylık yüzde 0,5 ve yıllık yüzde 3,5’lik artış gösterdi.
Söz konusu dönemde fiyat artışlarıyla dikkati çeken bir diğer kalemse ikinci el araçlar oldu. Ülkede ikinci el araç fiyatları aylık yüzde 2,5 artarken, yıllık yüzde 26,4 yükseldi.
Enflasyon beklentileri yükselişte
Analistler, son verilerin, küresel tedarik zincirindeki sıkıntıların yaşandığı bir ortamda, fiyat baskılarının ekonomide beklenenden daha uzun süre etkili olabileceğine ilişkin endişeleri artırdığını belirtti.
Son olarak New York Fed’in verileri, Amerikalı tüketicilerin 12 ayı kapsayan kısa vadeli medyan enflasyon beklentilerinin ekimde 0,4 puan artışla yüzde 5,7’ye yükselerek yeni zirveye ulaştığını ortaya koydu. Piyasaların ekim ayında 2022 enflasyonu için medyan beklentisi de yüzde 3,3’e çıktı.
Yüksek enflasyonun ücret artışlarını aşındırdığını belirten analistler, Amerikalıların ekonomi konusunda daha endişeli hale geldiğine dikkati çekti.
ABD Başkanı Joe Biden ise enflasyon verisinin ardından yaptığı açıklamada enflasyon eğilimini tersine çevirmenin kendisi için en önemli öncelik olduğunu vurguladı. Fiyat artışlarında en büyük payın enerji fiyatlarında olduğuna işaret eden Biden, Ulusal Ekonomi Konseyi’ni bu maliyetlerin daha da düşürülmesi üzerinde çalışmak için yönlendirdiğini, Federal Ticaret Komisyonu’ndan ise enerji sektöründeki herhangi bir piyasa manipülasyonuna veya fahiş fiyat uygulamasına karşı harekete geçmesini istediğini bildirdi.
Veriler enflasyonun “geçici” olduğu görüşüne meydan okuyor
Politika yapıcılar enflasyonun “geçici” olduğu görüşünü savunmayı sürdürürken, 31 yılın zirvesine çıkan enflasyon verisi bu görüşe meydan okumaya devam etti.
Fed, varlık alımlarının hızında azalmaya gitme kararı alınan Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) son toplantısının ardından yaptığı açıklamada, enflasyonun büyük ölçüde geçici olması beklenen faktörleri yansıtacak şekilde yükseldiğini belirterek, salgın ile ekonominin yeniden normalleşmesiyle ilgili arz ve talep dengesizliklerinin bazı sektörlerde önemli fiyat artışlarına katkıda bulunduğu kaydetmişti.
Son veriler, yüksek enflasyonun Fed’in faiz artırım planını nasıl etkileyeceğine dair soru işaretlerini de artırdı.
Fed Başkanı Jerome Powell son olarak faiz oranlarının artırılmasında sabırlı olabileceklerini ancak enflasyondaki gelişmelere bir yanıt verilmesi gerekirse tereddüt etmeyeceklerini ifade etmişti.
Analistler, ülkede enflasyonun yüksek seyretmeye devam etmesi halinde Fed’in parasal genişlemesinde önemli bir oranda daralmaya ve faiz oranlarını artırmaya ihtiyaç duyabileceğine dikkati çekti.
“Yakın vadeli momentum yüzde 7’nin olası olduğunu gösteriyor”
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley, ABD’de enflasyonun yine beklentilerin açık bir farkla üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Manşet ve çekirdek oranların 30 yılın en yüksek seviyelerinde olduğuna dikkati çeken Knightley, yakın vadeli momentumun yüzde 7’nin mümkün olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Knightley, “Sıralı fiyat baskıları azalmaya dair çok az işaret gösteriyor ve enflasyon beklentileri de tırmanıyor, bu da parasal genişlemenin azalmasının hızlanacağı ve faiz artışlarının daha erken geleceği sonucuna varmamıza neden oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun Fed’in yüzde 2 hedefinin üzerinde seyrettiğini belirten Knightley, “Enflasyon daha da artacak ve bu noktada konut, enerji, ikinci el otomobil fiyatlarındaki gelişmeler göz önüne alındığında önümüzdeki birkaç ay için yıllık yüzde 7’lik bir okuma olasılığını göz ardı edemeyiz.” ifadesini kullandı.
Knightley, Fed’in tedarik zinciri sıkıntılarının gelecek yılın ikinci ve üçüncü çeyreklerinde gevşemesini beklediğini anımsatarak, ancak görünümün belirsiz olduğunu, bunun bir “kanıdansa” bir “umut” olduğundan şüphelendiklerini aktardı.