ABD’de bu hafta açıklanan tüketici ve üretici enflasyonuna ilişkin verilerden karışık sinyaller alınırken, Fed’in faiz indirimlerine haziran ayında başlama ihtimali oldukça azaldı.
Ülkede çarşamba günü açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) martta aylık bazda yüzde 0,4 ve yıllık bazda 3,5 artışla piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Yıllık enflasyon geçen yıl eylül ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE de martta şubat ayında olduğu gibi aylık yüzde 0,4 ve yıllık 3,8 artarak beklentileri aştı.
ABD’de dün açıklanan üretici enflasyonu dair veriler ise piyasa beklentilerinin altında geldi.
Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), martta aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 2,1 artışla beklentilerin altında gerçekleşti.
Fed, enflasyonun düştüğüne dair daha fazla güven kazanmak istiyor
ABD’de geçen hafta açıklanan güçlü istihdam verilerinin ardından gelen yüksek enflasyon verileri, Fed’in para politikasında gevşeme döngüsünü başlatmak için acele etmeyeceğine yönelik görüşü kuvvetlendirdi.
Tüketici fiyatlarındaki artış enflasyonist baskıların devam ettiğine işaret ederken analistler, bu durumun bankanın enflasyonun istikrarlı bir şekilde yüzde 2 hedefine doğru ilerlediğine dair daha fazla kanıtın gerekli olduğu düşüncesini desteklediğini belirtti.
Analistler, tahminlerin altında kalan üretici fiyatlarındaki artışın ise enflasyona ilişkin endişeleri bir miktar hafiflettiğini aktardı.
Enflasyon verilerinin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in mayıs toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, ilk faiz indirimine gitme ihtimali haziran için yüzde 20’ye geriledi. Fed’in faiz indirimlerine temmuzda başlama ihtimali yüzde 29, eylülde başlama ihtimali ise yüzde 45 oldu.
Fed’in çarşamba günü yayımlanan son toplantısına ait tutanaklar da Fed yetkililerinin ocak ve şubat ayına ait son verilerin enflasyonunun sürdürülebilir şekilde yüzde 2’ye indiğine dair güveni artırmadığı görüşünde olduğunu ortaya koydu.
Tutanaklarda, Fed yetkililerinin son aylarda güçlü ekonomik ivmeye işaret eden göstergelere ve enflasyona ilişkin hayal kırıklığına neden olan verilere dikkati çektiği ve enflasyonunun sürdürülebilir şekilde yüzde 2’ye düştüğüne dair daha fazla güven kazanana kadar faiz oranlarını düşürmenin uygun olacağını öngörmediği aktarıldı.
“Eylülde ilk 25 baz puanlık indirimi bekliyoruz”
ING’nin Amerika Araştırma Bölgesel Başkanı Padhraic Garvey, AA muhabirine, enflasyonda aylık bazda yüzde 0,3 ve yüzde 0,4’lük okumaların Fed açısından kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Söz konusu okumaların aylık yüzde 0,2’ye düşmesi gerektiğini belirten Garvey, mart ayına ait ÜFE verisinde bunun görüldüğünü ancak TÜFE ve kişisel tüketim harcamaları verilerinde de görülmesi gerektiğini kaydetti.
Garvey, enflasyonda aylık bazda yüzde 0,2’lik okumanın bu yıl görüleceği konusunda iyimser olduklarını ve bunun Fed’in yılın ilerleyen dönemlerinde faiz indirimine olanak tanıyacağını ifade etti.
Faiz indirimine ilişkin tahminlerini de açıklayan Garvey, “Eylülde ilk 25 baz puanlık indirimi bekliyoruz ve ardından toplantı başına 25 baz puanlık indirim öngörüyoruz. Yani bu 2024 yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi demek oluyor. Fed’in bu noktada odak noktası enflasyonla mücadele etmek yerine ekonomiyi korumak olduğu için 2025’e kadar toplantılarında 25 baz puanlık indirime devam edecek.” dedi.
“Fed’in bu yıl 75 baz puandan az faiz indirimine gitmesi ihtimali artıyor”
Oxford Economics ABD Başekonomisti Ryan Sweet de TÜFE’de bir ay daha beklenenden daha güçlü bir artış yaşandığını belirterek, bunun Fed’in hoşuna gitmeyeceğini ve daha fazla politika yapıcıyı “iki faiz indirimi kampına” itebileceğini dile getirdi.
Sweet, “Fed’in bu yıl faiz oranlarını düşürmeye yönelik bir eğilimi var ancak iş gücü piyasasının gücü ve enflasyondaki son artışlar merkez bankasına sabırlı olması için alan sağlıyor.” diye konuştu.
Fed’in haziran ayında faiz oranlarını düşürmemesi halinde haziran ve temmuz toplantıları arasında bankanın hesaplamasını değiştirebilecek çok az veri yayımlanacağı için pencerenin eylül ayına kadar kapanabileceğine işaret eden Sweet, “Fed’in bu yıl 75 baz puandan az faiz indirimine gitmesi ihtimali artıyor.” dedi.
Sweet, Fed’in verilere bağlı hareket etmesinin bankayı faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutmaya zorlayabileceğini belirterek, beklentilerinin bu yıl 3 faiz indirimi yönünde olduğunu ancak “enflasyon iş birliği yapmadığı için” risklerin daha az faiz indirimi üzerinde ağırlık kazandığını ifade etti.