Minneapolis şehrindeki Hennepin Bölge Mahkemesinde görülen davada tanık kürsüsüne gelen, Floyd’a olay anında ilk müdahaleyi yapan ambulans sağlık görevlisi Derek Smith, olay yerine vardıklarında Floyd’un tepkisiz olduğunu, nefes almadığını ve nabzının atmadığını belirtti.
Smith, Floyd’un olay yerinde kalbinin durduğuna inandığını ifade ederek “Mesleki olmayan ifade ile onun orada öldüğünü düşündüm.” diye konuştu.
Smith’in yanındaki diğer sağlık görevlisi Seth Bravinder da Floyd’u yerden sedye ile ambulansa alarak araçtaki ekipmanlarla kalbini göğüs kompresyonları ve elektroşok metoduyla çalıştırmayı denediklerini ancak iyileşmeyince Floyd’u hastaneye bıraktıklarını söyledi.
“Sedyede yatan tepkisiz bir bedendi”
Olay günü acil müdahale ekibi olarak bölgeye gelen itfaiye kaptanı Jeremy Norton da Floyd’a yardım etmek için ambulans görevlileri ile olay yerinden iki blok ötede buluştuklarını ancak durumun ümit verici görünmediğini belirtti.
Norton, “Sedyede yatan tepkisiz bir bedendi.” diyerek Floyd’dan hiçbir şekilde nabız alınamadığını tespit ettiklerini ve polisin gözaltında gerçekleşen bir ölüm olduğu için olayı itfaiye teşkilatındaki amirine rapor ettiğini kaydetti.
Dün görülen davada tanık sandalyesine en son gelen Chauvin’in amiri Çavuş David Pleoger da polisin eğitim protokollerine göre belli şartlarda güç kullanabileceğine ancak kontrol sağlandıktan sonra bunun durması gerektiğine işaret etti.
Pleoger, polisin üzerindeki kamera görüntülerini inceledikten sonra Chauvin’in güç kullanımını sona erdirmesi gerektiğini ifade ederek “Floyd artık polislere herhangi bir direniş göstermediğinde, kısıtlama sona erdirebilirlerdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Mahkemede ilk defa gösterilen polis vücut kameraları kayıtlarında ayrıca, Chauvin’in amiri Pleoger’i olay yerine çağırdığı ve Floyd için “Bu oldukça büyük adamı yere yatırıp kontrol altına almak zorundaydık. Deliriyordu. Polis aracına binmek istemedi. Muhtemelen bir şeylerin peşindeymiş gibi görünüyor.” ifadelerini kullandığı duyuldu.
Duruşmaya, bugün yerel saatle 09.15’te devam edilmek üzere ara verildi.
Yaklaşık 4 hafta sürmesi beklenen davada 2. ve 3. dereceden cinayet ve adam öldürme suçlamalarından yargılanan Chauvin’in, suçlu bulunması halinde 40 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.
George Floyd’un ölümü
Siyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020’de dolandırıcılık şüphesiyle Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin’in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca “nefes alamıyorum” diye yalvarmıştı.
Floyd olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş, olayla ilgili görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.
Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve protestolar, olayların başladığı Minneapolis’ten ülke geneline sıçramıştı.
Floyd’un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmış, hakkında cinayet ve adam öldürme suçuyla dava açılarak tutuklanmıştı.
Chauvin, 29 Mayıs 2020’den beri tutuklu bulunduğu Oak Park Heights’teki hapishaneden 10 Temmuz 2020’de, kefalet bedeli olan 1 milyon doların “Allegheny Casualty Company” adlı kuruluş tarafından garanti edilmesinin ardından serbest bırakılmıştı.
Floyd’un ölümünde kusurlu bulunan diğer 3 polis memuru da daha önce 750 bin dolar tutarındaki kefalet bedelini ödemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.