Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’nin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu şokun ardından enflasyonla mücadelesi devam ediyor.
Tedarik darboğazları, iş gücü piyasalarındaki kargaşa, baz etkisi ve ekonomilerin yeniden normalleşmesinin ardından gelen güçlü tüketici talebi, ABD’de de dahil dünya genelinde enflasyonist baskıların sebepleri olarak sıralanıyor.
ABD Çalışma Bakanlığı’nın son verileri, ülkede enflasyonun kasımda 39 yılın zirvesine ulaştığını ortaya koydu.
Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), kasımda aylık yüzde 0,8 artarak beklentilerin üzerine çıkarken, yıllık bazda beklentiler dahilinde yüzde 6,8 arttı.
Amerikalı tüketicilerin yaşam maliyetindeki yıllık artış bu dönemde 1982’den bu yana kaydedilen en hızlı yükselişi gösterdi.
Enerji fiyatlarındaki artış zirvedeki yerini korudu
Enerji, barınma, gıda, ikinci el araç ve yeni araç fiyatlarındaki artışlar kasımda da tüketici fiyatlarındaki yükselişte etkili olmaya devam etti.
Bu dönemde en yüksek artışın görülmeye devam ettiği enerji endeksi, aylık yüzde 3,5 artarken, yıllık yüzde 33,3’lük yükseliş kaydetti.
Enerjinin alt kalemlerine bakıldığında ise benzin fiyatlarındaki aylık yüzde 6,1’lik ve yıllık yüzde 58,1’lik artış dikkati çekti.
Gıda fiyatlarındaki yükseliş enflasyonun itici güçlerinden biri olmaya devam ederken, gıda enflasyonu kasımda aylık yüzde 0,7 ve yıllık yüzde 6,1 oldu.
Amerikalıların barınma maliyeti de aynı dönemde aylık yüzde 0,5 ve yıllık yüzde 3,8’lik artış gösterdi.
Fiyat artışlarıyla dikkati çeken diğer kalemler ikinci el ve yeni araçlar olurken, yeni araç fiyatları kasımda aylık yüzde 1,1 ve yıllık yüzde 11,1 arttı. İkinci el araç fiyatlarındaki yükseliş ise aylık yüzde 2,5 olarak hesaplanırken, yıllık bazda yüzde 31,4’ü buldu.
Gözler Fed’in gelecek haftaki toplantısında
ABD Başkanı Joe Biden, enflasyon rakamlarının dünya genelinde ekonomilerin karşı karşıya olduğu baskıları yansıttığını belirterek, enflasyonun zirve yaptığını ve fiyatların gelecek aylarda düşüş göstereceğini savundu.
Kasım enflasyon verisinin enerji dahil olmak üzere bazı fiyatlardaki son düşüşleri yansıtmadığına işaret eden Biden, kasım ayı verilerinin toplanmasından sonraki haftalarda yaşanan gelişmelerin, fiyat ve maliyet artışının istenen hızda olmasa da yavaşladığını gösterdiğini aktardı.
Analistler, enflasyonun art arda 9 ay boyunca Fed’in yüzde 2 hedefinin üzerinde seyrettiğine dikkati çekerek, küresel emtia rallisi, artan talep, ücret baskıları, tedarik zinciri aksamaları ve geçen yıla göre düşük baz etkisinin fiyatları yukarı çekmeye devam ettiğini belirtti.
Fed Başkanı Jerome Powell ve ABD Hazine Bakanı Janet Yellen enflasyonun “geçici” olduğu değerlendirmesinden vazgeçmeye başlarken, enflasyon endişelerinin ABD’nin para politikasındaki sıkılaşmanın hızlanma olasılığını güçlendirdiği kaydedildi.
Bu doğrultuda Fed Başkanı Powell, geçen haftalarda yaptığı açıklamalarda, yüksek enflasyon riskinin arttığını belirterek, bankanın aralık ayı toplantısında tahvil alımlarının azaltılmasını hızlandırmayı tartışacaklarına işaret etmişti.
Analistler, Powell’ın sözle yönlendirmeleri ve son enflasyon verisinin ardından piyasalarda dikkatlerin 14-15 Aralık’ta gerçekleşecek Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantısından çıkacak kararlara çevrildiğini belirtti.
“Kasım muhtemelen enflasyonun zirvesi olacak”
Moody’s Analytics Başekonomisti Mark Zandi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüksek enflasyonun, Kovid-19 salgınının, özellikle Delta varyantının, neden olduğu küresel tedarik zinciri sorunları ve iş gücü sıkıntıları gibi arz yönlü aksaklıklardan kaynaklandığını söyledi.
Salgının azalmasıyla enflasyonun ılımlı hale geleceğini belirten Zandi, “Kasım muhtemelen enflasyonun zirvesi olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Zandi, enflasyonun geçen yıla kıyasla çoğu kalemde arttığını, ancak en büyük fiyat artışlarının benzin, ısınma ve araç fiyatlarında görüldüğünü kaydetti.
Benzin ve ısınma maliyetlerinin son haftalarda düşüş gösterdiğine işaret eden Zandi, tedarik zincirinin de oturmasıyla araç üretiminin yükselişe geçtiğini kaydetti.
Zandi, fiyatların gelecek yılın başlarında düşmeye başlamasının beklendiğine dikkati çekerek, “Enflasyon, gelecek yıl bu zamanlar Fed’in enflasyon hedefine yaklaşıyor olmalı. Yüksek enflasyonun sabit kalacak tek kısmı kiralar, ancak bu salgın öncesi sorun olan uygun fiyatlı konut krizine gidiyor.” diye konuştu.
“Fiyat baskılarının ülke genelinde genişlemeye devam etmesini bekliyoruz”
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley de kasım ayı enflasyonunun yüzde 7’nin üzerine çıkmasına dair endişeler olduğunu ancak verinin piyasa tahminleriyle uyumlu geldiğini aktardı.
Yıllık oranlarda daha fazla artışın muhtemel olduğunu belirten Knightley, özellikle çekirdek enflasyonun yıllık bazda yüzde 6 kadar çıkmasının beklendiğini kaydetti.
Knightley, “Fiyat baskılarının ülke genelinde genişlemeye devam etmesini bekliyoruz.” dedi.
Fed’deki endişenin yüksek enflasyonun daha yüksek enflasyon beklentilerini körüklemesi olacağına işaret eden Knightley, bunun ücret taleplerini besleyebileceği ve makul bir kurumsal fiyatlandırma gücünün olduğu ortamda bu maliyetlerin müşteriye yansıtıldığının görüleceğini ifade etti.
Knightley, “Fed bundan kaçınmaya istekli olacak veya buna müsamaha göstermeye istekli görünecek, bu nedenle varlık alımlarının azaltılmasını gelecek hafta hızlandırmasını bekliyoruz. Ayrıca, ‘dot plot’ grafiğinde iki faiz artışı beklentisine işaret etmelerini öngörüyoruz.” diye konuştu.