ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarına nerede nokta koyacağına ilişkin belirsizlikler varlık fiyatlarında oynaklığa neden olmayı sürdürürken, ülkede açıklanan makroekonomik veriler günden güne fiyatlamaları daha da zorlaştırıyor.
ABD ekonomisinin son 30 yılın en güçlü “şahin” adımlarına karşın soğuma emaresi göstermemesi piyasalarda başlıca risk unsuru olmaya devam ediyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası alınan önlemler dünya genelinde enflasyona neden olurken, salgının etkisini kaybetmesiyle birçok merkez bankası, “güvercin” politikalara son vererek “şahin” tarafa geçti.
“Şahin” adımlarda dünyaya öncülük eden Fed, 25 baz puanla başlayan faiz artırımlarını 75 baz puana kadar çıkarttı ve toplamda 450 baz puanlık faiz artırımına gitti.
Banka, Aralık 2022 ve şubat toplantılarında faiz artırım hızını 25’er baz puan düşürerek 75 baz puandan 25 baz puana indirirken, bu dönemde para piyasalarındaki fiyatlamalara Fed’in nihai faiz oranını yüzde 5,25-5,50 bandında belirleyeceği beklentileri hakim oldu. Buna karşın şubatta açıklanan istihdam raporu verilerinde tarım dışı istihdamın ocakta 517 binle beklentilerin oldukça üzerinde gerçekleşmesi, piyasalardaki fiyatlamaları tekrar zorlaştıran süreci başlattı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in faiz oranını yüzde 6’ya kadar çıkarabileceğine yönelik tahminler ortaya çıkarken, Banka’nın yıl sonunda faiz indirmeye başlayacağına yönelik öngörüler ise önemli derecede güç kaybetti.
ABD ekonomisi soğumuyor
Ülkede açıklanan makroekonomik veriler, Fed’in soğutmaya çalıştığı ekonominin hala sıcak olduğuna işaret ediyor.
Analistler, açıklanan bazı verilerin sınırlı da olsa yavaşlayan ekonomik aktiviteye işaret ettiğini ancak söz konusu yavaşlamanın piyasa beklentilerinin uzağında kaldığını belirterek, bu durumun piyasa fiyatlamalarını bozmaya devam ettiğini söyledi.
Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam, şubatta 311 bin kişi artarak beklentileri aşarken, işsizlik yüzde 3,4’ten yüzde 3,6’ya yükseldi.
Fed’in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç ise aynı dönemde yüzde 0,2 artarak 33,09 dolara tırmandı. Piyasa beklentileri, ortalama saatlik kazancın söz konusu dönemde ocak ayında olduğu gibi yüzde 0,3 artması yönündeydi.
ABD’de ocak ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 6,4 ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yüzde 6 artarken, iki verinin de piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesi enflasyonda düşüş eğilimine ilişkin soru işaretlerini ortaya koydu.
Ülkede fabrika siparişleri, yılın ilk ayında yüzde 1,6 azalsa da tahminlerden daha az geriledi, perakende satışlar ise ocakta yüzde 3 ile öngörülerin üzerinde arttı.
ABD’de özel sektör istihdamı şubatta 242 bin yükselirken, piyasalarda 200 binlik bir artış olması bekleniyordu. Ülkede JOLTS açık iş sayısı, ocakta 10 milyon 842 bine gerilese de bu verinin beklentilerin üzerinde kalması dikkati çekti.
Fed’in bu ayki Bej Kitap Raporu’nda da genel ekonomik faaliyetin 2023’ün başlarında “biraz” arttığı bildirildi. Birçok bölgede fiyat artışlarının yavaşlamasına karşın enflasyonist baskıların yaygın olmaya devam ettiğine işaret edilen raporda, fiyat artışlarının yıl boyunca ılımlı hale gelmeye devam etmesinin beklendiği kaydedildi.
Konut sektöründeki yavaşlama da istenen düzeyde değil
Analistler, ABD ekonomisinde konut sektörünün önemine dikkati çekerek, faiz artışlarının bundan önceki dönemlerde ilk önce konut sektörünü etkilediğini, devamında diğer sektörlerin yavaşladığını ifade etti.
Atılan “şahin” adımlara karşın ülkede henüz konut sektöründe de istenilen sonucun alınamadığını belirten analistler, artan faiz oranlarının ekonomide yavaşlamaya neden olamamakla birlikte bankacılık başta olmak üzere çeşitli sektörlerde likidite sorununa yol açabilme ihtimalinin Fed’in işini gittikçe zorlaştırdığını kaydetti.
ABD’de ocakta yeni konut satışları 670 binle öngörülerin oldukça üzerinde gerçekleşti. S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi, geçen yıl aralıkta yıllık bazda yüzde 5,8 artarak önceki aylara kıyasla yavaşlama kaydetti.
Öte yandan, ülkede hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 50,6 ile genişlemeye işaret ederken, tüketici güveni de güçlü kalmayı sürdürüyor.
Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi şubatta 67’ye çıktı, ocakta kişisel harcamalar da yüzde 1,8 ile beklentilerin üzerinde arttı.
Ülkede Conference Board Tüketici Güven Endeksi, şubatta düşüşünü sürdürdü. Tüketicilerin 12 aylık enflasyon beklentileri yüzde 6,7’den yüzde 6,3’e geriledi.