ABD’de ağustosta beklentilerin üzerinde gelerek yavaşlama umutlarını boşa çıkaran enflasyon, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasında “şahin” tutumunu koruyacağına ve gelecek hafta üçüncü kez 75 baz puanlık faiz artırımına gideceğine yönelik beklentileri güçlendirdi.
ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı son veriler, Amerikalıların yaşam maliyetinin önceki aylara kıyasla yavaş da olsa artmaya devam ettiğini ortaya koydu.
Ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ağustosta aylık bazda beklentilerin aksine yüzde 0,1 artarken, yıllık bazda yüzde 8,3 ile beklentilerin üzerinde yükseldi.
Piyasa beklentileri, TÜFE’nin bu dönemde aylık yüzde 0,1 azalırken, yıllık yüzde 8,1 artması yönündeydi.
Ağustosta beklenenden az da olsa yavaşlamasını sürdürerek 4 ayın en düşük seviyesine gerileyen yıllık enflasyon, haziranda yüzde 9,1 ile 41 yılın zirvesine çıkmasının ardından temmuzda yüzde 8,5’e gerilemişti.
Gıda ve barınma fiyatlarındaki tarihi artışlar dikkati çekti
Enflasyon raporunda, ağustos ayında gıda ve barınma fiyatlarındaki artışların benzin fiyatındaki düşüşü gölgelediği görüldü.
Söz konusu dönemde gıda ve barınma fiyatlarındaki tarihi seviyelerdeki artışlar dikkati çekti.
Gıda fiyatları ağustosta aylık yüzde 0,8 ve yıllık yüzde 11,4 artarken, gıda enflasyonu yıllık bazda Mayıs 1979’dan bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.
ABD’de hızla artan kiralar nedeniyle barınma maliyeti de aynı dönemde aylık yüzde 0,7 ve yıllık 6,2 arttı. Barınma maliyetindeki yıllık artış, Ağustos 1990’dan bu yana en yüksek seviyeyi kaydetti.
Bu dönemde sağlık hizmetlerindeki fiyat artışı da enflasyona en çok katkıda bulunan kalemlerden biri olarak öne çıkarken, sağlık sigortasının maliyeti ağustosta yıllık bazda yüzde 24,3 ile tüm zamanların en yüksek artışını kaydetti.
Son dönemde düşüş gösteren enerji fiyatları ise ağustosta aylık yüzde 5 azalırken, yıllık yüzde 23,8 arttı. Enerji kalemi altındaki benzin fiyatları da aynı dönemde aylık yüzde 10,6’lık azalışa karşın yıllık yüzde 25,6 yükseldi.
100 puanlık faiz artışı ihtimali yeniden gündemde
Beklenenden yüksek gelen enflasyon oranı, Fed’in fiyat artışlarını kontrol altına almaktan uzakta olduğunu gösterdi.
Yüksek seyrini koruyarak piyasalarda hayal kırıklığına neden olan enflasyon verisi, Fed’in haziran ve temmuz toplantılarının ardından gelecek haftaki toplantısında da üçüncü kez 75 baz puanlık faiz artışına gideceğine yönelik beklentileri güçlendirirken, 100 baz puanlık faiz artışı ihtimalini de yeniden gündeme getirdi.
Enflasyon verisinin ardından para piyasalarında, Fed’in 20-21 Eylül’deki toplantısında yüzde 66 ihtimalle 75 baz puan ve yüzde 34 ihtimalle 100 baz puan faiz artıracağı fiyatlanmaya başladı.
Nomura analistleri de yukarı yönlü enflasyon risklerinin ortaya çıkması nedeniyle Fed’in gelecek haftaki toplantısında faiz oranını 100 baz puan artırabileceğini belirtti.
“Faiz oranlarını 75 baz puan daha yükseltmekten başka seçenek bırakmıyor”
American Enterprise Institute (AEI) Kıdemli Uzmanı Desmond Lachman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Hayal kırıklığı yaratan enflasyon rakamları, Fed’e gelecek hafta yapacağı politika toplantısında faiz oranlarını 75 baz puan daha yükseltmekten başka seçenek bırakmıyor.” dedi.
Bu durumun gelecek yılın başlarında ekonomide “sert iniş” riskini artırdığını belirten Lachman, Fed’in para politikasında izlemeye devam ettiği “şahin” tutumun yalnızca hisse senedi ve konut piyasası balonlarının daha hızlı patlamasına neden olmayacağını, aynı zamanda ABD dolarının artmasına ve gelişmekte olan piyasa ekonomilerinden sermaye dönüşünü hızlandırarak yurt dışındaki ekonomik durumu daha da zorlaştıracağını aktardı.
Lachman, “Fed sonunda enflasyonu düşürmeyi başaracak, ancak bunun ABD ekonomisine önemli bir maliyeti olacak.” diye konuştu.
“Bir resesyon olasılığı açıkça arttı ancak ne ölçüde olacağı belirsiz”
Daha önce Fed’de görev yapan AEI Kıdemli Uzmanı Steven Kamin de TÜFE verilerinin hayal kırıklığı yarattığını ve enflasyonu düşürmenin uzun ve zorlu bir iş olacağını gösterdiğini söyledi.
Verilerin gelecek hafta beklenen 75 baz puanlık faiz artışının kaderini de hemen hemen belirlediğine işaret eden Kamin, “Bir resesyon olasılığı açıkça arttı, ancak ne ölçüde olacağı belirsiz.” dedi.
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley de güçlü enflasyonun Fed’i “şahin” yolunda tutacağını ifade etti.
Enflasyon verilerinin şaşırttığını belirten Knightley, Fed’in daha yüksek bir faiz oranına çıkma ihtimalini artırdığını kaydetti.